"Ben bir kere boğulmuştum, cankurtaran suni teneffüsle hayatımı kurtarmıştı."

Kızın birinin verdiği bilgiden sonra hoca 'duydunuz mu' bakışı atıp kafa sallayarak Hyunjin ve Jeongin üzerinden anlatmaya devam etmişti.

"Kızlar cankurtaran bir yakışıklıydı görmeniz lazım."

🤭

"Öncelikle Hyunjin," dedi hoca. "Yapman gereken ilk şey çenesini olabildiğince yukarı kaldırarak solunum yolunu açman."

Hocanın anlattıklarının üzerine Hyunjin kafa sallarak yavaşça elini Jeongin'in çenesine koymuş ve geri itmişti. Jeongin de kafasını oynatarak ona yardımcı olmuştu. "Daha sonra burnunu tıkayıp kişinin ağzına tüm gücünle üflemelisin."

"Üfleyeyim mi hocam?"

"Hayır şimdi gerek yok."

Herkes Hyunjin'e gülerken Jeongin yutkunmuştu. Jisung ve Beomgyu ise yerde kurban gibi yatan Jeongin'e bakıp gülüyor ve "Hocam bir üflesin de görelim," diyordu.

"Sizin amacınız farklı."

"Hocam valla tıp için."

"HYUNJIN KARDEŞİM ÜFLE SEN!" Jisung bağırdıktan sonra diğerleri de ona katılıp "Üfle," diye tezahürat yapmaya başlamışlardı. Hyunjin ise hocaya bakıyordu. Jeongin'i düşünen yok tabii.

"HYUNJIN ÖYLE BİR ÜFLE Kİ İSRAFİL KISKANSIN! BEN SUR'A BÖYLE ÜFLEYEMEM DEYİP ÇATLASIN! HADİ HYUNJIN'İM!"

"Jisung ne diyorsun amk?" Changbin çocuğa dirsek atıp susturduğunda yerde uzanan Jeongin doğrulmuş ve ayağa kalkmıştı. "Hocam sıradakine geçelim, bunları dinlersek çok işimiz var."

"Tamam o zaman şimdi daha sık karşılaşabileceğiniz bir şey göstereceğim, yani arkadaşlarınız gösterecek."

Jeongin üzerini düzeltirken hoca yanlarına gelip Jeongin'i öne Hyunjin'i arkasına geçirmişti. "Yemek yerken boğulma tehlikesi geçiren biriyle karşılaştınız diyelim. Baktınız nefes almakta zorlanıyor, dudakları morarmaya başlamış... Hemen arkasına geçip elinizi yumruk yaparak şuraya koyup kişiyi beş kez hafifçe yukarı kaldırırmış gibi sıkmalısınız. Sen şimdi göster Hyunjin. Dikkatli bakın."

Hyunjin çekingen bir şekilde ellerini Jeongin'in beline dolayıp hocanın gösterdiği yere koyduğunda Hoca kafa sallayıp "Aynen burası," demişti. Jeongin ise ona yapışık olan çocuk yüzünden derin bir nefes almıştı. Hyunjin bunu fark ettiğinde onun rahatsız olduğunu düşünüp kollarını gevşetmiş, Jeongin bunu fark etmiş ve öylece dikilmeye devam etmişti. Bunun üzerine Hyunjin sanki keyfimden yapıyorum, diye söylenmişti içinden.

"Bakın bunlar hayat kurtaran şeyler, ne yapacağım ben bunları demeyin yani."

"Demiyoruz hocam, dinliyoruz."

"Aferin. Bugünlük bu kadar. Toplar orada alın oynayın, serbestsiniz."

Millet dağılırken Hyunjin ellerini yavaşça Jeongin'in belinden çekmişti. Jeongin anında hızla uzaklaşırken arkadaşları da arkasından bakakalmıştı. Beomgyu seslendiğinde bile durmamıştı Jeongin.

Hyunjin, Jeongin gözden kaybolduktan sonra yavaşça önüne dönüp onu bekleyen arkadaşlarının yanına yürümeye başladı. Minho, kolunu çocuğun omzuna koyup "Neydi o," derken Hyunjin omuz silkmişti. "Anlamadım ben de."

"Tuvaleti gelmiştir belki."

"Rahatsız olmuş gibi duruyordu."

"Yok ya, neden rahatsız olsun? Tuvalete gitmiştir bence de."

Hyunjin kafasını sallarken Yeji ve Lia onlar gibi yere yatmış ve "Üfleyeyim mi hocam," dedikten sonra gülmeye başlamıştı. Hyunjin yüzünü buruşturup "Haha," derken hepsi ona gülmeye devam etmişti.

Benim zavallı Jeongin'im ise soyunma odasında ecel terleri döküyordu. Hyunjin'in çenesinde duran eli, santimler uzağında duran dudaklarını düşünüyordu. Hyunjin'i öpmenin nasıl hissettireceğini aşırı merak etmişti.🤭




 karsim oyle bir ufle ki israfil istifa etsin 

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

karsim oyle bir ufle ki israfil istifa etsin 

mö ーhyuninWhere stories live. Discover now