Bölüm Dört: Zindanlar

396 30 60
                                    

            Zindanlar her zamanki kadar soğuktu. Yaz ya da kış hiç fark etmeksizin kendi mevsimine sahip bu mekân için ince gömleği genç cadıyı ısıtmaya yetmiyordu. Eski iksir sınıfına ilerlerken Hermione kendine, kendisinin de bir Hogwarts öğretmeni olduğunu hatırlatıp duruyordu. O, kapıyı nazikçe çalıp girin sesini duyunca içeri süzüldüğünde Severus Snape kucağındaki not defteri ile kadının halen öğrencilik yıllarını andırdığını fark etmişti. Her zaman hazırlıklı, öğrenmeye aç ve cevabını bildiği sorulara parmak kaldırdığı zamanlar dışında çekingen bir tetikte olma haliyle karşısındaydı. Siyah gözleri kadını izlerken onun bir yetişkin olmak dışında pek de değişmediği kanaatine vardı. Sınıfın arka tarafına açılan kapıdan ofisine girerken Hermione'nin davet beklemeden onu takip eden adımlarının sesini duyabiliyordu.

Hermione nadiren gördüğü bu odanın pek de değişmediğini bir bakışta anladı. İçeride eski sayılabilecek ahşap mobilyalara kandillerinde yanan ışıklar eşlik ediyordu. Herhangi bir tanıdık simanın yüzünü ya da adını görebileceği bir fotoğraf, plaket ya da gazete küpürü olmasa da Severus Snape'i tanıyan herkese aşina gelecek karanlık bir havası vardı odanın; eski kitapların raflarda ve zaman zaman çevrede oluşturdukları yığınlar, irili ufaklı şişeler, küçük bir kilitli dolapta parlayan iksirler ve ne işe yaradıklarını şu an anlayamadığı büyülü birkaç aletin ufak tıkırtıları. Kendisine bir baş işareti ile gösterilen siyah deri oturaklı sandalyeye eteğini nazikçe düzelterek oturdu. Karşısındaki adam siyah küçük bir deftere bakarak konuşmaya başladı.

"Sanıyorum Bay Potter ve Bay Weasley ile geçirdiğiniz altı yol boyunca sizin için Sırlar Odası, Yasak Orman ve Bağıran Baraka da dâhil okulun keşfedilmedik bölgesi kalmamıştır. Bu nedenle okul turunu listeden çıkarmak yerinde olur. Ders anlatımı ile ilgili olarak ilk hafta derslere gelerek sınıfın arka kısmından beni izleyebilirsiniz. Maalesef ben sizin derslerinize misafir olamayacak kadar yoğunum, öğrendiklerinizi kendi derslerinizde tatbik edebilirisiniz. Müfredat ile ilgili sorularınız olursa dersin bir önceki sahibi Profesör McGonagall'a sorabilirsiniz ama yine de fikrimi almak isterseniz Cuma günü kendisine raporunuzu teslim etmeden önce bir göz atabilirim. Ve son olarak-"

"I – hım." Hermione boğazını temizlermişçesine hafifçe öksürdüğünde Snape istemsizce siyah gözlerini ona kaldırdı.

"Bir şey mi demek istemiştiniz Bayan Granger?" dedi olabildiğince soğuk.

"Hermione."

"Efendim?"

"Hermione'yi tercih ederim Profesör, Müdiremizin de söylediği gibi eğer bana rehberlik edeceksiniz sizin karşınızda öğrenciniz değil bir meslektaşınız gibi görülmek isterim. Tabi sizin için bu mümkünse."

Snape elinden kalemini bırakıp arkasına yaslandı, gözleri aklındakileri tam olarak görmek istermişçesine karşısındaki kadına dikilmişti. Hermione, toplantıda Neville'in yaşadıklarını aklında tutarak geri adım atmamaya kararlı, bakışlara aynı şekilde karşılık vererek bekledi.

"Siz nasıl isterseniz, Hermione." dedi Snape. Sesinde hafif bir eğlence öne çıkıyordu.

"Teşekkür ederim, Severus. Programa gelince aslına bakılırsa çıkardığınız tüm maddeleri eklemek istiyorum. Bir öğrenci olarak okulu keşfetmekle bir öğretmen gözüyle bakmak eminim farklıdır. Derslere eşlik etmek, müfredatın üstünden birlikte geçmek ve McGonagall'ın anlattığı ne varsa onları da programda tutmayı tercih ederim."

"Her şey kitabına uygun yapılmalı, değil mi? Sizin tarzınızı unutmuşum; kitabi."

"Öyle de söylenebilir ama evet kurallara uyulmasını seviyorum."

Hogwarts'ın ÇağrısıWhere stories live. Discover now