20.bölüm

2.5K 213 142
                                    

Sürpriz 🙋

Yine erkenden geldik sahurcular burda mı 😂

Beklenen gün geldi çattı bu bölüm bütün küfürleri Demir mi alır yoksa Defne mi? Hadi bilin bakalım 😂

Bana soracak olursanız içimden bir ses bu ve bundan sonra ki bütün küfürlerin bana olduğunu söylüyor inşallah yanılıyordur 🙈

Az laf çok iş diyerek ben yazmaya başlıyorum sizde okumaya başlayın canlarım ciğerlerim 😍

Yıldıza basmadan geçmeyin please ⭐🙏



Defne'm" dedi boynumdan göğüslerime doğru inerken. Duygularıma yenik düşmemek için hemen kendimi toparladım ve fırsattan istifade ederek ağzımdaki elini tutup çektim.

"Çekil üzerimden" dedim duygu barındırmayan ses tonuyla.

Kısa bir an dudakları öpmeyi bıraksa da geri çekilmedi. Dokunuşlarını, öpüşlerini, tenini hissetmeyi, kokusunu o kadar çok özlemiştim ki ellerim geniş omuzlarına tutunmak için benimle mücadele ediyordu resmen. Fakat pes etmedim ve tekrar aynı tonda devam ettim.

"Çekil dedim sana, yoksa bağırırım"

Kafasını kaldırdı ve sol eliyle omzumun hemen yanındaki düğmeye basıp odayı aydınlattı.

"Defne'm ben hasretinle yanıp tutuşmuşken sendeki bu haller, bu değişim neyin nesi?" Diye sordu, sesi sakin fakat her an patlayacak gibiydi.

Histerik bir gülüş sundum ve "değişen ben miyim? Hangi değişimden bahsediyorsun sen Demir? Benim hayatımdaki en büyük değişiklik ne biliyor musun? Sinirlendiğimde yada üzüldüğümde doyasıya ağlayamamak!" Makyaj aynamın ilk çekmecesini açtım ve kimliğimi çıkartıp yüzüne tutarak devam ettim "bak mesela! Benim kimliğimde hala bekar yazıyor bence bir değişiklik yok, birde senin kimliğine bakalım mı ne dersin? Bakalım hangimiz daha çok değişmişiz?"

O biçimli kaşlarını çatmış, ağzı hafif açık, sinirden olduğu aşikar olan kızarık yanakları ile ciddiyetimi neredeyse elden bırakmak üzereydim.

Allah'ım sen benim aklıma mukayyet ol.

"Ne oluyor Defne? Ben anlayamıyorum bu sinirin, bu öfken, bu tavırların, gerçekten bana tam olarak ne olduğunu anlatır mısın?"

Ellerimi kaslı göğsüne koyarak onu ittirmeye çalıştım fakat sadece çalıştım.

"Allah belanı versin Demir, sizi gördüm tamam mı? O kaltakla manşet manşet basılmış fotoğraflarınızı gördüm kadının ağzına girmişsin. Beni saran ellerin onun belindeydi, bana aşkla bakan gözlerin o kadının dudaklarına bakıyordu, o adamın söyledikleri aklımdan çıkmıyor çıldırdım anladın mı sizi görünce deliye döndüm ben!"

Sesim o kadar yüksek çıkmıştı ki sustuğumda derin bir sessizlik kaplamıştı odayı. Ben onu itlemeye çalışırken o beni elleriyle sarıyor daha çok kendine çekiyordu.

"Bırak dokunma bana!" Diye bağırarak geriye doğru hızla çektim kendimi. Artık oda sinirlenmişti ve ellerini saçlarının arasına geçirip ciğerlerindeki havayı ağzından verdi.

"Ulan sen istemedin mi? Sana saatlerce yalvarmadım mı ben?  'başka bir şey düşünelim bu iş bize zarar verir, sana daha yeni kavuştum' dediğimde sen ne dedin? 'ben senin niyetini de o kadına dokunmayacağını da biliyorum sevgilim' demedin mi? Se..." Ellerini yüzünde sertçe gezdirerek sakinleşmeye çalıştı.

"Ya anlamıyorum Defne derdin ne? Ne kimliği? Ne değişmesi? Herşeyi konuşmadık mı biz gitmeden, neler olabileceğini, sebepleriyle sonuçlarıyla konuşmadık mı? Allah aşkına gözündeki kirpiğe bile hasret kaldım aylardır telefonlarımı açmıyorsun bir geliyorum hop bambaşka bir Defne!"

HASBELKADERWhere stories live. Discover now