12. bölüm

2.7K 223 56
                                    

Herkese selamlar 🙋❤️

Bölümü yarın yayımlayacaktım ama sizi bekletmek istemedim o yüzden kontrol etmeden atıyorum yazım hatalarım şimdiden affola 🙏🙈

Yıldıza basarsanız hem Demir'i hem beni mutlu edersiniz 😂
Satır arası yorumlarınızda Allah'la sizin aranızda ben karışmıyorum 😜

Keyifli okumalar 🤗








Sabah gözlerimi açtığımda çok mutlu bir güne uyandığımı hissetmiştim. Gece görmediğim kabuslarımdan dolayı enerjiyle ve neşeyle uyanmış soluğu banyoda almıştım. Duş alırken dün akşam yaşananlar bir bir gözümün önüne geliyordu. Demir'le gittiğimiz yer, Bora, Demir'le öpüşmemiz... Bana 'hayat ağacım' demişti.

Duştan çıkıp havlupana asılı olan bornozumu üstüme geçirdim ve ıslak saçlarımı baş havlusuyla sıkıca sardım. Banyodan çıkıp odamdaki komidinin üzerinde duran telefonun kilidini açtım. Demir'den bir mesaj bekliyordum fakat hala uyanmamış olacak ki bir şey yazmamıştı. Bornozumun önünü iyice sıktım ve kahve içmek için mutfağa inmeye karar verdim.

Merdivenlerden inerken salondan bir ses duydum. Bir an duraksayıp ne yapacağımı bilemedim. Kaçsam nasıl kaçacaktım? Odaya çıkıp birini arayıp yardım istesem çok geç olabilirdi. Tam yanlış duyduğumu düşünürken bir ses daha geldi. Evde benden başka kimse olmadığı için hırsız olabileceğini düşünüp panikle elime savunmak için merdivenin başında yerde duran uzun vazoyu aldım. Parmak uçlarında salona girerken vazoyu arkama saklamıştım. O kadar gerilmiş ve korkmuştum ki eğer karşıma biri çıkarsa olduğum yere yığılabilirdim.

Salona girdiğimde kimseyi göremedim. Koltukların arkasına baktım boştu. Eğer biri olsaydı kaçacak yada saklanacak yeri olmadığı için kuruntu yaptığımı düşünüp merdivene doğru ilerledim ve vazoyu yerine koyup mutfağa girdim.

Kahveyi hazırlarken aklım salondan duyduğum seste idi. Bir fare bile olsa çıkacak yeri yoktu fakat ben bir ses duyduğuma emindim. Daha fazla düşünmeden hazırladığım kahvemi hızlı hızlı içmeye çalıştım.

Merdivenlere giderken tedirgin olduğum için salona son bir kez göz attım ve her şeyin yerli yerinde durduğuna emin oldum. Yinede sessizce merdivenleri çıkıp odama girdim ve kapıyı acele ile kapattım.

Telefonumu tekrar kontrol ettiğimde bir bildirim olduğunu görüp heyecanlandım. Demir'den...

Sevgilim:
Günaydın sevgilim, seni ben alayım mı bu sabah? Ne dersin?

Mesajı görünce kalbim aşkla kuş gibi çırpınmaya başladı. Kanımın damarlarımda daha hızlı aktığını ve yüzümün kızardığını hissediyordum. Dün akşam ki ateşli öpüşmenin ardından ilk defa yüz yüze gelecektik ve ben nasıl davranacağımı bilemiyordum.

Onu daha fazla bekletmemek için utancımı temkinli bir şekilde kenara bıraktım zira daha sonra bir çok kez ihtiyacım olacaktı.

Günaydın hayatım.
Özel şoförüm olmaya gönüllü isen neden olmasın :)

Salonda yaşadığım gerginliği tek mesajla unutup heyecanla hazırlanmaya başladım. Kombin yapmakla zaman kaybetmemek için kot elbisemi giymeye karar verdim. Tek parça, şık ve pratik...

Üzerimi çıkarıp hızlıca giyinirken telefonumdan bir bildirim sesi daha yükseldi. Yatağın üzerine öylece fırlattığım telefonu aynı hızla alıp mesajın üzerine tıkladım.

Sevgilim:
Her şeyin olmaya gönüllüyüm ben yavrum özel şoför olmakta bunun içinde ;)

Yüzümdeki sırıtmaya engel olmayarak elbisemin düğmelerini ilikledim ve makyaj yapmak için aynanın karşısında yerimi aldım. O sevmediğim ruja bugün büyük bir istek duydum nedense...

HASBELKADERWhere stories live. Discover now