bir

7.1K 309 319
                                    

jennierubyjane: hediyeni beğendin mi bebeğim?

vantetae: Jennie langırt setini evime yollayan sen miydin?

jennierubyjane: bu sefer güzel bir seçimdi kabul et

vantetae: yine neyin peşindesin cidden...

jennierubyjane: öyle deme bebeğim, doğum günün daha gelmedi bile
bunlar bir hiç

vantetae: şu iğrenç lafı demeyi kes ve beni rahat bırak tamam mı?

jennierubyjane: seni rahat bırakma gibi bir düşüncem yok
bu yüzden başka bir şey iste

vantetae: bu özelliğinden nefret ediyorum
istediğin her şeyi elde etme takıntından
aslında biliyor musun
ben senin her şeyinden nefret ediyorum

jennierubyjane: biliyor musun
bu yazdıklarını siklemiyorum bile
alıştım artık
senden hoşlanıyorum ve seni istiyorum
bu değişmeyecek
bunu kafana sok
seni benim yapacağım
görüldü.

***

"Geçen gün kantin sırasında onu kestiğini gördüm. Baya belli ediyordu hem de." Elimdeki telefonu sıraya bıraktığımda Jisoo, karşısındaki Lisa'nın söylediğine karşı yüzünü buruşturmuştu. "Sevgilisi yok muydu onun?"

"Ayrılmışlar diye duydum." Lisa cevap verdiğinde sıkıldığımı hissedip ayağa kalkmıştım. "Ben içecek bir şeyler alacağım."

Jisoo bacağının üstündeki diğer bacağını indirmiş ve benim kalktığım yere yayılmıştı. "Bana erkek lazım ya."

Gözlerimi devirip güldüğümde Lisa oflamıştı. "Bende keşke Yugyeom'un teklifini kabul etseydim. Çocuk ben onu reddettikten sonra ideal tipime dönüştü."

Yandan bir gülüş atıp geçiştirircesine konuştum. "Bulursun daha iyisini. Ben gittim."

Sınıftan çıktıktan sonra merdivenlere yönelmiştim ki merdivenin sonundaki beden yüzüme bir sırıtma yerleştirmeme neden olmuştu. Onu görmemiş gibi yapma rolüne bürünüp merdivenlerden inmeye başladım. Eşit hizaya geldiğimizde ise ayağım takılmış gibi yaparak kendimi Taehyung'un üstüne bıraktım. Koluna tutunduğum sırada elindeki telefondan kafasını şaşkınca kaldırmış ve anlık olarak ellerini dirseklerime koyarak beni tutmuştu.

İki dakikada yaptığım bu yakınlaşmadan sonra rolüme devam edip şaşkınca doğruldum. Zaten görmediğinden ben olduğumu bilmiyordu, ben olduğumu bilseydi tutma zahmetine bile girmezdi. "Çok pardon. Görmemişim."

Sesimdeki sahtelik yüzüme de yansırken kendimi gülmemek için zor tutuyordum. Birkaç saniye yüzüme bakmış, ardından bıkkın ifadesini takınmıştı. "Cidden mi Jennie?"

Tek kaşımı sorarcasına kaldırdığımda gözlerini devirip yanımdan geçip yürümeye başlamıştı. İçecek bir şeyler almayı sonraya bırakıp gülümseyerek arkasından yürümeye başladım. Ellerimi arkamda birleştirmiş bir şekilde ona yetiştiğimde bana yandan bir bakış atıp adımlarını hızlandırmıştı. Hafifçe dudak büzüp ona doğru koşmaya başladım. "Neden böyle yapıyorsun Taehyung? Sana hediye aldım diye mi? Bir daha almam tamam, kızma bu kadar."

Durduğu sırada sırtına çarpmak üzereyken kendimi durdurdum ve yüzüne baktım. Bana sinirle bakmaya başladığında olduğum yerde küçülesim gelmişti. Normalde çoğu şeyden utanmaz ve korkmazdım ama Taehyung'un karşısında ürkek bir kedi gibi davranmak elimde değildi. Benim zayıflığım Taehyung'du, bana kızmasını sevmiyordum. "Takıntılı mısın Jennie?"

Kafamı yavaşça iki yana salladığımda bana yaklaşmaya başlamıştı. "Neden öyle davranıyorsun peki?"

Yüzüme gülümseme yerleştirip omuz silktim. "Seni istiyorum."

"Sadece istiyor musun cidden? Sevdiğin için falan değil?" Gözlerine baktım. "Kaç kere diyeceğim Taehyung, senden hoşlandığım için benim olmanı istiyorum. Beğendiğim şeyi alma-"

"Senin için neden her şey bu kadar kolay cidden!" Bir anda bağırdığında yerimde sıçrayıp bir adım geri gittim. "Mal mıyım ben? İstediğim için alıyorum ne demek!"

Gözlerimi kırpıştırıp onun aksine kısık çıkan sesimle konuştum. "Neden ilk defa duyuyormuş gibi davranıyorsun?"

Ellerini saçlarından sertçe geçirdi. "Bıktım çünkü. Yapışık bir sülük gibi davranıyorsun."

Bana bir adım daha yaklaştığında yerimde kıpırdamadım. "Beni rahat bırak, tamam mı? Senden bıktığımı yüzüne kaç kere daha vurmam gerekiyor?"

Göğsüm hızla inip kalkıyorken sesimi sabit tutmaya çalıştım. "Seni bırakmak gibi bir düşüncem olsaydı şimdiye bırakmıştım. Senden bıkmayacağım Taehyung."

Sinirle gülüp benden uzaklaştı. "O zaman kovalamacanı oynamaya ve sana yüz vereceğimi sanmaya devam et. Kendini kandırıyorsun."

Kafasını çevirip yürümeye başladığında derin bir nefes verip sırtımı arkamdaki duvara yasladım. O gözden kaybolduğunda telefonumu çıkardım ve saate baktım. Teneffüs vakti bitmişti, tüm vaktimi ona harcamıştım.

Bıkkınca oflayarak sınıfa doğru yürümeye başladım. Normalde Taehyung'a tüm vaktimi harcayabilirdim ancak yaptığı konuşma boştu. Boş bir şey için vaktimden olmuştum.

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
aside from tunes .·ٜ۬・ taennieحيث تعيش القصص. اكتشف الآن