mö ーhyunin

on altı

hyunjin
hey😺

jeongin
?

hyunjin
:<
bu kadar odun olmak zorunda mısın

jeongin
ne dedim ki şimdi

hyunjin
işte bir şey demen gerekiyordu

jeongin
hey?

hyunjin
yoruyorsun beni yang

jeongin
pardon hwang

hyunjin
😿😿😿

jeongin
😽

hyunjin
🙂

jeongin
bir şey mi diyecektin

hyunjin
evet

jeongin
tamam

hyunjin
annemler evde yok
istersen gel

jeongin
????
nasıl
????

hyunjin
ne nasıl?

jeongin
??

hyunjin
ne diyorsun

jeongin
SEN NE DİYORSUN

hyunjin
capslock açık kalmış

jeongin
EVET

hyunjin
jeongin kaytarmak için rol mu yapıyorsun
kursu istemedin evde çalışacağız
söz verdin

jeongin
sen dansı diyorsun

hyunjin
sen neyden bahsediyorsun

jeongin
hiç
tamam ben gelirim bir dakikaya

hyunjin
bir dakikaya?

jeongin
bir on dakikaya
bazen kelimeyi yazmayı unutuyorum

hyunjin
evet öyle şeyler olabiliyor

jeongin
evet

hyunjin
tamam bekliyorum

jeongin
👍🏻

Jeongin, telefonu bıraktıktan sonra yatağından kalkıp tülünü hafifçe çekerek Hyunjin'in odasına baktı. Perdesi yine açıktı ve odasının içi gözüküyordu. Hyunjin de odadaydı, ayna karşısına geçmiş üzerindekilere bakıyordu. Sağa sola dönerek kendine baktıktan sonra üstündekini çıkarmış ve dolaptan başka bir şey almıştı. Bir ara şort giymişti, daha sonra kafasını sağa sola sallayarak çıkarıp oflamıştı.

Hyunjin giydiği hiçbir şeyi beğenmiyorken, Jeongin "Ne yapıyor bu," diyerek tülü kapatmış ve üzerindekilere bakmıştı. Nasıl giyinmesi gerekiyordu ki?

bosver zaten uzerinizde durmayacak 

saka

Jeongin, altındaki gri eşofmanını çıkarıp siyah kotunu giydikten sonra üzerine de siyah bir tişört giymişti. "Siyah her zaman kurtarıcıdır," dedi aynaya bakarken. Gitmeden önce annesinin kremini yeniden kullanıp, parfüm banyosu yaptıktan sonra telefonunu alarak odasından çıkmıştı.

"Anne," diye kadına seslendiğinde ses alamamış ve mutfağın kapısını açıp yemek yapan kadına bakmıştı. "Ben çıkıyorum."

"Nereye?"

"Arkadaşıma gideceğim."

"Hangi arkadaşına?"

"Dans kursuna gittiğim arkadaşım."