15. hastane

1.1K 77 229
                                    

Emma gözlerini araladıkça uzun zamandır göz kapaklarının arasından geçmemiş olan ışık, Emma'nın gözlerini kamaştırdı. 

Gözlerinin ışığa alışmasını bekledi. Bir şey göremiyordu.

Bir anda elinde sıcak bir baskı hissetti. "Emma?" Ardından duyduğu sesle her şeyi hatırladı.

Emma gözlerini ona çevirdi. Charles, çok ama çok yorgun gözlerle ona bakıyordu.

Charles "Sesimi duyuyor musun?" diye sordu.

Emma gözünü kırptı.

Charles öne eğildi ve elleriyle yüzünü kapattı.

Şükürler olsun.

Emma kafasını yan tarafa çevirdi ve bulunduğu yeri inceledi. Yanında ve karşı tarafında neredeyse 30-40 tane yatak vardı ve yatakların çoğu da hastalarla doluydu. Emma'nın yatağından sorumlu hemşire Emma'nın uyandığını gördüğünde gelip onu kontrol etti.

Hemşire giderken hastaneye yeni biri girdi. Etrafa bakındı. Emma'nın yatağını görünce hızlı adımlarla yanlarına ilerledi.

Annabelle "Ah Charles! İyi misin?" diye sordu. Endişesi sahteydi. Emma gözlerini kaçırdı.

"Burada ne arıyorsun?" diye sordu Charles.

Annabelle yan gözle Emma'yı süzdü ardından yeniden Charles'a baktı. "Senin için geldim. İyi olup olmadığını görmek için. Evinize gidince sadece arabacı oradaydı ve ben de ona yerini sordum-"

"Tamam." dedi Charles araya girerek. Bıkkınlıkla nefes verdi. "Boşuna endişelenme. Benim bir şeyim yok."

Annabelle boğazını temizledi ve duruşunu düzellti. "Harika! Bir problemimiz kalmadı o zaman?" dedi 32 diş gülümserken. Bakışları Emma'ya dönerken gülüşü soldu. Gözlerini Emma'nın sargı sarılı bileğine yönlendirdi. Ardından suratı hayal kırıklığına büründü.

Emma "Siz gidin, ben akşam eve yürürüm." dedi Annabelle'in varlığından rahatsız olmuşçasına. Charles kaşlarını çattı.

Annabelle'in gözleri parladı. Ellini Charles'ın eline ilerletti ve tuttu. "Gidelim mi?" diye sordu.

Charles gözlerini Emma'dan ayırmıyordu. Emma kırgınlıkla kafasını öbür tarafa çevirmişti. Ardından Charles'ın gözleri Annabelle'in tuttuğu eline baktı. Annabelle gülümsüyordu ama alnındaki bir damar çıkmıştı. Etrafında nefret dolu bir enerji vardı.

Charles "Olmaz." dedi. Emma'nın eve dönerken kendini bir tepeden yuvarlamayacağı ne malumdu? Onun hayatını son anda kurtarmışken yeniden zarar görmesini riske alamazdı.

Nicholas için.

Annabelle boğazını temizledi. Gülüşü solmuştu. "Pekala değerli zamanını bir kölenin yanında geçirerek harcamak istiyorsan sana karışmayacağım." dedi.

Charles gözlerini kocaman açarken ayağa kalktı. "Ne?"

"Duydun. Bu akşam yanıma gel ya da bir daha hiç gelme." dedi Annabelle ve hızlı adımlarla yanlarından ayrıldı.

Emma'nın gözleri kızarmıştı. Charles'a gitmesini söylemek istiyordu ama ağzını açamadı.

Charles sandalyeye geri oturdu.

Emma derin bir nefes aldı. "Neden yanımda durman gerekiyor ki? Bu iyi tavırlarının nedeni ne? Bir insan, köleyle aynı ortamda bulunmayı neden ister ki?"

Camdan gelen ışık Charles yeşil gözlerini daha da belirginleştiriyordu. Charles gözlerini Emma'ya yönlendirdi.

"Bunu isteyen benim değilim." dedi. "Nicholas'ın son isteğiydi." Emma'nın gözlerini şaşkınlık kapladı. Gözleri daha da dolarken doğrulmaya çalıştı.

"Nicholas mı?" dedi sırtını yastığa yaslarken. "Sen öğrendin mi?"

Charles gözlerini kapatarak onayladı.

"Neden incinmeni istemediğimi anladın mı?"

Emma gözlerini üstündeki örtüye yönlendirdi. O kadar zamandır Nicholas'ın yanına gitmek istiyordu ama Nicholas'ın istekleri aklından tamamen çıkmıştı.

Nicholas onun o evden kurtulup mutlu bir hayat sürmesini istemişti. Bakışlarını ona bakan Charles'a yönlendirdi. Aynısını ona da mı söylemişti?

Gözünde dakikalardır bekleyen bir damla yaş sonunda kurtulduğunda diğer gözyaşları da onu takip etti. Emma elleriyle yüzünü kapattı.

Bir parmak eline dokunduğunda ellerini yüzünden çekerek gözlerini ona yönlendirdi. Charles bir mendil ile Emma'nın yaşlarını nazikçe sildi.

Emma derin bir nefes aldı.

"Teşekkür ederim."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 09, 2021 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

CharlotteWhere stories live. Discover now