4.0

14.3K 1K 727
                                    

Önceki bölümde herkes anlamadan dinlemeden Burak'a aşırı sövmüş. Tepkilerinize pek şaşırmadım ama daha olayları ondan dinlemeden bu kadar nefret etmenize anlam veremedim pek. Her neyse, olsun. Bu bölümde fikirleriniz değişir belki.

Keyifli okumalar❤.

"17 yıllık hayatımın en büyük şokunu yaşıyorum şuan."

Alina sessizliği ilk bozan kişi olarak şaşkınlığını dile getirirken dirseğimi oturduğum bankın yaslanma kısmına koyup başımı elime yasladım. Keskin bir ağrı kafamın içinde dolaşıyordu. Hâlâ kendime gelememiştim.

Şirketten çıktığımız gibi kendimizi en yakın sahile atmıştık. Kendimi o kadar kötü hissediyordum ki buraya kadar zar zor yürümüştüm resmen.

"Hiç dinlemedin mi peki Burak amcayı?"

Çağla'nın sorusunu başımı iki yana sallayıp cevapladım.

"4 aydır ilişkisi varmış, anlatmak için bolca zamanı vardı."

"Niye böyle oldu ki ya." dedi Asena üzüntüyle. Kızlar beni yalnız bırakmamak için diğerlerini de çağırmıştı ve Umut hariç herkes buradaydı. Onun da birazdan geleceğini biliyordum.

"Burak amcanın sana ne kadar bağlı olduğunu herkes biliyor, bunca zamandır sakladıysa bi nedeni vardır illa ki."

"Vereceğim tepkiden korkmuş." dedim istemsizce gülerek. "Neden olarak böyle dedi."

"Kadın ne yaptı peki sen içeri girince?"

Oflayıp Barkın'a döndüm. "Bilmiyorum, yüzüne bakmadım kadının. Nasıl biri olduğunu bile görmedim. O an babama kırılmakla meşguldüm."

"O nasıl biri acaba?"

Çağla'nın sorduğu soru benim de kafamda dolanan sorular arasındaydı.
Nasıl biriydi? Babama karşı nasıldı? Bana karşı nasıl olacaktı? Babam 4 ay boyunca bunu sürdürdüyse demek ki işler ciddiydi. Ama şuanki önceliğim babama olan kırgınlığımdı, o kadını daha sonra düşünecektim.

"Benim bebeğim yine neden ağlıyor?"

Arkamdan gelen Umut'un sesini duyar duymaz kalkıp sıkıca ona sarıldım.

"Bir dakika bir dakika," diyerek beni kendinden uzaklaştırdı ve kaşlarını çatarak ağlamaktan kıpkırmızı olmuş suratıma baktı. "Çok fazla ağlamışsın sen, kötü bir şey mi oldu?"

"Babam 4 aydır biriyle görüşüyormuş."

Birazdan ağlamaya başlayacağımın habercisi olan dudaklarımın titremesiyle onları birbirine bastırıp engellemeye çalıştım. Umut'un yüzünde şaşırma ifadesi yoktu, aksine hafifçe başını sallamıştı.

"Neden şaşırmadın?"

Sorduğum soruyla duraksayıp saçlarını karıştırdı. "Biliyordum çünkü."

"Ne demek biliyordum?"

Kaşlarımı çatıp ondan ayrılıp bir adım geriye gittim. Sıkıntıyla derin bir nefes alıp aramızdaki mesafeyi kapattı.

"Birkaç gün önce annemler konuşurken tesadüfen duydum."

"Ben hariç herkesin haberi varmış ve kimsenin aklına bu durumu bana anlatmak gelmemiş, işe bak." dedim sahte bir şekilde gülerek.

"Bunu sana söyleyecek tek kişi babandı güzelim, bizim haddimize değil bunu sana anlatmak."

Başımı salladım hafifçe. Doğru söylüyordu, kimse gelip de bana 'Babanın sevgilisi var Deren, haberin olsun.' diyemezdi. Bunu söyleyen kişi babam olmalıydı. Belli ki o da kendi başıma öğrenmesem bana söylemeyi düşünmüyordu.

Küçük Sevgilim/ TEXTİNGOn viuen les histories. Descobreix ara