Sanki aklı yeni başına geliyormuş gibi fısıldamayı bırakıp bana baktı. Kaşlarını çatarken bir şeyler düşünüyor gibiydi.
"Sen üzerine hırka almadan mı geldin, bu havada?"
"Evet, ne olacak ki?"
"Hiiiçç, elin kameramanı kapalı yerlere bile bakıyorsa kim nelere bakmaz," diye sinirle konuştu. Kapalı yer dediği kalçalarımdı.
"İstediğim gibi giyinirim Patron bey!" diyerek tek kaşımı kaldırırcasına meydan okudum. Daha neydik ki? Neydi bu tavırları? Erkek egemen bir ilişki mi yaşayacaktım? Hiçbir erkeğin bir kadına baskı uygulamaya hakkı yoktu.
"Öyle mi?" dedi fısıltıyla karışık o tehlikeli sesiyle.
Bana yaklaştığında korkudan bir adım geriledim.
"Öyle" dedim kalan son nefesimle sanki. İkinci adımı da atacaktım ki belimden kavrayıp kendine çekti.
Dudaklarıma inen gözleriyle ben de gardımı indirmiştim. Ama ne yapacağını merak da ediyordum. Dudaklarıma bakarak fısıltılı konuşmasını sürdürdü.
"Sadece..." dedi ve bakışlarımızı buluşturdu. Kalbim güm güm atarken tahrik edici erkeksi sesi kulaklarımda yankılanıyordu.
"Sanırım anladın," diyerek belimdeki ellerini çekti. Bir an asalak gibi oracıkta kalsam da hemen bacaklarımdaki gücü topladım.
"Anlamadım" dedim bakışlarımı ondan kaçırmadan. Suratındaki o şeytani gülüşün içinde dudakları yukarı doğru kıvrıldı.
..
Oruçlu oruçlu fesat şeyler yazıyom püü bana
Şaka şaka, gece yazdım dndmdnmdnd
YOU ARE READING
Saçma Sapan +18
Teen FictionHikaye yetişkin içeriktir. Lütfen rahatsız olacaklar ve küçük yaştakiler okumasın! ... Gelgitli bir aşkın inişli çıkışlı tüm anları bir okyanus gibiydi. Bazen şiddetli bir poyraz, bazense dingin bir deniz... Peki bu gelgitli ilişkiden Eylül ve Ekim...