◄[AU!]► MEZAR PARTISI® (NO.I) | #thriller (✓)

◄ [MP:1] - BÖLÜM 25 ►

(Bilgilendirme: Işığı arızalı, tren istasyonuna giden merdivenli koridor gifidir.)

👁‍🗨: "Canın pahasına."

[x]

Doktorların dikkati üzerlerine düşünce kaş çattılar.

Yakalanmışlardı.

"TABANA KUVVET!" Taehyung önden, Jungkook ve Lalisa peşinden hızla kapıya doğru fırladıklarında doktorları iki kenara iterek kapıyı kırdılar ve koridora fırladılar.

"DESTEK GÖNDERİN!"

Üçü de korku ve telaşla panikleyerek kaçarken Jungkook kahkaha attı. "BİZİ YAKALAYAMAZSINIZ P*ÇLER!"

"JUNGKOOK!" Lalisa bağırdığı sırada koridorun diğer ucundan askerler geldi. Kendilerini farkettiklerinde Taehyung ikiliyi de alarak sol koridora doğru döndü. "SAKIN DURMAYIN, DIŞARIYA KOŞUYORUZ HADİ!"

Taehyung önde Jungkook ve Lalisa iki yanında, koridorları döne döne askerlerden kaçarak merdivenlere yöneldiler. Jungkook hızla kapıya doğru fırlayıp açtığında dışarı çıktılar ki, karşılarında bütün hastane doktorları ve hemşireleri toplanmış, kendilerine bakıyorlardı.

Hepsinin yüzünde aynı ifade vardı; Kaş çatarak gülümseyen şeytani bir ifade.

Yakalanmışlardı.

"Lanet olsun..." Mırıldandı dehşet içinde Jungkook. Doktor ve hemşirelerin surat ifadelerinin aynı olması ve hiç kıpırdamadan sadece kaş çatıp gülerek baktıkları için korkunç görünüyorlardı göze.

Üçü de nefes nefese kalmışlardı. Lalisa hafifçe eğdi başını. "Şimdi ne yapacağız?"

Başlarının üzerinde bir helikopterin durduğunu fark ettiler. Taehyung kucağındaki kızın yüzüne baktı.

"Pes edeceğiz."

[MP1]

Laboratuvarın alt bölümünde; yerin 2 m altındaki bir odada, tavandan elleri ve ayak bilekleri bağlı şekilde asılmışlardı. Bakış açıları ters görünüyordu.

"Al işte, ben dedim." Dedi Lalisa.

"Ya Lalisa, bir sus. Boş yapıyorsun, onu dedim bunu dedim ne dedin de dinlemedik?" Deyince Jungkook, Lalisa başını ona çevirdi. "Size dedim ki, GİDELİM."

"E biz n'aptık?"

Lalisa göz devirdiğinde Taehyung konuştu. "Kızı nerede tutuyorlar kim bilir, onu kurtarmak için önce kendimizi kurtarmamız gerekiyor şimdi."

"Ha şunu bileydin." Jungkook ayak bileklerindeki halatlardan kurtulmak için bilmem kaçıncı defa çırpınmasına rağmen hiçbir fayda etmedi.

"Söveceğim eninde sonunda, o olacak!"

"Sövsene, n'olur söv."

"Didişmeyin siz de." Dedi Taehyung. Jungkook da Lalisa da sustu.

"N'oldu, hani tabana kuvvet diye gaz verirken iyiydi barmen!"

"Sana buradan bir çakarım, bir de yer çakar, görürsün ondan sonra. Sus!" Diye azarladı Taehyung Jungkook'u.

Derken Lalisa'nın aklına fikir geldi. "Yer çakar mı? Hmm..." Çırpınmaya başladığında ip sallanmaya başladı. Lalisa kendini ileri geri sallayarak ipin bağlı olduğu demire sürtünmesini sağlarken Jungkook ve Taehyung ne yaptığını anlamaya çalıştılar. "N'apıyorsun Lalisa?"

"Bekleyin. Az sonra yere çakılacağım." Duyacağı acının şimdiden tahminini yaparken bile ürperiyordu Lalisa. Kendini daha fazla sallayarak bu defa Jungkook'a çarptığında kafaları tokuştu.

"Aaah!" Diye inledi Jungkook. "Kızım kafayı mı yedin sen n'aptın?"

"Üzgünüm, bekleyin az."

"Lalisa, yerden çok yüksekteyiz, düşersen bir taraflarını kırarsın." Dedi Taehyung.

"Bir şey olmaz." Lalisa birkaç saniye daha sallandıktan sonra halat koptuğunda Lalisa elleri ve ayakları bağlı bir şekilde yere doğru düştü. Tam kafasının üzerini zemine vuracakken ters takla atarak ayaklarının üzerinde dengede durduğunda Taehyung ve Jungkook şaşkınlıkla kendisine baktılar. "Oha."

Lalisa kendilerine doğru dönerek göz kırptı. "Barlarda gezen bir s*rtük değilim, ben olimpiyat şampiyonluğu almış bir atletizmciyim."

[MEZAR PARTISI: BIRINCI KITAP]

"LAAALİİİSAAAAAA~ Sen nasıl bir kadınsın be..."