33

1K 119 43
                                    

Palaye Royale - Redeemer

''Öldüğümde nereye giderim bilmiyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

''Öldüğümde nereye giderim bilmiyorum.

Buradan daha iyi olmalı.''

''Kızım salak mısın sen? Sırf aranıza girmesin diye Nayeon'u yolladık. Sen kavga ettik diyorsun.''

Seulgi bağırarak konuştuğunda yanında duran Jennie de ona hak verir gibi başıyla onaylamıştı. Kızların ortasında sandalyede oturuyordum ve sorguya çekilmiş bir ajan gibiydim. Hepsinin tek tek fırçalamasını dinliyordum.

''Hayır yani, bari düzgün bir sebebin olsaydı kavga etmek için.''

Joy gözlerini kısıp, tıslayarak konuştuğunda başımı geriye yatırıp derin bir nefes aldım. Hepsi bir olmuş üzerime geliyordu.

''Nayeon'u savunması geçerli bir sebep değil mi?''

Kaşlarımı çatarak konuştuğumda, hepsi birden sabır dilercesine nefes vermişti. Ve Jennie bana biraz yaklaşarak konuştu.

''Nayeon'un bu kadar kötüsünü yapabileceğine inanmamış demek ki çocuk, bunu düşünemiyor musun Lisa?''

Pekala, bu dediği doğru olabilirdi. Hatta haksız çıkmam için de yeterli bir sebepti. Ne yapmam gerekiyordu ki şuan?

''Gidip özür falan mı dileyeyim? Ne istiyorsunuz?''

Bıkkınlıkla konuştuğumda, hepsi birbirine bakmaya başlamış, ardından Irene aklına bir fikir geldiği için parmağını şıklatmıştı. Hepimiz bakışlarımızı ona çevirdiğimizde heyecanla konuşmaya başladı.

''Jungkook'un doğum gününe kadar onunla konuşma. Doğum günü geldiğinde bir parti organize et ve ona ciddi bir mesele olduğunu söyle. Geldiğinde de sürpriz yaparsın.''

Herkes bu fikri beğenmiş olacak ki sevinçle konuşmaya başlamışlardı. Düşündüğümde bana da mantıklı gelmişti aslında, güzel bir sürpriz olabilirdi.

''Ne diyorsun Lisa? Yapacak mısın?''

Jennie merakla konuştuğunda, bir süre daha sessiz kalmayı tercih ettim. Ama kararım belliydi, çünkü daha iyi bir planım yoktu.

''Evet, yapacağım.''

***

Telefonuma bininci kez gelen bildirimler yüzünden oturduğum koltuktan kalkıp sehpanın üzerinde duran telefonu elime aldım.

Jungkook art arda mesajlar atıp duruyordu dünden beri. Görüldü attığım için de daha fazla yazıyordu.

Bildirimler > WhatsApp >

Jungkook

Abartmıyor musun?

WhatsApp > Çık

Haklıydı, abartıyordum normalde bu kadar uzatmazdım fakat doğum günü sürprizi için bu saçmalığı sürdürmem gerekiyordu. Bunun için de okula gitmeyecektim yarın.

Jungkook aptal bir takıntılı olduğumu düşünmezse iyiydi.

Öylesin zaten? Ne sanıyorsun kendini İngiltere Prensesi falan mı?

Sen her delikten çıkmak zorunda mısın?

Kes ya, mala bak. Jungkook iki güne başkasını bulsun da gör sen.

Hayal dünyandan çık orası iyi bir yer değil.

Diyene bak, benimle sohbet ediyor.

Tekrar gelen bildirimden dolayı başımı telefona çevirip baktığımda yine Jungkook'un yazdığını gördüm. Tamam, buna bir cevap vermem gerekiyordu artık.

Bildirimler > WhatsApp >

Jungkook

Cidden saçmalamaya başladın.
Böyle aptal bir sebep yüzünden bana trip atacaksan kendin bilirsin.
Bundan sonra çok beklersin sana yazmamı.

Siz

Sadece biraz kafa dinlemek istiyordum.

Jungkook

İyi.
Kafa dinle sen.

WhatsApp > Çık

Kırılmıştı kesinlikle.

Ama ona yaptığım sürprizi gördüğünde ne kadar mutlu olacağını biliyordum.

6 gün dayanabilirdi. Ben de bu sırada ona çok güzel bir doğum günü organize edecektim. Tabii kızlar da bana yardım edecekti.

Ve sonra çok mutlu olacaktık.

Evet, öyle olacaktı.

Evet, öyle olacaktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***

Bölüm sonu.

Sanırım finale gidiyoruz.

Yani normalde 15-20 bölüm daha uzatırdım senaryo var elimde ama tadında bırakmak lazım sıkmak istemem sizi de.

Bugün bir bölüm daha yazarsam büyük ihtimal yarın final gelebilir.

Oruç tutuyorsanız Allah kabul etsin, öpüldünüz. <3

betrayal high school, liskookWhere stories live. Discover now