39. Bölüm - Eriyen buzlar-

Start from the beginning
                                    

"Baba?" dediğimde bana baktı. Sesim şaşkınlığımı yansıtmıştı. Ama kendimi tutup onu duyduğumu belli etmek istememiştim. "Ben Barışların partisinden sonra bir tatile çıkmak istiyorum. Senin içinde uygunsa eğer." dediğimde babam bana şefkatle gülümsedi.

"Tabi kızım. Git eğlen kendine gel." dediğinde bende ona gülümsedim.

"Ohhh valla kimsede demiyor ki Mert'te bir tatil yapsın." diyerek sitem eden Mert'e döndüm.

"Sende gel."

"Yok Mert kulunuzun buralarda işi var Elif Nisan Sultanım.."

"Mert." dediğimde sitemle. Gülmeye başlamıştı.

Güzel bir kahvaltının ardından Mert benden önce şirkete geçerken ben babam ile bir kahve içmek istemiştim. Şirkete gitmek içimden gelmiyordu.

"O zaman Hasan Bey kahveler benden diyerek mutfağa ilerledim. Babam ise salona doğru ilerlemişti.

Babama sade bir kahve yaptım. Kendime de bol sütlü orta şekerli birazcıkta çikolata kattığım kahveden yapmıştım. Vee yanında da olmazsa olmazım küçük minik dışı çikolata kaplı lokumlardan koydum.

Hepsini tepsiye koyduktan sonra pencereye doğru bir bakış attığım da Ezel'in sigara içtiğini gördüm. Gergin bir yüz ifadesi vardı. Elindeki sigara ile wattpad karekterleri gibi duruyordu. Yakışıklı ve ulaşılmaz.

Sayende gerizekalı!! diyerek sövmeye devam etti bana iç sesim.

O an ne yapmam gerektiğini kestirememiş ve Ezel'i kovmuştum. Elim dudaklarıma benden habersiz giderken Lale abladan gelen öksürük sesi ile kendime geldim.

Her yerdende çıkıyor bu kadın!! Vay anasını yaaa...

"Öyle uzaktan uzaktan bakma git yanına." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Babam-"

"Hasan Bey ve Salim biraz önce çıktılar."  sözümü kesip konuştuğunda kaşlarım daha da çatıldı.

"Nereye gittiler?" dediğimde omuz silkti.

"Bilmiyorum. Bu arada benimde biraz işim var evde Ezel ve sen kalacaksınız. Aranızdaki şu görünmeyen buzcukları eritin. Hoş.." dedi bana doğru yaklaşıp tam yanımda ki tezgahtan telefonu alırken kısık sesle beni yerin dibine sokan o konuşmayı yaptı. Gözlerim camın arkasında ki maviş gözlerle buluşurken.
"O buzları adamı banyoya atarak erittiğni düşünmüyor değilim ya." diyerek uzaklaşıp çıktı mutfaktan. Gözlerim şaşkınlıktan açılırken dudaklarımın o şeklini aldığını ve yüzümün domates gibi olduğuna emindim.

Oha çüşşş bu kadının gözü de her yerde lan!!

       .....                                           .....

Orada ne kadar kaldım bilmiyorum. Ezel benden o derin okyanus gözlerini çektiğinde hareket etmemin zamanı olduğuna karar vermiş oldum. Elime aldığım tepsi ile mutfağın cam kapısından ilerleyip bahçeye çıktım. Soğuk hava bedenime çaraken hafif bir ürperti tutmuştu bedenimi. Soğuğa aldırmamaya çalışarak yaklaştım Ezel'e. Ezel'in önünde durup tepsiyi ona doğru uzattım.

"Kah.. kahve dediğimde Ezel bir bana bir tepsideki dumanı üstünde tüten kahvelere baktı. Sağ elim ile sade olan kahveyi gösterdiğimde onu alıp masaya koydu.

Bende onun yanındaki sandalyeye ilerleyip tepsiyi masaya koyup sandalyeme oturdum.

"Üşüyeceksin." dediğinde yüzüme değil ilerideki ağaçlara bakıyordu. Omuz silkmekle kaldığımda yerinden kalkıp içeriye girdi.

Bir kaç dakika elinde battaniye ile yanıma gelip omuzlarıma örtmüştü.

Bakta centilmenlik gör Elif... sen ona defol dersin o sana üşüme diye battaniye getirir.

Vur yüzüme yüzüme hatamı iç ses çekinme vur.

Çekinmiyorum ki zaten.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandığımda kafa sallamakla kaldı. Eline aldığı paketten bir sigara daha yakarken yutkunarak sordum. "Bende alabilir miyim?" eline doğru eğdiği kafasını kaldırdığında maviş gözlerinde ki şaşkınlık ile bana bakıyordu.

Of be manzaraya bak çay iç... yavşamaya başlamıştı bile iç sesim.

Ne kadar şaşkın olsa da paketi alıp bana doğru uzattı. paketteki sigarayı almak yerine o kırmızı dudaklarında duran sigaraya uzanıp aldım. İçime derin bir nefes çektiğim de gözlerim sulanmış ve öksürmeye başlamıştım.

Bırak kızım bırak senin neyine sigara falan içmek.

"Maden kullanmayı bilmiyorsun, neden içiyorsun? " dediğinde omuz silkip birkaç öksürükten sonra kahvemi yudumlayıp elimde ki sigarayı tekrar dudaklarıma götürdüm.

Yapma yavrucuğum yapma rezil oluyorsun...

Tam bu sırada oda uzanıp benim dudaklarımdan çekmişti sigarayı. Sigara tekrar onun kırmızı dudaklarında yer alırken aslında yerinin Ezel'in dudakları olduğunu net bir şekilde ifade etmişti.

Hafif hafif atıştıran karın altında o sigara içip benden hariç her yere bakarken ben sadece ve sadece ona bakıyordum.

...

Kısa bir bölümdü yine ama umarım güzel olmuştur.

Lale abla fenasın diyenler.... ?


Yakın KorumamWhere stories live. Discover now