Nefesim sıklaşırken garip bir biçimde baktım. Benimle ilgili mi?
"Eylül, seni uzun zamandır tanıdığımı biliyorsun. Ben..."
"Karşına çıkacak cesareti bulamadım desem güleceksin. Ama korktuğumdan değil, sana karşı olan duygularımı aktarmakta çekindiğimden."
Ellerime uzandı ve tutup kendine çekerek öptü.
"Mayıs'la neler peşinde olduğunuza kadar her şeyi biliyorum." Dedi bir çırpıda.
Şaşkınlıkla ona bakarken küçük dilimi yutmuştum. Ellerimi çektiğimde bu sefer daha sıkı kavradı.
"Utanmana gerek yok. Bu saçma işi yapmak istemediğini biliyorum. Bana attığın fotoğraflara kadar her şeyin sahte olduğunu da..."
Başımı öne eğdiğimde utancımdan ölecektim. Peki ya Ekim kimdi?
"Kim olduğunu hâlâ bilmiyorum," dedim ona bakmadan.
"Zamanla tanımaya ne dersin?"
Ellerimi tutan bir eli çenemi kaldırdığında gözlerim ona kaydı. Dudaklarıma bakıyordu.
Ben de dudaklarına baktım. Öpecek gibiydi.
Hafifçe eğildi ve sanki bir serçeyi sever gibi dudaklarımı örttü dudaklarıyla. Tek ufak bir öpücük. Kendimi geri çekemedim. Henüz tanımadığım bir adama karşı teslim oldum.
Öpücüğünü verip tekrar yüzüme baktı.
"Teşekkür ederim"
Elleri çenemden indiğinde biraz da uzaklaştı ve boğazını temizleyerek söz girdi.
"Aslında seni buraya getirme amacım başka?"
YOU ARE READING
Saçma Sapan +18
Teen FictionHikaye yetişkin içeriktir. Lütfen rahatsız olacaklar ve küçük yaştakiler okumasın! ... Gelgitli bir aşkın inişli çıkışlı tüm anları bir okyanus gibiydi. Bazen şiddetli bir poyraz, bazense dingin bir deniz... Peki bu gelgitli ilişkiden Eylül ve Ekim...