12

517 87 90
                                    

Sasha, sınıfa girdiğinde sırtını duvara vererek derin derin soluklandı.
O kadar çok utanıyordu ki; nefes almayı bile unutmuştu.
"Hoooh..." nefeslendikten sonra doğruldu.

Omzunda hissettiği elle yerinden sıçramıştı.

"Senin ne işin var burada?!" Diye sordu korkuyla.

"Aynı sınıfta okuyoruz?" Diye yanıt verdi ona Jean, kaşlarını hafifçe çatarak. Daha sonra sırıtmıştı.
"Ah tabi hâla alışamadın."

"Kes şunu, ben gayette alıştım."

"Yani sevgilim olduğunu kabullendin demek oluyor bu da?"

Sasha, yutkunarak başını çevirmişti.
"Yani..."

Jean buna karşılık gülmüştü.
"Bu harika bir haber, hafta sonu ilk buluşmamızı yapalım ne dersin?"

"İyi..." omuzlarını düşürerek Jean'a baktı." Tamam, kabul ediyorum."

Jean, elinin tersiyle Sasha'nın yanağına dokundu.
"Sahiden...kışın sobaya ihtiyacım yok, sevgilimin yanakları yeter."

"Jean..." diye mırıldandı Sasha.

"Demek siz ikiniz çıkıyorsunuz ha!" Demişti araya zıplayarak giren Eren. Ellerini her ikisinin omzuna koymuştu. Daha sonra onları ayırıp ortadan geçtikten sonra sınıfa döndü.
"Bu ikisi çıkıyor!" Diye bağırdı.

"Ne?!" Demişti Historia şaşırarak.

"Hah." Dedi Ymir sırıtarak." Bizim patatese bak sen, kapmış hemen sevgiliyi."

"Okul bu işler için mi var, anlamıyorum ben..." diye homurdandı Annie.

"Mükemmel haber!" Dedi ayağa kalkıp alkış tutan Berthold." Ne zaman kutluyoruz?!"

Reiner, kollarını göğsünde birleştirip imayla sırıttı.
"Jean'ın at koşturmaları bitti desenize siz şu işe."

"Yorumlarınızı kendinize saklayın." Dedi Mikasa, kitabını sakince kapatıp başını kaldırarak." Arkadaşımı utandırıyorsunuz."

"Mikasaağ!" Demişti duygulanan Sasha.

"Seninle var ya sonra görüşeceğiz." Demişti Jean, en yakın arkadaşı olan Eren'e.

"Hadi be oradan, at herif. Sen önce- neyse." Diyip susmuştu.

"Sen önce ne?" Diye sordu Sasha, Eren'e.

"Bir şey yok," dedi Jean, Eren'e kaşlarını çatarak." Boş yapıyor."

Eren, neredeyse kıracağı pottan utanıp daha sonra yiyeceği zılgıtı düşünerek başını çevirdi ve ağzına vurdu.

"Bir cümle kurdun, devamını getir bari." Dedi Sasha, sinirlenmeye başlıyordu." Eren!"

"Aah!" Dedi Eren, ayağını yere vurup Sasha'ya dönerek. Jean'a bakıp Sasha'yı işaret etti." Söylesen ölür müsün sanki?! Söyle işte!"

"Senin kafana tüküreyim..." dedi Jean, kırılan pota karşılık.

"Ee, dinliyorum. Sen önce...ne?" Diye sordu Sasha, Jean'a bakarak." Daha çıkmaya başlamadan ayrılacakmışız gibi geliyor."

"Çıktığımızı senin ağzından duymak mükemmel..." dedi Jean, bir anlık konuyu unutmuştu. Daha sonra silkelenerek iç çekti." Aslında cidden önemli bir şey değildi, ancak Eren aptalı...!" Eren'e öfkeli bir bakış atıp Sasha'ya döndü." Öyle dediğinden öyle gözüktü."

"O zaman anlatabilirsin demek oluyor bu, seni dinliyorum."

"Doğrusu şu ki..." diye mırıldandı Jean. Yutkunmuştu." Senden önceden, ortaokul 2'den beri hoşlanıyorum!" Rahatlamıştı ve derin bir nefes verip kızarmıştı." Tanrım bunu söylemek çok zordu!"
Sasha'yla göz teması kurduğunda onun daha fazla kızardığını görmüştü.
"A-ah... bir ân ne kadar utangaç oluğunu unutmuşum..."

"Sadece... o zamanlar sadece eve gidip yemek yemekle ilgileniyordum, şaşırdığımı inkar edemem..." diye mırıldandı.

"Peki şimdi?"

"Sanırım seninle yemeğimi paylaşabilirim..."

Obur.||JeanSasha.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin