37. Bölüm - Maviş gözler-

527 89 107
                                    

SELAMM!!

İç sesleri bekliyorsunuz biliyorum onu biraz düşünmem gerekiyor. Böyle hem komik hem aşklı bir şey olması için uğraşıyorum.
Hastaneden çıktıktan bir hafta sonrası....

O zaman yeni bölüm ile baş başa bırakıyorum sizi... İyi okumalar...

.....

Elif Nisan Karahanlı Anlatımı ile...

Ölümden döndüğüm günden bu yana iki hafta olmuştu. Babam ve Ezel benden önce hastaneden kurtulmuşlardı. Beyin kanaması riskinden dolayı ben hastanede bir hafta gözetim altında tutmuşlardı. Eve geldiğimde Dilara'nın sorularına yetişmeye çalışmıştı.

"Elif Nisan teyze sana birşey olacak diye çok korktum." demişti. Dudaklarını büzerek. Ne yalan söyleyeyim bir an ölümden bende korkmuştum.

Ama diğer bir yanan annemin yanına gidecek olmamda beni sevindirmişti. Ama burada babamın yanında olmak daha güzeldi.

"Biliyormusun Elif Nisan teyze..." diyerek gözlerinde ki parıltı ile bana bakmıştı. "Sen hastanedeyken evimize Hasan dedem ile beraber maviş gözlü çok yakışıklı bir adam da geldi." diyerek heyecanla anlatmıtı.

Nasıl bir şeyan tüyü var bu adam da bilmiyorum ama kendine balıyordu herkesi.

Sanki biz çok farklıyız Elif Nisan diye iç çeken iç sesimle bende iç çektim.

Tavanla bakışmama son vermek adına bir nefes çektim içime.
Yerimden doğrulduğumda azda olsa baş dömesi ile baş başa kalıyordum. Aynaya yaklaştığm da anlımda ki bandaj ile yüzümü buruşturdum. Bandajı çekip çıkardığımda kabuk bağlayan yara iyileşmeye yüz tutmuştu. Önlem olsun diye yatarken hafif bir bandaj takmıştım.

Bu yara geçecek ve geriye hiç bir şey kalmayacaktı....

Ama yüreğimde olan yara hiç geçmeyecekti..

Buda yetmezmiş gibi İrem'in o son görüntüsü vardı aklımda. Geceleri ter içinde kalmış bir vaziyetle yataktan kalkarken nefesiminde kesildiğini hissediyordum.

O bana ihanet etmiş olsada yaşamaya hakkı vardı. Her ne olursa olsun onu afedemezdim. Ama ölmesini de istememiştim. Acınası halime alaylı bir gülüş attım.

Tek arkadaşım vardı ve oda beni sırtımdan bıçaklamıştı. Duygularım o kadar karışıktıki odam banadar geliyor, bir yerleri yıkıp dökmek için kendimi zor tutuyordum.

Aklıma gelen fikir ile üzerime borda eşortman takımımı giydim. Saçlarımı anlımdaki ve saçlarımın arasında bulunan uak yaraya dikkat ederek toplamaya çalıştım. Her an ben firar edeceğim diyen tokama aldırmadım. Dediğim gibi yaralarım sızlıyordu ancak bu kadar toplaya bilmiştim.

Odamdan çıkıp aşağıya indim. Bodrum kata inen merdivenlere yöneldiğimde Ezel'in kaldığı odanın yarı açık kapısı ile göz göze geldim. Evet Ezel yine eski odasına yerleşmişti.

Baban kovmak için can atıyor.

Evet iç sesim doğru söylüyordu. Ezel'in buraya geldiği gün kesin bir dille onu evde istemediğini belirtmişti. Ama Yiğit Ezel'e bakacak kimsenin olmadığını söylemişti. Yiğit yurt dışına çıkacağı için ne zaman geri geleceğini bilmediğini söylemiş ve Ezel'i bırakamıştı.

Tabi buna benim gibi babamda inanmamıştı. Sırf Ezel kendini bana affattirmesi için bana yakın olmasını sağlamıştı. Babam ise Ezel'in hayatımı kurtardığını bildiği için ve benim ona yalvaran bakışlarıma dayanamayıp eve ve eski odasına gelmesine izin vermişti.

Yakın KorumamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin