◄ [MP:1] - BÖLÜM 61 ►

739 112 77
                                    

(Bilgilendirme: Okul kapanır kapanmaz tatil yapmak isteyip ailemize zırt bırt gidelim diye tutturduğumuz sahil kenarındaki müstakil evlerin fotoğrafıdır. -Anime-)

👁‍🗨: "Hava hafif esiyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁‍🗨: "Hava hafif esiyor. Ancak güzelliğinden ödün vermiyor. Sana benzettim bir an."

[x]

Trafikten kurtulan Taehyung, arabayı bir hurdalığa park ettikten sonra içinden inerek kapıyı kapattı sertçe. Kasaya çıkıp çantaları alırken Jungkook ve Jimin arabadan indiler. "N'apıyorsun Taehyung?"

"Bu eski kamyonetle yola devam edemeyiz. Uçağa bineceğiz, havaalanına gideceğiz taksiyle." Derken elindeki çantaları kamyonetin kasasından yere indiriyordu.

"İyi de neden, burası iyi değil mi?"

"Arabanın plakasını biliyorlar, eğer bu şehirde kalmaya devam edersek bütün şehiri ararlar ve bizi bulurlar." Başını kaldırıp yüzüne baktı. "Unuttuysan hatırlatayım, bir zamanlar insan olan ve saçma sapan deneylerle yaratığa çevrilmiş beyinleri olan akıl hastası necronlardan ve akıl hastası doktorlardan bahsediyorum."

Taehyung'un bu telaşı, Jennie'nin bedenindeki çipten sonra arabanın plakasıyla ve dış görünüşünden de kolaylıkla bulunabilecekleri içindi.

Korkusu ve dehşeti hala yerindeydi. Gitmemişti.

"Gidip kızları uyandır, taksiye bineceğiz. Jimin al şunları." Elindeki çantaları Jimin'e verirken Jungkook kapıyı açıp kızları dürttü. "Alooo, uyanın."

Jennie ve Lalisa dehşetle yerlerinde sıçrayarak uyandıklarında açık kapıdan Jungkook'a baktılar. "Ne?"

"Uyanın, gidiyoruz."

"Nereye?" Doğruldular.

"Taksiye binip havaalanına gideceğiz. Uçakla şehir değiştiriyoruz." Dedi Jungkook. Kızlar gözlerini ovuştururlarken toparlandılar. Bu sırada Taehyung çantaları indirmiş, kasadan inmişti. Jimin'le beraber çantaları sırtlanarak hala az biraz şarjı olan telefonundan taksi numarası tuşluyordu.

Yaklaşık yarım saat sonra taksi geldiğinde arabaya bakındılar. "Bir eksiğimiz yok değil mi? Bir şey bırakmayın."

"Hayır yok." Dedi Lalisa taksiye binerken. Diğerleri de binip yerleştiklerinde Jungkook konuştu. "Havaalanına lütfen."

[MP1]

Taksiden indiklerinde içeri girdiler ve kontrolden geçip yurtdışı bölümüne doğru ilerlediler.

"Nereye gideceğiz ki?" Diye sordu Jimin.

"Bakacağız, inceleriz."

"Acıktım." Dedi Jennie, çantadan kraker paketlerini çıkarırken. "Başka var mı acıkan?"

Lalisa'ya uzattıktan sonra erkeklere de dağıttı. O ara girişe geldiklerinde başlarının üzerindeki dijital ekrana baktılar.

'Stockholm - Las Vegas: 20:15.
Stockholm - Los Angeles: 20:18.
Stockholm - San Francisco: 19:18.
Stockholm - Washington: 19:20.
Stockholm - Japan: 17:04.
Stockholm - North Korea: 18:12.'

"Eee?" Dedi Jungkook. "Neresi?"

Taehyung düşündü. "Washington olur mu?"

"Gidip gezebileceğimiz bir yer olsun Taehyung. Artık dehşete kapılmak istemiyorum ben." Dedi Lalisa.

"Uzağa gidelim, mesela Kaliforniya'ya. San Francisco?"

"Olur." Kabul ettiler. Uçağın gelmesine henüz 17 dakika vardı. Oturup beklemeye başladılar. Jungkook üstüne baktı. "Gidip şunları değiştirelim. Uçakta değiştiremeyiz."

"Bence de." Dedi Lalisa elindeki çantayı sıkıca tutup ayağa kalkarken. "Ben değiştireceğim. Gelen var mı?"

"Siz Jennie'yle değiştirin, biz de şurada değiştirelim öyle gidelim." Lalisa başıyla onaylayıp Jennie'yi de alarak lavaboya doğru ilerlerken Jimin, Taehyung ve Jungkook da erkekler lavabosuna ilerlediler.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin