◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 51 ►

(Bilgilendirme: Dolunaylı bir sonbahar gecesi mezarlık gifidir. -Art-)

👁‍🗨: "Bir kaçırılma vakası."

[x]

Jungkook kapıyı kapatarak banyonun önüne doğru ilerledi. "Daha iyi misin?"

Lalisa elini yüzünü soğuk suyla bir güzel yıkadıktan sonra yüzünü kurulayarak yutkunup banyodan çıktı. "Evet."

"Yatağa uzan, bizim odayı temizlemesi için Taehyung ve Jimin'e söyledim. Hallederler şimdi." Dedi Jungkook yanına doğru ilerleyip elindeki yara bandını açar ve çöpünü komodinin üzerine bırakırken. Lalisa sırtını yatağa vererek başını yastığa koydu. "Midem bulanıyor hala."

"Normal." Dedi Jungkook yatağa oturup yara bandını dilin sürtünmesi yüzünden aşınmış ve yara oluşturmuş yanağının üzerine kapatırken. "O iğrenç şeyi kim görse yaşasa aynı durumda olur."

Lalisa yüzünü buruşturarak komodinin üzerinde duran suyu aldı ve içti. "Tek kelimeyle berbattı."

"Geçmiş olsun." Jungkook yara bandını bastırdıktan sonra parmaklarını çekmedi. Lalisa fark etmemişti henüz. Kapıya bakıyordu. "Ben orada ölümle burun burunayken neredelerdi?"

Jungkook yara bandını düzeltir gibi yaparak yanağına dokunurken Lalisa gerginlikle söylendi. "Sonra da hata bende oluyor. O kızdan hoşlanmıyorum."

"Kimden?"

"Kimden olacak? Jennie'den!" Lalisa kaşlarını çattı. "O kızda bir şeyler var."

"Boşver, hepimiz o yaratıklardan kurtulmaya çalışıyoruz. O da kendi halinde, bırak umursama." Jungkook yara bandını çıkarıp tekrar takınca Lalisa bıkkınlıkla nefes verdi. "Sen de bir yapıştıramadın şu bandı."

Jungkook tırnağıyla bandın üzerinden geçtiğinde Lalisa parmağını indirdi. "Tamam yeter, sürekli üzerine bastırıp durma acıyor zaten!"

Jungkook umursamaz şekilde komodine uzandı ve suyu içip geri koydu bardağı. "Biraz dinlen de, o ara odanın temizliğinin bitip bitmediğine bakacağım."

Lalisa bakışlarını gözlerine dikip 2 dakika sessizce bakıştı Jungkook'la. "Çok tuhaf bakıyorsun."

"Ne gibi?" Diye mırıldandı Jungkook.

"Derin bakıyorsun." Lalisa hafifçe gözlerini kırpıp baktığında Jungkook derin bir nefes verdi. "Bir fikrim yok, öyle mi duruyor?"

Lalisa başını salladı. "Konuşurken kendimi bir garip hissediyorum. Derin bakışların altında ezilir gibi, utanıyorum biraz." Mahçupça gülümseyip başını çevirdi cama doğru. "Yani, tuhafsın işte."

Jungkook kaşlarını kaldırıp tebessüm etti. "Tuhaf olduğumu biliyorum zaten. Bakışlarım yüzünden utandığını yeni fark ediyorum."

Lalisa dudaklarını birbirine bastırıp düzleştirince hafif tombullaşmış yanaklarıyla Jungkook'a baktı. "Utanmak istemiyorum ama."

"Hmm?" Jungkook kulağına eğilir gibi yapıp tombullaşmış yanağına derin bir nefes çekerek öpücük kondururken Lalisa taş kesildi. "J-J-J..."

"Utanman daha iyi." Diye fısıldadı kulağına doğru Jungkook. "Utanmak sevdiğinin işaretidir."

Lalisa kızardı. "Ö-Öyle miymiş..."

Jungkook cezbedici bir şekilde kıkırdadı. "Dedikodu sadece."

"Sen... Utanıyor musun?"

Jungkook burnunu Lalisa'nın omzuna koyup kokusunu çekti. "Hayır."

"Niye?" Lalisa'nın kalp atışları hızlanmıştı.

"Bir erkek utanırsa ona adam denmez." Diye prensibini konuşturunca Jungkook, Lalisa göz devirdi. "Öyle bir şey yok."

"Var."

"Yok."

"Var."

"Yok?"

"Var?"

"Aaah!" Bıkkınlıkla tekrar göz devirip sırtını yatak başlığına attı Lalisa. Jungkook başını çekince burunları değdi. Jungkook hafif kaşlarını kaldırarak yüzünü inceledi. "Yeteri kadar konuştuk, iyice dinlen."

Dakikasında geri çekilip ayaklanınca Lalisa yutkunarak yatağa uzandı. "Dinlenirim."

Şu halde dinlenmesi mümkünse tabii.

Jungkook başıyla onaylayıp odadan çıktı.

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]