19.Bölüm-Fidan

1.3K 111 28
                                    

Hadi bu da size supriz olsun.Eee alırım bir kalbinizi😉😘



Günün diğer bölümünü bir sürü farklı fotoğraf çekmekle geçirmişti Ali.Evdeki herkesle tek tek çekinmişti.Sonra Nebahatdan rica ettiği küçük patikleri kedisinin ayağına giydirirken onunla da birkaç tatlı kare çekmişti.Gerçi sadece iki tanesi hazırdı henüz.Ama yine de çok güzel gözüküyordu.

Bugün güneşli hava olduğu için dışarı çıkmaya karar vermişti.Etrafta dolaşırken artık bahçenin her köşesinde defalarca gezdiği için ilgisini çeken pek birşey yoktu.Boynuna asarak elinde gezdirdiği kameraya ve etrafa göz gezdirdi.Burda birkaç güzel gözüken yeri çekmişti.Ama daha fazla birşey de yoktu.

Biraz da dışarı çıkıp odasında görünen nehirin kenarına gitmek istiyordu.Asafa bu konuyu açamaya çalışmıştı ama daha lafını tamamlayamadan aldığı olumsuz cevapla yüzünü asmıştı.

Bir yolunu bulup hızlıca gidip gelebilir miydi diye şimdi durmuş öyle kara kara düşünüyordu.Hiçbir çare bulamazken yenilgiyle omuzlarını indirip yeniden dolaşmaya devam etti.

Arka tarafta meyva ağaçlarının dibinde birşeyler yapan adama yandan bir bakış attı.İlk defa görüyordu burada bu adamı.Hemen yanına doğru yürümeye başlarken bir yandan da yeni birilerini gördüğü için seviniyordu.

Zaten bir kaç gün önce aniden tüm evin etrafında duran adamlar kendisiyle konuşmamaya başlamıştı.Önceden de pek konuşmazlardı ama şimdi onu gördükleri an yüzlerini diğer tarafa çevirip varlığını yok sayıyorlardı resmen.

Bu durum onu üzse de bir kaç denemesinde aynı sonucu alınca pes etmişti.Adamın hemen arkasında duruken lafa nasıl başlayacağını bilemedi.

"Merhaba?O elindeki ne?"

Uzerinde kahverengi tulum olan yaşlı adam arkasında duyduğu ani sesle irkilince onu korkuttuğunu farkedip utanarak mırıldandı.

"Ben özür dilerim,korkuttum mu sizi?"

Nasıl konuşacağına karar verememişti.

Adam önündeki genç oğlanı süzüp kalın,şiveli sesiyle konuştu.

"Sana merhaba oğlum.Yok aniden duyunca irkildim,dalmışım.Bu bir tür kimyasal zehir"

Ali duyduklarıyla yeşil gözlerini kocaman açtı.Bir sevdiği erik ağacına bir de adamın elindeki beyaz maddeye baktı.

"Neden ağaçları zehirliyorsun,hayır öldürme onları"

Adamla ağacın arasına girerken dramatik bir filimde kadının erkeğin önüne atladığı o son sahneyi canaldırıyordu sanki.Ağır çekimde ona doğru gelen bir kurşun eksikti sadece.Tabi bir de adamın elinde silah.

Çocuğun bu halleri yaşlı adamı eğlendirirken gur bir kahkaha attı.

"Oğlum ben bahçivanım,işim onları iyileştirmek.Neden öldüreyim.Bu ilaçlar zararlı böcekler için"

Ali ağacının kurtulmasına sevinirken şimdi de böcekler için üzülmeye başlamıştı.Ama adam bir yandan işini yaparken ona sabırla bunu yapmasa gelecek mevsim ağaca zarar vereceklerini anlatmıştı.

Ali bu adamla konuşmayı sevmişti.Ne soru sorsa hepsine tek tek cevap veriyordu.İşi bittiği zaman gitmeye hazırlanırken onun arkaya doğru ilerlemesiyle yanında yürürken kaşlarını çattı.

"Çıkış bu tarafta değil ki,neden arkaya doğru gidiyorsun?"

Adam eliyle ileride biryerleri işaret eder gibi parmağını uzattı.

TEHLİKELİ-GAYWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu