◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 28 ►

(Bilgilendirme: Kaza yapılan caddenin gifidir.)

👁‍🗨: "Zaman hiç geçmemiş gibi gelir."

[x]

Lalisa önden kenardan koridorun iki tarafına doğru bakınırken yırtını yasladı duvara. Taehyung geldikleri koridora, Jungkook ise tavana bakıyordu.

"Artık karşılaştığım her şeyden o kadar tırsıyorum ki neye tepki vereceğimi şaşırmış duruma geldim." Dediğinde Taehyung ona dönerek koridora bakındı. "Ben de."

"Jennie'yi bir an önce bulmalıyız."

"Jimin n'aptı acaba, hala karakolda ifade veriyor mudur?" Üçü de birbirine baktı.

"Sanmıyorum ama komiser onu tutmaya devam ediyordur. Bu saate kadar ifade vermekle geçmemiştir. Saat 20:14." Dedi Lalisa.

"Hadi, yakalanmadan Jennie'yi bulup gidelim." Jungkook önden boş koridorun karşı tarafından bir başka odaya girdiğinde Lalisa ve Taehyung da onu takip ettiler. Girdikleri oda oldukça ağır bir kokuyla kendilerini karşıladı.

"ÖĞK!" Jungkook hiç durmadan kenara kusma taklidi yaparken gaz çıkarınca Lalisa göz devirdi. Taehyung sırtına vurdu bıyık altından gülümseyerek.

"Gerçekten, 1 aylık tuvalet kokusundan bile ağır bu. İğrenç." Lalisa burnunu tıkadı işaret ve baş parmağıyla. "Kapatıyorum ama koku yine geliyor. Ne lanet bir şey..."

Taehyung yüzünü buruşturarak odanın içerisini taradı gözleriyle. Kan lekeli bir yatak, çiziklerle dolu eskimiş duvarlar, yosunlanmış bir klozet vardı. Taehyung başını çevirerek burnuna gelen iğrenç kokuyu duymamaya çalıştı. Lalisa kendisini geri çekti kolundan tutarak. "Gel buraya, zaten berbat kokuyor bir de üzerine sinmesin."

"Odanın içindeyiz, her halükarda siner." Diye yanıtladı Taehyung.

Lalisa önüne geçtiğinde ayağı kaydı ve yere kapaklandı. Acıyan çenesini tutarak doğrulurken Jungkook ona baktı. "Salak diye boşuna demiyorum."

Lalisa başını soluna çevirdiğinde yatağın altında karanlığa rağmen görünen korkunç suratla bakıştı. Anında çığlık atarak ayağa kalkarken Taehyung ve Jungkook kendisine baktılar dehşetle. "LALİSA!" Diye fısıldadılar.

"Ö-Ö-Ö..." Özür dilemeye çalışıyordu fakat korkudan konuşamıyordu bile. Taehyung kaş çatıp Jungkook'la bakıştı Lalisa'ya bakarken. Bir iki adım giderek yatağın altına baktığında hiçbir şey göremedi. Lalisa'ya baktı. "N'oldu?"

Lalisa arkasına dönerek dehşetle Jungkook'a baktı. "Okulda gördüğün... O muydu?"

Jungkook yutkunarak baktı. Neyden bahsediyordu?

Lalisa korkudan ağlamaya başlayınca Jungkook yanına koştu. "L-Lalisa!" Düşen bedenini kollarında tuttu. "Tanrı aşkına, ne gördün de şu durumda bayılacak hale geldin!?"

Taehyung ayağa kalkıp Jungkook'un omzuna vurdu kapıya bakarak.

Odanın içerisine doğru yansıyan bir gölge vardı.

Jungkook telaşla Lalisa'nın baygın bedenini kucağına alıp Taehyung'a baktı. Taehyung yakasından tuttuğu Jungkook'u arkasına doğru fırlatarak önde dururken Jungkook'un gözü pencereye ilişti. "Taehyung, hazır mısın?" Diye sordu gergin halde nefes nefeseyken. Taehyung yutkundu. "Değilim."

"Zaten olup olmaman umurumda bile değil, ben atlıyorum." Pencereye doğru hızla koşarak camı kırdı ve dışarı doğru atladı Jungkook. Taehyung dehşetle arkasına dönerek ona baktı. "Hayır!"

Kapının koluna dokunulduğunda Taehyung kapıya baktı, ardından korkusunu bastırarak pencereden atladı. Hastanenin demirliklerini aşmışlar, hemen arkasındaki mezarlığın yokuşuna doğru yuvarlanıyorlarken ikisi de kayaya çarparak durdu. Jungkook omurgasında duyduğu keskin acı ile üzerine doğru düşen Taehyung'un ağırlığı ve korumak için kollarını sımsıkı sardığı Lalisa'nın bedeni arasında ezildiğini hissetti. Taehyung hemen ayağa kalkarak onu kaldırdı. "İyi misin? Seni lanet herif, sana hayır dedim!"

"Ne yapsaydık, yakalansa mıydık!?" Diye sordu sinirle Jungkook. Nefes nefese kalmışken soluklandı. Taehyung yutkunarak başını kaldırıp yokuşun üst tarafında kalan hastane binasına baktı. "Jennie orada. Şimdi ne yapacağız?"

Jungkook Lalisa'ya baktıktan sonra Taehyung'a çevirdi bakışlarını. "Gidip onu alacak ve geleceksin."

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]