Kerem sarının dediği gibi "çoğumuz yarım bırakılmış gibiyiz yada bitmemiş bir kitap gibi"

-----------------------------------------------------------

Ağlama duvarı:Ben kimsenin elini tutmam İpar. Kimseye de güvenmem. Seni engellemiyorum diye bir şey var sanma.

İpar:Sadece oku doğu.

İpar:Ben sadece okumanı istiyorum.

İpar: 26 Aralıktı. kardelen teyzeye o gün torunu ve gelini gelecekmiş. Artık beraber yaşayacaklarmış eve giderken duymuştum.bütün mahalle bunu konuşuyordu ve birde olan olayları.
---------------------------------------

(12 yıl önce)

"Baba ben kardan adam da yapmak istiyorum lütfen bana yardım et. boyum yetişmiyor..."

"Tamam oğlum her şeyi beraber yapacağız. merak etme sen. "

Adam üzülüyordu oğlunu ve eşini öylece bırakıp gitmek istemiyordu ama gitmesi gerekiyordu. son kez oğlu ile oynayacaktı, son kez onu sevecekti. Biliyordu ardında 2 tane ölü bırakacağını ama bile bile yapıyordu bunu.

"Baba boyum yetişmiyor dedim ama yaaa"

Son kez izledi oğlunu. Ne güzel gülümsüyordu. Gözlerini sildi ve oğluna doğru yöneldi.

"Sana bekle dedim ya oğlum neden beklemiyorsun beni?"

Son kez sımsıkı Sarıldı adam, miniğine. Kucağına aldı oğlunu ve içeri doğru yöneldiler.

"Ama baba neden bu kadar erken giriyoruz içeriye?"

"Zamanı geldi oğlum. İçeri girmeliyiz artık."

İçeri girdiler ve oğlunu yere bıraktı. Eşine yöneldi ve sevdiğini söyledi, sımsıkı sarıldı sanki hiç bırakmayacakmış gibi.

Ardından eşine;

"Hayatım ben odaya dinlenmeye gidiyorum rahatsız etmeyin yemek olunca haber verirsiniz"

"Tamam hayatım güzelce dinlen yorulmuşsundur"

Adam Merdivenleri çıktı yavaş yavaş.
Odasının önüne geldi kapıyı açtı ve eve gelirken yanında getirdiği çantasına yöneldi. Gözyaşları eşliğinde çantasını açtı. Eline halatı aldı. aylar önce düşündüğü intiharı gerçekleştirecekti artık ama canı yanıyordu hemde fazlasıyla...
Halatı astı balkonun demirine, altına sandalyeyi yerleştirdi. Çıktı sandalyeye ipi kafasında geçirdi. Tam kendini bırakmıştı içeriye oğlu girdi 5 yaşında ki küçük oğlu. O an zamanı geriye almak istedi, vazgeçmek istedi ama iş işten geçmişti. Oğlu ayağının ucunda ona sesleniyordu. Adamın bilinci kapanıyordu yavaş yavaş. Son çırpınışlarıydı, bir anda durdu hareketleri oğlu hala babasına sesleniyordu

"Baba hadi in aşağıya yağmur yağıyor ve kardan adam eriyor lütfen"

"Baba beni duymuyor musun?"

Ardından sesleri duyan Sibel hanım üst kata doğru çıktı ama geldiğinde karşısındaki manzara ile şok geçirdi. Sonrası ise çığlıklar...

-----------------------------------------------------------
'Bu dünyada en büyük acı nedir?' diye soran olursa, sevdiğin insanları kayıp etmek derim. Öyle derin yaralar bırakır ki insanda, gün yüzüne çıktıkça belirginleşir. Unuttun sanırsın ama bir şarkı, söz, isim hatırlatır.

26 || TextingWhere stories live. Discover now