34

21.9K 1.8K 590
                                    

Buralara çoook şey yazasım var

Sonraki bölüm final 🥺😝

Yorum yapmadan geçmeyin lütfeeenn 🥺

-

Jimin ile marketten aldığımız bir sürü şeyi elimizde taşırken parmaklarımın acımaya başladığını hissetmiştim. Artık dayanamayacağımı anladığım sırada elimdeki poşetleri yere bırakmış ve kızarmış parmak boğumlarıma bakmıştım. Poşetler çok ağır değildi ama uzun süre taşıyınca artık ağır gelmeye başlamışlardı.

"Ellerim çok acıdı ya." diye hayıflandığım sırada Jimin'de poşetleri yere koyarak derin derin soluklar almıştı.

"Bende yoruldum ama az kaldı ya, dayanmalıyız. Yapabiliriz Taehyung, fighting!"

Ardından yere koyduğu poşetleri tekrar minik elleri ile kavrayıp önden yürümeye başladığında arkasından gülmüştüm. Kendi kendine yükselmişti yine. Poşetleri aldığım gibi büyük birkaç adım atarak yanında bittiğimde Jimin'in kızarmış yüzüne baktım. Sırtını dik tutmaya çalışırken öne çıkardığı göğsü ile derin soluklar alıyordu. Hayır yani taşıdığı poşetlerde de fazla bir şey yoktu.

"Jiminie, yüzüne bak çok fazla kızarmışsın." diyerek kıkırdadığımda çattığı kaşları ile döndürmüştü kafasını bana. Birkaç gün önce sarıya boyadığı saçları onu iyice açmıştı ve oldukça güzel görünüyordu şu an.

"Bana bak Tae zaten çok yoruldum, bulaşma bana." Tepkisine tekrar güldüğüm sırada sonunda geldiğimiz apartmandan içeriye girmiştik. Asansörün önünde beklerken açılan kapı ile karşımızda gördüğümüz beden birkaç saniye bizi duraksatsa bile umursamamıştık.

Onu görmezden gelerek asansöre bineceğim sırada adımı seslenmesi ile durdurmuştum adımlarımı.

"Taehyung, konuşabilir miyiz?"

Arkamı dönerek onunla yüz yüze geldiğimde uzun zaman sonra onu görmek garip hissettirmişti nedense. En son tiyatro oyununda görmüştük birbirimizi, annemin de geldiği tiyatro oyunu.

Benimle neden konuşmak istediğini bilmediğimden dolayı kaşlarımı çattığımda tereddüt içindeydim. Yüzüme yeni bir yumruk yemek istemiyordum.

"Bana bak Bogum bu sefer bende yanındayım eğer bir şey yapmaya kalkarsan bu poşetleri kafana geçirmekten çekinmem!"

Bogum çekinmeden göz devirdiğinde "Sadece konuşacağız." demişti.

Sonunda bulduğum sesim ile "Ne konuşacağız?" dediğimde adımları önümde durmuştu. Derin bir nefes alarak kaçırmıştı bakışlarını benden. Etrafı turluyor ardından tekrar beni buluyordu.

"Ee Bogum, ne konuşacağız?" diye tekrar sorduğumda sıkılmaya başlamıştım bile. Şimdi derdi neydi de çıkmıştı yine karşıma?

"Özür dilerim."

"Ne?"

Jimin ile aynı anda verdiğimiz tepki karşısında bakışları ikimiz arasında dolanarak tekrar bende durmuştu.

"Duydun işte, yumruk için özür dilerim."

"Madem özür dileyeceksin en başında neden vuruyorsun ki?" dediğimde omuz silkmişti.

called me | taekookWhere stories live. Discover now