yemek

3.7K 110 22
                                    


"Hadi Mayıs. Geç kalacağım senin yüzünden." diyerek çantamı koluma takarak kapının yanındaki aynadan son kez kendime baktım. Dün gece beni ilk kırmızı elbisemle görüp etkilenmişti. Umarım yine aynı rengi seçmem yanlış bir karar değildi.

"Geldimm" diyerek koşa koşa yanıma vardı. Kocaman güneş gözlükleri ve kocaman şapkasıyla yeterince kim olduğu gizli gibiydi. Bizi uzaktan gözetleme işini ona vermiştim. Lavaboya gittiği herhangi bir an cüzdanındaki tüm paralarla oradan kaçabilirdim, kaçabilirdik.

.

Kimsenin olmadığı mekana adım attığımda Mayıs'ın da ardımdan 5 dakika sonra geleceğini bilmem içimi rahatlattı. Benim için mekanı kapatacak kadar düşünceli biri miydi bu bay?

"Eylül Hanım" diyerek seslenen bir garson benim tarafıma yaklaşınca "evet" diyerek karşılık verdim.

"Buyrun" diyerek kırmızı güllerle donatılmış masayı işaret etti. Teşekkür ederek yerime geçtim. Burası muazzam güzellikteydi. Tam da sahile bakan ışıl ışıl geceyi yansıtan camekan tasarımı vardı.

Romantiklik 10/10

Saatime baktım.
20.26

Neredeyse yarım saatlik bir gecikme yapmıştım ama o benden de geç gelecekti sanırım.

Derken salondan huzur verici bir keman sesi gelmeye başladı ve bir kemancı masaya doğru ilerlemeye başladı. Adam gelmeden kemancısı geliyordu resmen. Telefonu elime alıp yazdım.

+4dakika daha gecikirsen kalkarım.

Kemancı masaya vardığında güzel müziğini sonlandırdı ve kemanınını indirerek "beğendiniz mi efendim?" diyerek sordu

Şaşırdım. Genelde kemancılar konuşmazlardı ama heralde bunun kemancısı da buna benziyordur. "Evet, teşekkür ederim" diyerek gülümsedim.

Bu sefer eli cebine gitti ve telefonunu çıkardı.

"Tam zamanında" diyerek kemanı masaya bırakıp karşıma oturdu.  Ve ben şaşkınlıktan küçük dilimi yutmuş bir biçimde karşımdaki kemancı görünümlü adama bakıyordum. Bardaki adam bu muydu? Yüzünü hatırlamıyordum.






Saçma Sapan +18Where stories live. Discover now