2. BÖLÜM | JUNGKOOK & YOONGİ

282 39 55
                                    


2.BÖLÜM

JUNGKOOK & YOONGİ

Tae tıklanan kapı ile hızla yerinden kalktı. İçinde garip bir heyecan oluşmuştu. Bir kaç minik yalancı öksürükten sonra "Girin lütfen." Dedi.
Beyaz ahşap kapının ardında gri saçları ve bembeyaz teni ile Yoongi girdi içeriye. O an Tae bi siktir çekti. Neydi bu çocuk böyle. "M-merhaba bay Yoongi. Lütfen buraya oturun." Koltukları işaret etti.

Taehyung şu garip heyecanı hala üzerinde hissediyordu. Dağınık gri saçları, dar siyah kotu ve onu tamamlayan siyah kot ceketi Yoongi'yi olduğundan daha nefes kesici hale getiriyordu.
'Etkilenmedin.' Dedi Taehyungun iç sesi. 'Hayır etkilenmedim.' Dedi iç sesine cevap olarak.  "Bay mı? Lütfen o kelimeleri kullanma. Sadece Yoongi de." Yayılarak oturduğu sarı-kahve koltuklarda biraz daha kaydı. Ahlaksız oturuşu ve çapkın gülümsemesi ile doktora döndü. Yoongi'nin bunu yapmak hiç aklında yoktu. Kimseyi etkilemeye çalışmamıştı daha önce. Şimdide etkilemeye çalışmıyordu. Test. Bu yaptığı bir testti.

Taehyung'un aşşağı yukarı hareket eden adem elmasını görümce şaşırdı. 'Bu da ne şimdi' Dedi kendi kendine. 'Umarım babam beni gay olmamam için gay bir doktora getirmemiştir.'

"Nasılsın Yoongi?"  Yoongi ukalalığından asla ödün vermedi.

"Babası tarafından zorla psikoloğa gerilen. 21 yaşında olmasına rağmen odasına kilitlenen biri nasılsa öyleyim. Sen nasılsın Tae? Tae diyebilir miyim?"

Hiçbir hastası ile çizgisini aşmayn genç doktorun şu anda aklına çizgi falan gelmiyordu. "Evet diyebilirsin." Taehyung elini masanın üzerindeki telefonuna uzattı. "Bir şey içer misin Yoongi" Yoongi ince pembe dudaklarını yaladı.

"Şarap."

Tae garipçe baktı. "Yoongi klinikte şarap pek uygun olmaz sanki."  Ellerini saçlarından geçirdi ve gri tutamları darma dağın etti. "Burada hiç şarap yok mu?"

"Var ama hastalarımla genelde çay, kahve ve su tarzı şeyler içeriz."

"Şarap sözünü aldım o zaman Kim. Kahve olsun şimdilik." Çapkınca gözlerini Taehyung'un üzrinde gezdirdi. Yoongi'nin amacı Taehyunh'u rahatsız edip, seansları kesmesiydi. Fakat garip bir şekilde Tae bu tavırdan rahatsız olmuyor, utanıyordu.

"Şarap sözü verdiğimi hatırlamıyorum." Yongi masaya doğru uzanıp dolma kalemlerden birini aldı. Kalemi kemikli parmakları arasında çevirmeye başladı.
"O da senin sorunun."

Hafiçe kıkırdadı Taehyung. "Tamam o zaman sana şarap sözümü verdim."  Telefonundan sekreterini aradı. "Şekerli mi Şekersiz mi?"
"Şekerli" kafasını sallayıp iki amaricanoyu sipariş etti. "İkinci tane şekerli amaricano."
Tae tam ağzını açacakken Yoongi ondan önce davrandı. "Bir şey sormak istiyorum."

"Tabii sor Yoongi." Yoongi elini havada sallayarak sorusunu sordu. "Benim buraya gelme sebebim belli. Şimdi sen benim kadınlardan hoşlanmam için bir şeyler mi yapacaksın?"

Tae bu soruya hafifçe güldü. "Kadınlardan hoşlanmam için ne yapabilirim ki?"

"Bilmem. Bana hetero porno falan mı izletisin? Yada seksi kadın fotoğrafları falan gösterirsin. Sonra bende kadınlara ilgi duymaya başlarım." Yoongi alay ederek söyledi tüm bunları.

"Hayır Yoongi hayır, sana porno falan izletmeyeceğim. Sexy kadın fotoğrafları yerine bana kendinden bahsetmeye ne dersin ?"
Yoongi şaşırıp duruyordu. Oturumunu düzeltti ve Taehyung'a dönüp tekrar saçlarını dağıttı. Saçları ile oynamayı da oynanmasını da çok severdi. Bu yüzden sürekli olarak Jungkook'a saçları ile oynamasını söylerdi. "Tamam. Sen sor ben cevaplayım."

HIDDEN  | TAEGİ Where stories live. Discover now