Final

4.8K 368 412
                                    

Dancing with our hands tied, hands tied
Yeah, we were dancing
And I had a bad feeling
But we were dancing
Hands tied, hands tied

Savaştan 10 Sene Sonrası
Draco uyandığında yanında Harry'i görmeyip ofladı. Sonrasında ellerini ve yüzünü yıkayıp uzun saçlarını da topladıktan sonra mutfağa doğru ilerledi. Harry'nin orada olduğuna emindi çünkü her sabah kahvaltıyı Harry'i hazırlıyordu. Draco'nun muggle eşyalarıyla arası hiç iyi değildi.

Tahmin ettiği gibi, eşini birkaç sebzeyi doğrarken bulunca hemen ona doğru ilerleyip çenesini omzuna yaslayarak arkasından sarıldı. "Günaydın hayatım." deyince Harry başını çevirip gülümsedi. "Sana da günaydın."

Neşeli sesi Draco'yu da gülümsetince Harry'nin dudaklarına ufak öpücükler bırakıp geri çekildi. "Bugün yumurta günü mü? Ben de neden kötü uyandım diyordum!"

"Evet. Her gün size pankek yapamam. Biraz da yumurta yemeniz lazım." Harry onun isyanını umursamadan önüne dönünce Draco dikkatini kendisine değil de yumurtalara vermesinden hiç hoşlanmayıp Harry'nin boynuna öpücükler bırakmaya başladı.

Hiç masum öpücükler değildi, bu yüzden Harry kıkırdayıp kollarından hiç ayrılmadan ona doğru döndü. "Rahat dur biraz. Dün zaten sabaha kadar beni uyutmadın."

"Ne yapsaydım? Bu kadar güzel olmasaydın o zaman. Hem hala vaktimiz var." diye bir cevap alınca da gülümsedi. "Hayır yok, şimdi uyanırlar biliyorsun."

Harry konuştuğu an koşturma sesleri kulaklarına dolunca Draco ofladı. Sonra mutfağın girişine doğru gidip kollarını açtı. Az önce oflayan o değilmiş gibi koşarak onlara gelen kızlarını kucağına alıp havaya kaldırınca Harry gülümseyerek onları izlemeye başladı.

"Günaydın güzelim." diyerek kızının yüzüne öpücükler bırakınca Lily kıkırdadı. "Günaydın babaa!" Kızları hemen başını Draco'nun omzuna bırakıp başını yan çevirerek kendilerini gülümseyerek izleyen diğer babasına baktı. Sonra bir kolunu kaldırarak Harry'e el salladı. "Sana da günaydın babaa!"

"Günaydın canım. Güzel uyuyabildin mi?" Harry de onların yanına gelip kolunu Draco'nun beline yerleştirdikten sonra eşinin kucağında duran kızının uzun siyah saçlarını okşamaya başladı. "Evet baba! Biliyor musun bana anlattığın prensesi gördüm hem de rüyamda! O bendim ama senin anlattığın gibi sarışın değildim."

"Sarışın olmasan da sen bir prensessin canım." dedi Draco onun ufak isyanına gülümseyerek. Harry de onu onayladı. "Evet öylesin. Hem her prenses sarışın değildir, ben sana diğerlerini de anlatırım, bu sefer onları görürsün olur mu?"

Lily heyecanla "Olurr!" dedikten sonra gözlerini mutfak tezgahına çevirip üzgünce Draco'ya baktı. "Baba bugün yumurta günü mü?"

"Öyleymiş canım, baban bu sabah bizi sevmiyor." Draco da dudaklarını büzüp konuşunca Harry gözlerini kısıp ikisine baktı. "Bir daha isyanlarınıza inanmayacağım. İkiniz de tabağınızı bitirmek zorundasınız."

"O zaman bana bugün sen yedirir misin baba?" Lily yeşil gözlerini Harry'e dikip merakla bakınca Harry onu Draco'nun kucağından alıp saçlarına öpücükler kondurdu. "Olur güzelim."

Draco da onlara bakıp gülümsedi. Lily'nin saçları Harry'nin saçlarıyla aynı renkti ve gözleri de aynı Harry'nin gözleriydi. Draco gibi uzun, ince bir yapısı vardı, yüz hatları da Draco'ya benziyordu. Çok güzel, anlayışlı ve babalarını çok seven bir kızdı.

🎉 You've finished reading 𝐃𝐚𝐧𝐜𝐢𝐧𝐠 𝐖𝐢𝐭𝐡 𝐎𝐮𝐫 𝐇𝐚𝐧𝐝𝐬 𝐓𝐢𝐞𝐝 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲 🎉
𝐃𝐚𝐧𝐜𝐢𝐧𝐠 𝐖𝐢𝐭𝐡 𝐎𝐮𝐫 𝐇𝐚𝐧𝐝𝐬 𝐓𝐢𝐞𝐝 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲Where stories live. Discover now