24

25.4K 2K 2K
                                    

"Jungkook?"

Tanıdık ince ses ikimizi de şokla durdurduğu sırada birbirimize bakarak yutkunmuştuk. Altımda gerilen vücudunu hissederken bende gerim gerim gerilmiştim. Yavaşça kafamı arka tarafa çevirdiğimde karanlıkta görünen silüetlerin yüzü pek fazla belli olmasa da hepimiz birbirimizi tanımıştık.

"J-jimin?"

"Aman Tanrım, Yoongi bak kucağına çıkmış!" Jimin'in bu karanlık ve tenha salonda karşılaşmamızı anında atlatarak verdiği tepki ile kaşlarım kalkarken zorlukla Jungkook'un üzerinden kalkmıştım. Düşme tehlikesi yaşadığımız kısacık anı belimden tutarak kurtaran sevgilim ile sonunda hepimiz karşı karşıya gelebilmiştik.

"Görüyorum Jimin." diyen Yoongi hyungla yavaş yavaş seçmeye başladığımız yüzlerimiz ile bir süre birbirimize bakmıştık.

"Sizin burada ne işiniz var?" Jungkook'un karşımızdaki ikiliye yönelttiği soru ile Yoongi hyungun sırıttığını görmüştüm.

"Sizin ne işiniz varsa bizimde o işimiz vardı." İmalı sesi ile utandığımı hissederken Jungkook'a biraz daha sokulmuştum.

"Ulan kardeşimle yiyişmeye mi geldiniz buraya?" Jungkook'un tepkisi beni güldürürken Jimin geri durmamıştı.

"Sende benim kardeşimle yiyişmeye gelmişsin?" Üçününde bakışları yavaşça bana dönerken ben ise sırıtarak Jimin'e öpücük atmıştım.

"Taehyung benim sevgilim." derken elimi tutması ile bakışlarım birleşmiş ellerimize kayarken heyecanla kesik bir nefes almıştım. Sevgilisiydim onun.

"Ulan Taehyung senin sevgilinde Jimin benim eniştem mi?" Yoongi hyungun komik söylemi ile şaşkınlıkla ona baktığımızda o ise omuz silkmişti sadece.

"Burası resmen pornoya dönmüş." diye fısıldayan Jimin tüm bakışların odağı olduğunda birkaç saniye sessizlik olmuştu. Yoongi hyung, Jungkook ve bana bakarken şaşkınlıkla fısıldamıştı.

"Utanmaz olduğunu biliyordum ama bu kadarını bende bilmiyordum."

"Zamanla alışıyorsun aslında." diye söylendiğimde kaşları havalanırken "Gerçekten mi?" diye sormuştu. Kafamı sallayarak onu onayladığımda Jungkook araya girmişti.

"Pekala gençler, artık gitsek iyi olacak. Annem arıyor çünkü." Boştaki eliyle tuttuğu telefonunun ekranını bize doğru kaldırdığında hepimiz hızla kapıya yönelmiştik.

Aydınlık alana çıktığımız sırada hepimiz gözlerimizi kısarak homurtular çıkartmıştık. "Tanrım... güneşli havalardan nefret ediyorum." Yoongi hyungun cümlesiyle Jimin kıkırdadığında başka hiçbir konuşma geçmemişti aramızda.

Biz Bay ve Bayan Jeon'un yanında yerimizi alırken Jungkook ve Yoongi hyung ise arkadaşlarının yanına giderek beklemeye başlamışlardı. Zaman hızla akarken sürekli fotoğraf çekerek bu anları ölümsüzleştirmeye çalışıyordum. Bazen Jimin ile sevgililerimizi keserek gülüşüyor bazen ise kızların elbiselerini eleştiriyorduk. Kısacası eğlenceliydi.

Bizimkiler çıkarak diplomalarını aldıklarında buraya bakarak gülümsemişlerdi. Jungkook'un uzaktan bile parıltısı belli olan bakışlarına karşı en içten gülümsememle ona bakmıştım.

Gözlerini bir saniye olsun gözlerimden çekmezken onu bu heyecanlı ve yerinde duramayan haliyle ilk kez görüyordum ve o kadar güzel görünüyordu ki kafayı yemek üzereydim.

En sonunda tüm mezunlar bir araya gelerek geri sayım yapmaya başladıklarında Jimin ve bende hevesle onlara katılmıştık. Kepleri havaya fırlattıktan sonra mutlulukla çırpınan gençlere karşı bende çok heyecanlı hissediyordum. Sadece iki sene sonra Jimin ve bende böyle olacaktık ve yanımızda yine en sevdiğimiz insanlar olacaktı.

called me | taekookWhere stories live. Discover now