18.Bölüm (Davet)

1.6K 105 192
                                    

Allah kimsenin emeğini karşılıksız bırakmaz.
Ama önce çaba, gayret
Sonra nasip, kısmet.

Bölüm Şarkısı : Erol Evgin=Ben İmkansız Aşklar İçin Yaratılmışım

Sera

Ben hayata olan inancımı asla kaybetmedim. Elbette zor zamanlarım da oldu. Yarım kalan yollarım, yarıda bırakan sevdiklerim oldu.
Fakat hiçbir zaman dağa küsen bir tavşan olmadım! İstediğim şeyler için elimden geldiği kadar çabaladım. Çünkü hiç kimse bir insana kendi çabasızlığı kadar zarar veremiyor.
Yani olmasını istediğin şeyler için önce gayret gerekiyor. Sonra bin kapı kapansa da Allah bir yenisini açıyor.

4 kişilik bir ailenin en küçüğü olarak başladım ben bu hayata. Babam Katolik annem Müslüman'dı. Hayatım boyunca maddi yönden bir sıkıntı yaşamadım ben. Ama kayıplarım oldu bu hayatta. Ablam vardı mesela sapsarı saçları yeşil gözleri ile güneş gibi doğardı evimize. Ablam ile aramızda 12 yaş vardı şirket evliliği yapmak için babamın isteği ile nişanlandı. 20 yaşında gencecik ve çok güzel bir kız evlendi ancak düğününden 6 ay sonra başka bir adam ile kaçtı. Babam çok sarsıldı bir yanda kızı diğer yanda tüm iş hayatı. O zaman seçtiler beni.

Ablamın gidişi ile yıkılan bir aileydik biz. Çok katı bir aileydiler. Ablamı bulup hesap sormak istediler. Babam ilk defa çaresizdi karşımızda. Ne oldu nasıl oldu bilmeden bir anda Drago ile sözlediler bizi. Karşı çıkmadım. Yıllarca o kendi hayatına ben kendi hayatıma baktım. Ne kadar zor olabilir ki dedim kendime. Babam zor durumda kalmasın ablama kimse dokunmasın diye kabul ettim evet dedim Drago ile bir ömre. Verilmiş bir söz karşılığında istediğim herşey yapıldı.

Ayrı ev dedim hemen oldu.

Fotoğraf okumak istedim kimse karşı gelmedi.

Erkek arkadaşkarım oldu eğlendim istediğim heryere gittim geldim.

Ne kadar zor olabilirdi ki kabul ettim. Drago hep vardı hayatımda uzaktaydı daima ama vardı işte. Ben günü gelene kadar özgür kaldım. Sınırları olan ama sınırsız bir kızdım. Şimal ile paylaştım enerjimi onu hayatta tutmak mutlu etmek yüzünü biraz olsun güldürmek yetiyordu bana. Ne ablamdan ne de Drago'dan hiç bahsetmedim ona. Bir anda evliliğini öğrenip Türkiye ye geleceğimde babam dikildi karşıma.

Az kaldı kızım dedi Drago gelecek yakında.

Gelsindi ne vardı ki bunda tek yapılması gereken bir imza değil miydi sonuçta.

Hava alanında elinde ismim yazılı bir kağıt tutan adamı görene kadar anlamadım nasıl bir şey olduğunu. Birini sevmek uzaktı bana. Ben sahipli bir kızdım sonuçta. Onu sinir etmek onunla uğraşmak zevk vermeye başladı bir anda. Günler geçerken farkında olmadan alıştığımı anlamadım.

Kardeşleri ile konuşurken Yekta'nın yanında farklı bir adam olurken Şimal ile gözgöze bile gelmezken ancak saygı duyduğunu belli ederken Asrın'ın elini her tuttuğunda ve en son barda birden beni tutup kendine çektiğinde. Kalbim hızlandı bir anda. Daha önce kimse ile olmayan şey oldu. Drago'ya baktığımda olmayan şey. Bir korku gelip yerleşti içime bir anda nasıl bırakacaktım onu ardımda.

GARDİYAN Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon