0

240 20 17
                                    

Geceleri oturup gündüzleri uyuyorum daha çok. Pek görmesem de insanların bu durumumu yadırgadığına eminim. Kim bilir, şu ana kadar hakkımda neler konuşuldu, tanımadıkları birisini, sanki tanıyorlarmış gibi bir başkasına nasıl anlattılar? Kim bilebilir?..İnsanların genellikle gece yaptıkları şeyi (Uyumayı; bu yüzden yapmadıkları da diyebiliriz.) ben gündüzleri yapıyorum. Bu açıklamaya göre aslında yapmıyor bile olabilirim. Bakış açısı zırvası bir durum sadece. İnsanlar sizi yargılarken, içinde bulunduğunuz durumun mantıklı olup olmadığını sorguluyorsunuz ve bir anda cevap bekleyen yüzlerce sorunuzun olduğunu ve bunlara cevap vermemek için çalışan binlerce egonuzun olduğunu fark ediyorsunuz.

Aslında kendimi sürüden ayrılmış bir koyun gibi hissediyorum. Bu içinde bulunduğum sistem yüzünden de olabilir. Tam olarak bilemiyorum ama sonuçta hissediyorum. Onlar için her zaman hayatı kaymış bir asalaksınız ve onlar gibi konuşmadığınız sürece de deli sayılacaksınız. Deli olmak.. Bence bir insanın omuzlarına yıkılabilecek en güç yafta. Kendinize ne kadar yalnız olduğunuzu anlatacak kadar yalnız olduğunuzu düşünün. Canınız yandı mı? Evet, haklısınız ben bu acıyı uzun bir süredir hissediyorum. Peki ağladıktan sonra gözyaşlarınızı hep kendinizin sildiğini ve kurutacak bir güneşinizin bile doğmadığını düşündünüz mü? Hoş geldiniz, bu benim boşlukta kaybolduğum bir hikaye.

Karanlıktayım ve dibinde sadece ayaklarımda hissedebildiğim kaygan bir zemin üzerinde, kafamı yukarı bile kaldırmaya korkan bir karamsarlığa sarılmış bekliyorum. Bu durum, benim kısa geçmişimden çekilmiş, çok net olmayan bir resim sadece. İşin aslı ve içi çok daha farklı, derin. Benim sığ hayatım da değişimin başlangıcı.

27 yaşında, tek başına yaşayan ve hayatını yarı zamanlı mutluluklarla dolduran bir adamın en büyük hayali bir ay sonra da aynı evde oturabilmek oluyor. Sanırım hala bir erkeğim. Ama evimin dışındaki her yerden ve her şeyden öylesine korkuyorum ki erkek olma sıfatını daha fazla taşıyamadığımı düşünüyorum. En yakınımdaki marketten bir paket sigara almak, kasa önündeki sıradan dolayı yarım saatime mal oluyor. Bu insanların hepsi birer çöp öğütücüsü gibi. Geçen süre içerisinde gelen nikotin krizim yüzünden kasiyer de dahil en az üç kişiye belden aşağı küfür edebiliyorum. Ve tehlike size varlığını çabucak hissettirmez.

Tehlike; tanımadığınız  bir insana sosyal ortamlarda asla küfür etmeyin. Sinirli bir koca, sevgili ya da herhangi bir yakını tarafından vahşice öldürülebilirsiniz. Söylediğim gibi korkmak için hiçbir nedene ihtiyacımız yok. ''Pardon! Ateşiniz var mı?'' diyen birisinin yakacağı şeyin eviniz olmadığını nereden bilebilirsiniz? Trafikte sadece 30 saniye gecikmesine sebep oldu diye karşısındakini kurşuna dizen o adamdan bahsediyorum. Akşam yemeğini yapmadı diye karısının suratına kezzap döken o adamla aynı sokakta yürüyor, belki de otobüste yan yana oturuyorsunuz. Şimdi bana gerçekten korkmuyorum diyebilir misiniz?

Crime and Fantasy || SekaiWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu