10

2.5K 304 245
                                    


Tanrı beni bugün sınıyor olmalıydı.

Aslında o bana bunu çoğu zaman yapardı hatta belkide her gün, her saniye.. Tanrı'nın beni sevdiğini pek sanmazdım ama bugün özellikle beni zorluyordu.

Terleyen avuç içlerimi üstümdeki cekete sürdün ve titreyen sesimi kontrol altına almaya çalıştım. "Burada ne arıyorsunuz?"
Kahretsin, sesim çatlamıştı.

"Burada ne arıyorsunuz?" Junmyeon sesimin çatlamasını taklit ederek kokunun atındaki sürtükle birlikte gülüşmüştü. Kadının üzerinde benim geceliğim vardı. Kahrolası sürtük Joohyun.

Kafayı yemek üzereydim. İkiside keyifle sırıtıp bira şişelerini dudaklarına yanaştırdılar.

"Sikeyim ikinizide." Kendimi daha fazla kaybetmemek için hızla üst kata çıktım. İkisiyle baş edecek kadar güçlü değildim. Derhak buradan siktir olup gitmem gerekiyordu. Eşyalarımı toparlayıp gidiyor izlenimi vermeli çıktıktan sonra polisi aramalıydım. Aksi durumda bu iki sürtük bana saldırabilirdi.

Ben üst kata çıkıyorken arkamdan gelen ayak sesleriyle Junmyeon'unda peşimden geldiğini anlamıştım. Joohyun ise televizyonun sesini yükseltmişti. Bir şey yapacaklardı.

Yatak odama girmemle dağınık yatağımla karşılaşmam bir oldu.

"Oops, yatağında biraz yaramazlık yapmış olabiliriz Jisoo-yah." Junmyeon kahkaha atmaya başladığında başımı tutup yatağın kenarına ilerlemeye başladım. Başım dönüyordu, kusmak istiyordum.

Arkamda bana yanaşıp kollarını belime sardı ve boynumu öpmeye başladı. Ne olduğunu anlayamıyordum, sadece kusmak istiyordum. Aklım beni bırakmak üzereydi.

O kafasını tamamen boynuma gömdüğünde titreyen parmaklarım her ihtimale karşı yatağın altında sakladığım bıçağa gitti. Ardından onu düşünmeden Junmyeon'un boynuna sapladım. Bana fazla yaklaşmıştı, bana yaklaşmamalıydı.

Kan üzerimdeki ceketin omuz kısmında her yerine yayılıyorken o önce ne olduğunu anlamadı ve ardından can havliyle bağırmak istedi. Fakaf şansına, alel acele ses tellerinin olduğu yere sapkamıştım bıçağı. Sadece can çekiştiğini belli eden boğuk sesler ve iç çekmeler çıkarmıştı.

Bıçağı titreyen ellerimin arasına alıp yatağın üzerine düşen kanlı bedenin göğsüne rastgele saplamaya başladım ağlayarak. Canım yanıyordu, hepsinden nefret ediyordum. Adi orospu çocukları.

Ceset ise her bıçak saplayışımda sarsılarak hareket ediyordu, ağzından akan kan dağınık yatağımı kırmızıya boyanmıştı. Gözleri boşluğa kaymış ve göğsü parçalanmıştı.

Bana bir şey yapmasından korkutuğum an geliyor aklıma ve gülüyorum deli gibi. Uçkuruna sahip çıkamaması sonunu getirmişti, adi pislik.

Ardından alt katta, üzerinde benim geceliğimle bira içip televizyon izleyen sürtük geliyor. Bıçağı daha da sıkıca kavrıyorum, kendimden daha emin gibiyim bu sefer. Junmyeon'un üzerinde atmıştım acemiliğimi ne de olsa.

Bence nefret ettiğim herkes ölmeyi hak ediyor.








joker ⚛ vsoo ✓Where stories live. Discover now