1. BÖLÜM | Bir an önce tanışalım Yoongi

523 44 109
                                    

1. BÖLÜM

BİR AN ÖNCE TANIŞALIM YOONGİ

"Yeter! Duydunuz mu? Yeter artık beni psikoloğa falan götüremezsin."

Babam gülerek yanıma geldi. Kafayı yemek üzereyim herkes o kadar üzerime geliyor ki sonunda çıldırıcağım. "öyle bir götürürüm ki şaşar kalırsın Min Yoongi. Duydun mu? Sen iyice sınırını aştın artık. Sana birilerinin yerini göstermesi gerekiyor." Masama doğru ilerledi, telefonumu ve diz üstü bilgisayarımı alıp odamın kapısına doğru yürümeye başladı. Hadi ama şakamı bu kaç yaşında olduğumun farkında değil sanırım.

"Baba kaç yaşında olduğumun farkına var."

"Hiç 21 yaşında biri gibi davranmıyorsun yoongi "

Kafayı yiyecektim gerçekten sonunda kafayı yiyecektim ve o piskoloğa gerekli sebeplerden ötürü gidecektim. Babam hala yaptığımın yanlış olduğunu söyüyor, bir de yetmez miş gibi annem de ona arka çıkıyordu "cidden bunun bir hastalık olduğunu mu düşünüyorsun? Nerede o  her fikire saygı duyan ünlü iş adamı Bay Min? Ya sen anne hani beni olduğum gibi seviyordun. Bakın bir yıldır, tam bir yıldır size bunu anlatmaya çalışıyorum. Ben erkeklerden hoşlanıyorum anladınız mı? Kızlardan değil? Doğru düzgün bir ilişkim bile yokken bu yaptığın şey ne kadar saçma farkında mısın baba?" Elindekileri umursamadan yere attı ve bana doğru hızlı bir kaç adımla geldi. Sol elini havaya kaldırdığı gibi suratıma geçirdi. Yan tarafa doğru savrulan bedenim dengesini kaybetti ve yerle buluştum. Gerçekten bu kadar yıl boyunca elini kaldırmayan Babam. Hep örnek olarak kabul ettiğim kişi bir an da gözümde ki değerini kaybetti. Öylece yerde dururken bu sefer babamın sinirli ve yüksek sesi kulaklarımı doldurdu.

"Bana bak Yoongi. Sana bir kez daha söylemeyeceğim. O doktora gideceksin. Bir yıl kaldı üniversiteyi bitirmene. Bu bir yıl içinde iyileştin iyileştin. İyileşmezsen şirkette yerin yok duydun mu? Soy adıma leke sürmene izin vermem. Duydun mu ? Sana duydun mu diyorum!"

Kolumdan tuttuğu gibi beni ayağa kaldırdı. Suratımda mimik oynamazken içimde fırtınalar kokuyordu. Soy adına leke sürmek mi? Şu son bir yıldır beni bir leke, bir fazlalık olarak görmesi yeterince kalbimi kırmıyor muş gibi birde bunları suratıma vurması beni tam anlamı ile sarsıyordu. Bir yıl öncesine kadar her şey harikaydı. Ekonomi bölümünden mezun olduktan sonra Min Entertainment'da çalışmaya başlayacak kısa süre sonrada babamın yerine geçecektim. Taa ki babamın beni gay barda yakalanmasına kadar. Gay bara gittiğimi basın öğrenmesin diye o kadar uğramıştı ki. Kamera kayıtlarını silmiş oradaki garsonları bile işten çıkarttırmıştı.

O zamandan sonra babam ile arama bir soğukluk girdi. İlk öğrendiği zaman beni ölümüne azarlamış ve odama kilitlemişti. O zamanlar babama itaat etmeyi değil, ondan gizli iş yapmayı öğrenmiştim.  Şimdi de beni durduramayacaktı. Siktiğimin şirketinin canı cehenneme. Sadece özgür bir hayat istiyorum.
Kimsenin beni kısıtlamadığı, 10 yaşındaymışım gibi davranılmadığı bir hayat.

"Ne olacak sanıyorsun baba. Ben böyle doğdum duydun mu? Siktiğimin şirketine Jungkook'u geçirebilirsin umrumda değil."  Hiç bir şey söylemeden odamın kapısına doğru ilerledi. "Yarın öğleden sonra 2.30 da hazır ol randevun var."

Kapıyı çarpıp çıktı. Beni yıldırabileceğini sanıyırsun bay Min ama unutmaki bende bir Min'im hemde Min Yoongi.

O piskoloğunda seninde yalan dünyayı burnunuzdan getireceğim. Taa ki beni kendi halime bırakana kadar.

ERTESİ SABAH

Pijamalarım ve ben yorganımın altında mutlu mutlu uyuyorduk. Yeni bir güne başamıştım ama henüz gözlerimi açmadım. Yeni bir güne gözlerimi açmak beni korkutuyordu. Kapım tıklandı iki kere uyanır uyanmaz babamı görmek daha doğrusu babam ile tartışmak istemiyordum. Kapı tekrar tıklandı. Ve bu sefer bu tıklamaya bir ses eşlik etti.

HIDDEN  | TAEGİ Where stories live. Discover now