dört

14.6K 1.7K 1.6K
                                    

4

"Jeongin on altıncı soruyu nasıl çözdün lan? Benimki farklı."

Jisung, soruları karşılaştırırken farklı cevap gördüğünde Jeongin'e dönmüştü. Onun attıklarını tamamen geçirmesine rağmen yine de kontrol ediyordu.

"Ne bileyim bak işte," dedi Jeongin. Halbuki on altıncı sorunun cevabına Hyunjin'in attığı fotoğrafı birebir geçirmişti.

Jeongin, sırasında yaylana yaylana oturmaya devam ederken Hyunjin ve arkadaşları gülerek içeri girmişti. Hyunjin, arkası dönük bir şekilde yürüyor ve Minho ile konuşuyordu. Eğlenir gibiydiler. Jeongin ise duvar kenarı olan sırasından onlara bakıyordu. Hyunjin'le göz göze geldiklerinde çocuk ona gülümsemişti. Jeongin içinden paniklese de ciddi yüz ifadesiyle bir şey belli etmemişti. Dudaklarını hafifçe oynatarak ona karşılık vermişti sadece.

Hyunjin yerine geçtiğinde Minho yanına oturup partide olanları anlatmaya devam etmişti. Hyunjin lavaboya gitmek için yanlarından ayrıldığında üniversiteli bir çocuk gelip Yeji'nin numarasını istemiş, Yeji ise kızlardan hoşlanıyorum diyerek Lia'yı öpmüştü.

Minho anlatırken Chan da gülme krizine girmişti. Yeji ise göz devirip onun yanındaki yerini almıştı. "İtiraf edin çocuğun yüz ifadesi komikti."

"Hyunjin kesinlikle görmen gerekiyordu," dedi Lia Yongbok'un yanına otururken. "Ayrıca çocuk yakışıklıydı keşke numaranı verseydin."

"Liseli olduğumuzu anlarlarsa bir daha partilere bok gireriz. Sizi kurtarmak için şu tipi öptüm, teşekkür etmelisiniz." Şu tipi derken Lia'yı gösterdiğinde Lia göz devirip "Kendi tipine bak," demişti.

"Sen kendi tipine bak."

"Asıl sen kendi tipine bak."

"Tamam ikiniz de güzelsiniz, susun."

Chan araya girdiğinde iki kız da susup gülümsemişti. Onlar kendi aralarında muhabbete devam ederken Jeongin tahtaya bakıyormuş gibi yapıp yandan Hyunjin'i kesiyordu. Gözünü Hyunjin'den ayırmayıp tüm sırlarını öğrenme planı yapıyordu. Direk dansçı Hyunjin... Okulda inekmiş gibi davranıp bardan bara geziyordu. "Yemezler," dedi Jeongin. Ne yaşıyorsun Jeongin?

"Hyunjin, en son esmer bir çocukla yarım saat kayboldun. Detay vermek ister misin?"

Yongbok iki sıra önündeki çocuğa doğru uzanıp konuştuktan sonra yeniden yerine oturmuştu. Minho sakızını çiğneyip gülerek Hyunjin'e bakıyordu. Hyunjin eliyle onun ağzını kapatıp arkasındaki arkadaşlarına dönmüştü. "Öpüştük elleştik, o kadar."

"Tüh."

"Neee..."

"Bir daha ne zaman sızarız partiye bilemem, fırsatını iyi değerlendirseydin keşke."

"Bu çocuğu susturur musunuz?"

Hyunjin, Minho'yu gösterip önüne döndükten sonra arkadaşları gülerek ders kitaplarını açmıştı. Jeongin biraz daha bu şekilde bakmaya devam ederse şaşı olacağı için bakışlarını direkt Hyunjin'e doğrultmuştu fakat arkasındaki Jisung'un yeniden baharatlı çubuk paketi açmasıyla üçü de aynı anda çocuğa dönmüştü. Jisung da oflayıp paketi sırasının üstüne bırakmıştı. "Alın yiyin, bitirin."

Kimse umursamadan paketten çubuk alıp yerken Jisung kardeşimiz içinde son kalan iki çubuğu alıp çaresizce ağzına atmıştı. "Bir daha sınıfta çubuk yersem..."

"Ödevler masama!"

Matematik hocası sınıfa bir hızla girerken herkes ödevini vermek için aynı anda ayağa kalkıp masasına ilerlediğinde, %70 indirim yapan mağazanın açılış saatini aratmayan bir izdiham yaşanmıştı. Ezilenler olmuştu, bu yolda canını feda edenler... Hepsini rahmetle anıyoruz.🥀

Hyunjin, ödevini bıraktıktan sonra yerine geçmek için arkasını döndüğünde ödevini masaya bırakmaya çalışan Jeongin ile yüz yüze gelmişti. Jeongin put kesilirken sınıftan birinin Hyunjin'e çarparak ödevini masaya bırakmasıyla çocuk Jeongin'in üzerine doğru sendelemişti. Jeongin bir elini beline yerleştirirken diğer eliyle kitabı tuttuğu için kolunu beline dolamak zorunda kalmıştı, Hyunjin'in düşmemesi için. Hyunjin ise çocuğun omuzlarına tutunarak dengesini sağlamaya çalışıyordu.

İkisi de yutkunarak birbirine bakıyordu şu an. Millet ödevini masaya bırakıp yerine geçmeye o kadar odaklanmıştı ki, bu ikisi onların arasında sıkışıp kalmıştı. Birbirlerine omuz atarak ilerliyorlardı artık. Jeongin de bunu fark ettiğinden Hyunjin'i iyice kendine çekip bir adım geri giderek tahtaya doğru yaklaşmıştı. Birbirlerine değen göğüsleri ve cinsel organları yüzünden vücudunu dikleştirerek aradaki teması en aza indirmeye çalışıyordu.

Olduğu yerde dönerek Hyunjin'i tahta ve kalabalığın arasındaki boşluğa doğru götürdükten sonra ellerini çekmiş ve elindeki kitabı hocanın masasına koymak için yeniden kenardan ilerlemeye başlamıştı. Hyunjin bir şey diyemeden ona bakarken yavaş yavaş azalan kalabalıkla yerine geçmek için yürümeye başladı.

Bu olay dakikalar süren bir şey değildi. Anlık bir curcunanın sonucuydu fakat ikisi de oldukça etkilenmişti. Jeongin yerine geçerken sadece arkadaşlarına bakmıştı. Dik omuzlarıyla yavaşça yürüyordu. Hyunjin ise sırasında kafası eğik bir şekilde otursa da bir anda bakışlarını Jeongin'e çevirip yeniden önüne dönmüştü.

Hyunjin, alışıktı rol yapmaya. Bu olayda da etkilenmemiş gibi yapıp, sadece sakince dersi dinleyecekti.



Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
mö ーhyuninWhere stories live. Discover now