19.bölüm

2.2K 215 126
                                    

Selamlar 🙋❤️

Sık sık bahsettiğim gibi artık eğlenceli hareketli bölümleri yazıyorum çok şükür 🙈 bol aksiyon ağır dram bir tutamda komedi içerebilir baştan uyarıyorum 🤭

Olayları az çok anlatmayı başardığımı düşünüyorum o yüzden biraz ileri bir tarihten başlayacak bu bölüm çünkü artık Defne'nin Demir'in yokluğunda neler yaşadığını hepimiz biliyoruz. Bu sebeple gereksiz uzatlamalar yapmayacağım ❤️

Evet evet sabırla beklediğiniz o tanıtım bölümüne geldik artık 😂 he ama kitabın ön yazısı gibi bir şey var ya hani kapak resminin altında ileri bölümlerden yazdığım Defo'yu sıkıştıran kıskanç Demir, işte ona biraz daha var o kadarda uzun boylu değil canım 😂

Çok muhabbet tez ayrılık getirirmiş diyerek açıklamayı kısa tutuyor ve hemen bölüme geçiyorum 😚❤️

E sizde bir önceki bomba bölüm hatırına bir yıldızı çok görmezsiniz inşallah ⭐💃





Aynada kendime son kez baktım çıkmadan. Zayıflamıştım. Hemde çok zayıflamıştım. Artık günleri saymıyordum ve böylece zamanın daha hızlı aktığının farkına vardım. Hoş! Artık zamanla hiç bir alakam kalmamıştı ya. Eskiden olsa değil koyu rujlar, renkli nemlendirici bile sürmez kendime yakıştıramazdım. Şimdi ise durmuş taşan koyu bordo rujumu düzeltiyordum. Hayatımda çok şey değişti bir kaç aydır. Sanırım değişmeyen tek şey karakterimdi. Hala gülebiliyordum ne yazık ki! Bu iyi bir şey miydi yoksa deliriyor olmama mı işaretti bilemiyordum ama rahatsız edici değildi.

Demir aylardır binlerce defa aramıştı ama hiç birini cevaplamamıştım. Tabiki normal hattı olmadığı için mesajda atamıyordu ve buda benim işime geliyordu. O malum gün gözümü hastanede açtığımda yanımda Gamze, Mert, Bora ve tabiki Kübra ve Enes vardı. Doktor stres ve öfkeye bağlı küçük bir sinir krizi başlangıcı demişti. Ani ruh hali değişimi ile vücudum kitlenmiş bir nevi. Zaten sonraları bir çok kez sinir krizleri geçirmiştim. Bu krizler bende ufak çaplı bir hasar bıraksa da sonunda kendimi toparlamayı başarmış savaş boyalarımı sürmüştüm.

Telefonum çaldığında aynanın karşında gördüğüm sureti incelemeye bir son verip yatağın üzerinden aldım.

"Çıkıyorum bebeğim hazırım" diye açtım direk çünkü kimin aradığını çok iyi biliyordum.

"Hadi be Defo ağaç olduk kızım"

"Bende seni seviyorum Küboşum" dedim ve telefonu kapatıp çantamın içine koydum.

Kırmızı diz üstü kalın askılı elbisemin içinde gayet iyi görünüyordum bence. Evet evet artık çıksam iyi olacaktı. Arabanın anahtarlarını alıp evden çıktım ve kızların gazabına uğramamak için hızlıca arabaya atladım. Yola çıktığımda elim radyoya gitti ve rastgele bir kanal açtım. Çıkan şarkıyı duyunca hemen sesi yükselttim ve arabanın içinde bağıra bağıra söylemeye başladım.

Güneşi söndürdüm, geceyi yaktım
O limana söyleyin, gemileri yaktım
Silmişsin yazılanı, dinmişti acılarım
Ah, olsaydı şimdiki aklım

Beni zorluyo'lar, yapıca'm son bi' olay
Bu mu doğru olan? Şeytanı kolluyo'lar
Girdim zorlu yola, biraz toydum ama
Dibin dibindeyim ama keyfim on numara

Beni yargılama, bakma ardına da
Nefes aldım ama bu şehir dardı bana
Sana sardım ama gelme yardıma da
Ziyanı yok, hayalin kârdı bana

HASBELKADERحيث تعيش القصص. اكتشف الآن