xi. mistake

830 157 69
                                    



R E C O R D I N G   N O . 1 1

过错


kayıt başladığında ekranda kimse yok. hava karanlık, yapay sarı bir ışıklandırma aydınlatılan masadan birkaç kayıt önceki akçaağaçlı parkta olduğumuz anlaşılıyor.


birkaç saniye boyunca sadece çekirge sesleri var. 


sonra ligeia geliyor.


üzerinde siyah bir hırka var, şapkasıyla yüzünü iyice örtmüş. bakışları yerde hızlı adımlarla bana yaklaşıyor. kollarını bir defterin etrafına sarmış, sıkıca göğsüne bastırıyor. masaya geldiğinde önce defteri koyuyor, sonra parmaklarını oturağın başlığına yerleştirip üzerinden atlıyor.


ekranda bu görüntüyü görünce yüzüme kederli bir gülümseme yerleşiyor. masanın yanından kolaylıkla oturabileceğini biliyorum ama ligeia en basit hareketleri bile ligeia gibi yapardı, bunu da biliyorum.


sarı ışık yüzünü aydınlattığında siyah göz makyajının yanaklarına akmış olduğunu görüyorum. gözlerindeki kızıl damarların, eski makinenin düşük çözünürlüğünde bile kendini saklamayı başaramamış olduğu anlaşılıyor.


"ne oldu?" merak ve endişeyle soruyorum.


"hiçbir şey. her şey. her zaman olan şey."


defterini açıyor ve bir yaprak koparıyor.


"neden her şey böyle olmak zorunda?" sesi titriyor, bakışları önündeki kağıtta.


"nasıl?"


"bilmiyorum... zor, saçma... 'bir şeyi gerçekten istediğin zaman, arzunu gerçekleştirmeni sağlamak için bütün evren işbirliği yapar.'*

hah! saçmalık. sanki bütün evren işbirliği yapıyor ve var gücüyle beni mahvetmek için uğraşıyor gibi hissediyorum." sinirli sesi ağaçların arasında yankılanıyor.


başını yukarı kaldırıyor.

"umarım gerçekten orada bir tanrı vardır. çünkü birinin bana hayatımın hesabını vermesi gerek." diyor ve sonraki birkaç saniye için susuyor. başını aşağı indirip yarım bıraktığı turna kuşunu katlamaya devam ediyor.


"düşmemek için bir ağaç dalına tutunuyorum. sonra o dal ellerimde paramparça oluyor. sevdiğim herkes bana teker teker sırtını dönüyor. sonra tekrar düşüyorum.

house of burning cranes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin