Okula yaklaşınca Rüzgar arabadan indi ve kapımı açtı. Buna oldukça şaşırsam da belli etmemeye çalıştım. Bana elini uzatınca bir kez daha şok geçirdim. Hayır anlamıyorum ki bugün şok geçirme günü falan mı ? Okula el ele girince herkes fısıldaşmaya başladı. Lanet olsun ki onları duyabiliyorum.
Ay yakışıklı çocuğu kapmış bizim Meltem.
Ee Meltem' e de böyle çocuk yakışır.
Ulaan çocuk çok tatlı.
Seninkine yavşıyorlar. Sen hala muş. Diyen iç sesime göz devirmekle yetindim.
Daha ders zili çalmamıştı. Bende Rüzgar' ı bizim tayfayla tanıştırmaya karar verdim. Kantine doğru sürükledim Rüzgar' ı. Bizim tayfa toplanmış hararetli birşeyler konuşuyorlardı. Hızlı adımlarla onlara doğru yürüdüm. Tabiki Rüzgar da peşimden.
- Selam Queenler ve Kingler. Asfgshfj
+ Oo Meltem nerelerdesin sen ya ? Diyen Tunç' a cevap vermeden devam ettim. Çünkü Tunç 6. sınıftan beri beni seviyor. Ama malesef ben onu sevmiyorum. Çünkü o zamanlar da Baran' la çıkıyordum.
- Sizi biriyle tanıştırmak istiyorum. Diyince bütün gözler Rüzgar' a döndü. Bende Rüzgar' ı öne çıkartıp konuşmaya devam ettim.
+ Biz çıkıyoruz. Diyip şirince gülümsedim. Rüzgar' a baktığımda o da gülümsüyordu. Sonra Yağmur konuşmaya başladı.
- Ayy kızım senin adına çok sevindim. Dedi ve pis pis gülümsedi. Ben bu gülüşü biliyordum. Bu seninle daha sonra konuşucaz gülüşü. Bizim tayfaya şöyle bir göz gezdirdim. Herkes mutlu gözüküyordu. Ama iki kişi hariç. Nida ve Tunç. Nida neden sinirli bilmiyordum ama Tunç' un neden sinirli olduğunu biliyordum. Tunç 6. sınıftan beri beni seviyor. Ama malesef ben onu sevmiyorum. Çünkü o zamanlar Baran ile çıkıyordum. Benimde bir huyum var amk. Birisi ile çıktığımda gözüm dışarıda olmuyor. Bana göre en iyisi. Şu an Tunç ile uğraşacak vaktim yok. Rüzgar' a baktığımda bizim tayfayla tanışıyordu. Yüzünde tarif edemediğim bir his vardı. Gerçekten onu çok seviyorum. Bana mutluluğu yaşatıyor. Tabiki çok bağlanmamam gerekiyor çünkü hiçbir şey sonsuza dek sürmez. Ben böyle düşünürken belimde hissettiğim el ile irkildim. Arkamı döndüğümde Rüzgar bana sarılıyordu. Şu an da içimde tarif edemediğim bir güven hissi vardı. Bu masalın sonsuza kadar sürmesini istiyorum. Zil çalınca hep beraber sınıfa doğru yürüdük. Sıraların en arkasına oturduk Rüzgar' la. Bizimkilerde ön sıralara oturmaya başladı. Şu an içimde bir gram yalnızlık hissi yok ve ilk defa gülmeyen yüzüm neşe saçıyordu. Cebimden telefonumu çıkardım ve biraz instagram da gezindim. Rüzgar' la resim çekileceğime aklımın bir köşesine not ettim. Hoca derse girdi. Ah lanet olsun. Yarın biyoloji sınavı var. Hoca tahtaya birşeyler yazmaya başladığında hep yaptığım şeyi yapmayacaktım. Telefonumu kulaklığını taktım. Rüzgara baktığımda o da müzik dinliyordu. Ahh dayanamayıp dudaklarına yapıştım. O da bekliyormuş gibi dudağımı emmeye başladı. Dudağımı ısırdığında ağzımdan istem dışı bir inilti çıktı. Rüzgar daha çok dudaklarıma yapıştığında bunun yanlış bir yer olduğunu düşünmüş olacak ki birden durdu.
- Bugün bizim eve geliyorsun bebeğim. Dedi kadifemsi sesiyle. Utancımdan başımı yere eğdim ve kafamı olumlu anlamda salladım. Etrafa baktığımda bizim tayfa pis pis sırıtıyorlardı. Daha çok utandığımda kulaklıklarımı kulağıma yerleştirip şarkı sözlerini sessizce mırıldanmaya başladım.
Sessiz bir gece
Yorgun adımlarım
Hiç haberi yok gibi
Islak kaldırımların..
