14. Bölüm - Baş Belası!! -

739 125 168
                                    

İyi okumalar....

....

Utancımdan kızarırken tek istediğim bir an önce buradan def olup gitmekti. Tam yanından geçip gideceğim anda kolumdan tutarak durdurdu beni. Bardakların devrilmemesi için kendimi dengede tuttuğumda kolumu tutan eline birde Ezel'in yüzüne baktım.

"Yüzüme hapşuruyorsun. Bari bir özür dilede öyle git." Adam haklı beyler!! İkileyin.

"Ben özür dilerim." dedim gözlerimi ondan kaçırarak haklıydı. Utancımdan yerin dibine girmek istedim.

"Hasta olursam eğer hep senin yüzünden olacak. "

"Tamam ya hasta olursan eğer."dedim kaçırdığım gözlerimi tekrar o maviş gözlere dikerken. "Çorbanı ben yaparım. Benim yüzümden hasta olursan, ben iyileştiririm seni. Oldu mu?" dedim ona ters ters bakarak.

"Demek beni hasta ettiğn gibi iyileştireceksin." dedi kolumu bırakıp elimdeki tepsiden bardağını alıp geriye çekidi. "Bu iş eğlenceli olacak."

Ona tek kelime etmeden mutfaktan çıkıp salona babamın yanına ilerledim. Elindeki dosyalara göz atıyordu. O adamı bitirmek için planlar yapıyor olabilirdi. O adamı tanımıyordum. Ama Merya denilen kızın ailesine ve Savaş denilen adamın ailesine yaptıkları belliydi.

O durdurulmazsa ve babama birşey olursa yaşayamazdım. Ben babamsız yaşayacak kadar güçlü bir kız değildim. Babam yüzünden de belli olan derin düşüncelerle bakıyordu dosyaya. Gözleri dosyada olsada aklı başka bir yerdeydi sanki.

"Babacım dedim elimdeki tepsiyi ona uzatarak elindeki dosyayı kenardaki sehpaya bırakıp bana döndü. Kaşları çatılıken direk ayağı kalktı. Ben bir kaç adım gerilerken elimdeki tepsiyi alıp sehpaya bıraktı.

"Elif Nisan! Bu halin ne? Gözlerin kıp kırmızı. " dediğinde dudakları direk anlımı bulmuştu. "Şuna bak ateşinde ateşinde var senin." diyerek beni koltuğa oturttu. Üzerime koltuğun köşesinde bulunan battaniyeyide örtmeyi ihmal etmemişti.

"Baba-"

"Hşşit." Diyerek beni susturup bardağı elime tutuşturdu. "Uslanmaz bir kızsın sen." diyerek hemen yanıma oturmuştu.

Ben ağzımı açtığımda kapıda giren Ezel ile tekrar kapattım.

"Şey ben gideyim."

"Ezel gel evladım. geç otur" Dedi babam onun gitmesini engellemişti. O da karşımızdaki kanepeye oturduğunda elindeki bardağın dolu olduğunu gördüm.

İçmemiş miydi? Beğenmemiş miydi ki? Derince bir nefes alıp elimdeki bardağa odaklandım.
Beğenmediyse beğenmesin ne yapayım ya. Tabi kendimi avutmaya çalışıyordum işte.

"Eline sağlık Elif Nisan Hanım. Bu çok güzel olmuş." dediğinde bardağımdan kafamı kaldırıp ona baktım.

"Te- teşekkür ederim." dedim. İçimi okumuştu yahu adam.

Biz seninle mükteşem ikili oluruz yavrum. diyen iç sesime diyecek bir şey bulamıyordum.

"Güzel yapar kızım benim. " diyen babama iyice sokulup başımı omuzuna yasladım.

"Evet efendim. Hiç sevmem ama ikinci bardağı içiyorum." Neyyy. Eriyorum galiba. Ama bu çok güzel.

Kalbimin sesi kulaklarıma kadar gelirken utançla kafamı eğdim. İki saattir gelmeyen uykum yeni yeni gelmeye başlamıştı.Derince esnediğimde babam elimdeki bitmiş olan bardağı alıp önümüzdeki sehpaya koydu.

Babamın dizlerine yattığımda üzerimi iyice örttü. Cemile Sultanın bana getirdiği hapıda içtim. Gözlerim kapanmak istiyordu ama ortam çok sessiz olduğundan uyuyamıyordum. Babam bunu anladığında keşke anlamasaydı dedim. Çünkü her hasta olduğumda yaptığı gibi tom ve jerry açmıştı.

Yakın KorumamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin