Görüşüm netleşerek duyularım beni bir uçuruma sürüklerken zor da olsa doğruldum, neredeyse babamın göğsüne gelen bakışlarım ile silkelendim ve sıcaklık, beni tamamen içine aldı. "Baba, ben de mi dönüşünce Beomgyu ile aynı renkte olacağım?" Haeyoon'un konuşması bana son ses kulaklık ile bir şey dinliyormuşum hissi verirken hırlamama engel olamadım, yaprakların rüzgarda sallanmasını bile hissetmek kaçıp gitmek istememe sebep oluyordu.
Taehyung babam ellerini Haeyoon'un üzerine koyarak susmasını sağlarken şimdi biraz daha iyi hissederek ön ayaklarımın üzerine uzandım, Jeongguk babam tüylerimi okşarken tamamen sakin bir ruh haline bürünüyordum ve bu, iyi hissetmemi sağlıyordu.
Her şeyden önce duyularım daha sakin bir hal alırken "Birkaç gün bu halde kalacaksın." diye fısıldadı babam, bunu biliyordum, bize okulda en net öğretilen bilgi buydu ve canımın çiğ et çekeceğini de biliyordum. Öğretmenim olan Taehyung babam tavşan yemenin bizi en tok tutan yiyecek olduğunu söylediğinu hatırlıyordum ama tamamen tavşanı andıran bir baba ve kızkardeşe sahip olunca, onlarla bana domuz vermeleri konusunda anlaşma sağlamıştım.
Uyku gittikçe beni içine çekerken tüm acılarımdan kurtulmuş haldeydim, başımı Jeongguk babamın dizine yaslayarak minik bir keyifli uluma bırakırken uyuyakaldım.
--
"Çok çirkin bir kurt olmuşsun."
Lia'nın sesi gözlerimi aralamama sebep oldu ve gün ışığı hiç beklemediğim bir anda gözlerime girdi. Acı içinde inleyerek doğrulurken Lia çimenlerin üzerinde bağdaş kurmuş halde oturuyordu. "Dönüşmüş olman bile huysuzluğunu giderememiş." derken ona hırladım, sadece omuz silkmekle yetinirken yerinden kalktı ve kurt formunda boylarımızın eşit durduğunu fark ettim.
Taehyung babam evden çıkarak yanıma gelirken büyük bir tepsinin içinde duran çiğ domuz etine atlamamak için zor duruyordum. Tepsiyi önüme bırakırken gülümseyerek tüylerimi okşadı, "Lia içeri gir, kahvaltı hazır." dese de arkadaşımın beni bırakarak içeri gireceği yoktu, eti dişlerimin arasına alarak ağzıma atarken ikisinin de yüz ifadesinde gram iğrenme yoktu.
Jimin amca Lia'ya bir tepside kahvaltı hazırlayarak bizim yanımıza bırakırken "Harika, Beom ile piknik yapıyoruz!" dedi neşeyle ve bu homurtular çıkarmama sebep oldu, güneş hala beni rahatsız ederken yere uzandım ve gözlerimi kapadım. "Alfa'ymışsın, öyle söylediler. Sence ben ne olurum, Beomie?" Kahvaltısını ederken bir yandan benimle konuşuyordu ve onun sesini duymanın beni rahatlattığını kabul etmek istemiyordum.
Kahvaltı bitmesinin ardından herkes bahçeye çıkarken Haeseol koşarak yanına geldi, üzerime uzanarak "Tüyleri yumuşacık, ayığım Bay Boo'nun sıcak hali gibi..." dediğinde herkes gülmesine engel olamadı, Haeyoon Lia'nın yanına otururken uzanarak başımı okşadı.
Hayatım boyunca sevgisiz hissettiğim tek bir an bile yaşamamıştım, ailem ve onların arkadaşları, kendi arkadaşlarım, çevremdeki herkes beni sevdiğini her zaman bana göstermiş ve bu sevginin beni güçlendirmesini sağlamışlardı.
Babamın birebir aynısı olan Taehwan amcam ve Seokjin amca bir sonraki gelen çift olurken Haeseol onunla yaşıt Taejin ile oynamak için benim yanımdan ayrıldı. "Bir insan kurt formunda bile nasıl Taehyung ve Jeongguk'un oğlu olduğunu gösterebilir, resmen gri bir kurt var karşımda!" diyerek isyan eden öz amcam yanıma otururken tüylerimi okşadı, Lia ve Haeyoon, Jimin amcanın getirdiği kurabiyeleri yerken kendi renklerinin nasıl olacağı hakkında konuşuyorlardı şimdiden.
ESTÁS LEYENDO
invisible string' taekook
Fanfictionomegaverse* twin* ''beni çeken bir ip tüm bu yanlış yollardan, doğruca kasaba barına tek bir altın iplik beni sana bağladı'' jeon jeongguk, kendini bir alfanın kollarında bu kadar güvende ve huzurlu hissederken, kendinin de bir alfa olduğunu unutuyo...
special edition, i'm still trying everthing to keep you looking at me
Comenzar desde el principio
