19.Bölüm ( Başkasını Seviyorum )

1.6K 115 213
                                    

Alışmak koca bir yalan!
Ne yokluğuna alışıyor insan ne de acısına.

Bölüm Şarkısı:
Aşkın Nur Yengi & Mehmet Erdem : Allah'tan Kork

Küçük bir dipnot ile başlayayım:

Sürekli bölüm nerede?

Neden uzun zamandır bölüm yok?

Kurgunu beğeniyorum lütfen devam et.

Bu ve benzeri yorumlar alıyorum çok teşekkür ederim merak ediyor, seviyor ve soruyorsunuz ancak hiç yorum yapmıyorsunuz bunlar dışında o nedenle okumak istiyorsanız sizden bir ricam olacak.

50 vote 🌟

100 yorum 🗒

Olmadan bölüm atmayacağım saygılar sunarım 💐

Keyifli okumalar diliyorum ☀️

Geçmiş ve gelecek iki uçsuz deniz gibi. Geçmiş sadece senin hatırladığın değil hatırlamadığın şeyleri de kapsayan bir çukur gibi. Gelecek diye de bir labirent var tabi ki, bildiklerin sana anlatılanlar ve bilinmezlik bu üçü arasında o kadar ince bir çizgi vardı ki herkes kendi doğrusuna inanıp öc almak intikam almak peşine düşüyordu.

Açılan otomatik kapıdan çıkarken gecenin en sert rüzgarı çarpmıştı sanki genç kızın yüzüne. Saçları hafifçe yüzüne gelirken derin bir nefes çekti içine gittiği günden çok farklı bir şekilde dönmüştü ülkesine. Özgürlüğü sanki bu gece bitmişti. Bakışları alan kapısının önünde bekleyen iki korumayı bulunca uçakta kapattığı telefonunu açıp iki tane mesaj yolladı ardından telefonunu çantasına atıp bekleyen adamlara doğru yürüdü.

Açılan kapıdan arabanın arka koltuğuna oturdu ve az evvel çıktığı alana şöyle bir bakıp mırıldandı.

"Yolun sonu göründü Sera hadi bakalım."

Genç adam yüzünde daha önce kimsenin görmediği bir tebessüm ile girdi açılan büyük kapıdan. Çalışanlar alışıktı onun soğuk tavrına yada sert yüzüne. Bu halini görenler şaşkınca ona bakarken o bir ıslık tutturmuş ağır ağır çıkıyordu önündeki merdivenleri. Belki de çocukluğundan bu yana en çok mutlu olduğu geceydi. Takım elbisesinin ceketini sağ omzundan işaret parmağına asıp merdivenleri bitirmişti ki duyduğu ses ile durdu.

"Evlat nedir bu tebessümün sebebi?"

"Gördüm onu dayı!"

Gülüşü yüzünde daha belirgin bir hal alırken içinde ellerini çırpan çocuğa göz kırpıyordu sanki. Sesi o kadar coşkulu ve mutlu çıkmıştı ki yaşlı adam da gülümseyip omzunu sıktı.

"Şimal mi?"

Genç adam o kısacık anı tekrar gözlerinin önüne getirirken başını sallayıp onayladı.

"Dayı çok benziyor biliyor musun? Aynı annem gibi."

Bir an sonra yüzündeki gülümseme yerini çatılan kaşlara ve soğuk bir çehreye bıraktı.

"Dayı Hakkı orada olduğumu biliyordu gelmedi!"

"Sabır evlat sabır herşey bir anda olmaz acele ediyorsun yapma."

GARDİYAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin