30.Bölüm-Pot

1.6K 123 76
                                    


Cümleten selamun aleykum mümin ve mumin olmayan kardeşlerim.

Yb yb yb yb yb yb dediniz yb geldi(siz kendinizi biliyorsunuz)

Bu bölümü aramıza daha yeni katılan taze çiçeğimize armağan ediyorum EceSener780

Tatlış yorumlarınızı bizden esirgemeyin lütfen ve sona bir soru bıraktım,lütfen onu da dikkate alın.Sizi çok seviyoreee😘




Akşama doğru saat beş sularında Hakan elindeki zarfla birlikte Asafın çalışma odasına girdi.Gün daha doğmadan adamların birine verilen küçük şeffaf poşetteki saç telleri özel pakete konarak acil test analizi yapılması için 3 saat uzaklıktaki özel hastahanenin lobaratuvarına gönderilmişti.Hastahanenin kurucu ortaklarında biri de Korhan'lardı,bu yüzden test bu kadar hızlı sonuçlanarak beyaz zarfın içinde Asafın masasında duruyordu şu an.Zaten başka türlü diğer kişinin izni olmadan yapılamazdı bu test.

Bakışlarıyla anlaşmış gibi ne Asaf,ne de Hakan tek bir kelime sarf etmedi bu sırada.Dün konuşmuşlardı ne yapmaları gerektiğini.Asaf için kapısına kadar getirilen bir bilgi vardı.Onun bir kapıyı açması için uzatılan anahtar gibi.Gece boyu ihtimaller içinde analiz yaptıktan sonra en olası olanını seçmişti.

Evet,biliyordu.Bir kardeşi olduğunu biliyordu.Ama bu bilgi bile ona yıllar sonra ;bundan tam 2 yıl önce ailesinde kalan çok az eşyayı tek tek incelerken bulduğu eski,hafif yırtılmış bir fotoğraf sayesinde ulaşmıştı.Fotoğrafta kırık beyaz dantelli zarif bir elbise giymiş kadın;annesi,hemen onun yanında beline sarılmış dik bakışları,sert kemikli yüz hatlarıyla duran babası vardı.Yüz hatlarının aksine gözleri annesine doğru bakmış ve o gözlerde tarifi imkansız parıltılar  bu eski kareden bille belli oluyordu.Ve hemen önlerinde duran iki küçük çocuk.El ele tutmuş kot tulum,aynı beyaz ayakkabılar ve kafalarında beyaz şapkaya bir birine doğru bakıp kahkaha atıyordu.İki ya da üç yaşlarındaydı birisi,diğeri belki dört,belki beş ya vardı,ya yoktu.

Mutlu aile tablosu,hiç bozulmayacak bir saadet,hiç solmayacak bir sevinc,mutluluk vardı yüzlerdinde.Ama bu günsadece bir enkaz görüyordu Asaf.Yıkık dökük bir harabe...


----Geçmiş----


Küçük bir kasabada yaşıyordu genç aile.Denize on dakikalık bir mesafede beyaz duvarları olan küçük bahçeli her taraflı,güller,çiçeklerle sarılı tatlı mı tatlı bir evleri ve mutluluklarını katlayan iki yaramaz oğulları vardı.

Ata Korhan güzeller güzeli karısıyla evlenmek istediği gün babası tarafından büyük tepki almıştı.Koskoca Ekrem Korhan tabiki de kapılarında çalışan ailenin evlerinde çalışarak gözleri önende büyümüş küçük kızına layık görmemişti gelin vasfını.Onun gelini köklü bir ailenin kültürlü,güzel ve zengin kızı olmalıydı.Soyu mükemmel genlerin taşıyıcısı olmalıydı ona göre.

İşte bu konuda küçük oğluyla ilk ve tek en büyük restlerini çekmişlerdi bir birilerine.Ekrem bey "Ben ölsem de o kızı gelinim olarak kabul etmem asla!" demişti.

Ata'ysa babasının gözlerine elanın en can alıcı tonundaki gözleriyle kelimelerini kazır gibi bakıp 

 "Değil sen,dünyada nefes alan tek bir canlı kalmasa da Sevda'dan vazgeçmem." 

demişti.

Çocukluğu,ergenliği,ilk gençliği Sevda'ya sevdalı olarak geçmişti genç adamın.Ta küçücükken,el kadar kalbine kocaman sevgisini sığdırmayı başaran adamdı o.Andındı çoktan içmişti o.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 29, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

TEHLİKELİ-GAYWhere stories live. Discover now