{18} •rekabet•

492 51 79
                                    

Babası onları o şekilde gördükten sonra Sakura hizmetçiler tarafından odasına çıkarılmıştı. Babasına ayağının burkulduğunu ve Sasuke'nin şans eseri orada olduğunu söyleyerek durumu açıklamıştı. Aynı zamanda ormanda bir yerlerde kalan atından da bahsetmişti ve atı almaları için birkaç asker yollamışlardı.

Sakura hizmetçilerin yardımıyla merdivenlerden çıkarken gözü pencereden dışarı takılmıştı. Hala dışarıda olan Sasuke'yi ve babasını konuşurken gördüğünde içini bir huzursuzluk kapladı. Ne konuştuklarını, daha doğrusu az önceki durum hakkında konuşup konuşmadıklarını merak etti.

***

"Tesadüfen orada olman ve Sakura'yı getirmen ne güzel denk gelmiş," diye imayla konuştu kral, "Sen olmasan kızım burkulmuş bir bilekle ormanın ortasında kalakalmıştı. Teşekkür ederim Sasuke."

Sasuke, bu kibar sözcüklerin altında yatan uyarıyı sezmişti. Tedirgin bir gülümsemeyle, "Lafı bile olmaz majesteleri, prensese yardım edebilmek benim için bir onur," dedi. 

"İkiniz yakınsınız sanırsam?"

Sasuke bu soruyla baştan aşağı irkildi, "M-majesteleri ve ben mi?" diye tekrarladı, "Ne haddime?"

Kral ukala bir gülümsemeyle elini genç adamın omzuna attı, "Ben de öyle düşünmüştüm," Tuttuğu omzunu sertçe sıktığında Sasuke yüzünü buruştursa da sesini çıkarmadı. Ardından kral son bir kez daha gülümsemiş ve yanından ayrılmıştı.

Bu bir uyarıydı; kızımdan uzak dur uyarısı.

***

Bir sonraki gün oldukça zorlu geçecekti. Tabii Sasuke'nin bundan henüz haberi yoktu. Sakura'nın yatağında uzanmış çikolatalı kap keklerden birini yiyordu. Bu sırada Sakura ise aynanın karşısında saçlarını taramakla meşguldü.

Kral sabah erkenden işleri olduğu için saraydan ayrılmıştı. O yüzden Sasuke bu kadar rahattı.

"Baksana Sasuke," Genç kadın saçlarını tararken aynadan ona baktı. Sasuke ağzı dolu olduğu için, "Hm?" diye bir ses çıkarmıştı.

"Dün ormandan geldiğimizde bana bir şey söyleyecektin," dedi Sakura, "Neydi o?"

Öyle bir şey söyleyecek olması Sasuke'nin aklından tamamen çıkmıştı. Sahi, onu söyleyecekken ne düşünüyordu ki? Bir anda ortamın verdiği enerjiyle az daha yanlış bir şey söyleyecekti. Onu sevdiğini nasıl ağzından kaçıracak kadar dikkatsiz olabiliyordu anlam vermesi zordu. Tam bir aptaldı.

"Bir şey mi söylüyordum ki?" diye hatırlamıyormuş gibi yaptı, "Öyle bir şey hatırlamıyorum." Sakura üstelememeye karar vererek saçlarını taramaya devam etti. 

"Her sabah odana böyle tatlı mı getiriyorlar gerçekten?" diyerek yanında duran tepsideki kap kek ve diğer tatlıları gösterdi Sasuke, "Bu kadar çok tatlı yiyip nasıl kilo almıyorsun?"

Bu esnada Sakura aynanın karşısından kalkarak yatağın yanındaki dolabına yöneldi, "Dün beni taşırken tam tersini söylemiştin," dedi iğneleyici bir sesle, "Çok ağır olduğumu söyledin," Aynı zamanda dolabı açıp tarağını içine koyarak kapağı kapattı.

Bileğinden kavrayan uzun parmakları hissettiğinde irkilerek kafasını ona çevirdi. Sasuke kısık gözlerle gülümsüyordu, "Öyle mi söyledim?" Onu hafifçe yatağa doğru çekti, "Dün yeterince iyi anlayamamışım o zaman. Hadi şimdi tekrar deneyelim."

Onu kucağına alacağı sırada Sakura bileğini çekip ondan kurtardı, "Hiç değilse iki dakika cıvıtmadan dur!" Yataktan kalkıp tekrar aynanın karşısına geçti, "Artık seni odama almasam iyi olacak, elin kolun ayrı oynuyor."

Love & Revenge | sasusaku Donde viven las historias. Descúbrelo ahora