Âdet

44 0 0
                                    

En sonunda eve gelebildim. Hala olanları düşündükçe suratımda istem dışı bir gülümseme oluşuyordu. Evet onu seviyorum. Bunu kendime bile itiraf edemediğim halde Rüzgar' ın yüzüne söylemiştim. Ah saat 6. Hemen hazırlanmalıyım. Dolabımın önüne geçtim ve dolabı gözden geçirdim. Çok fazla açık giyinmek istemiyordum. Pembe diz üstü oldukça şık bir elbise seçtim. Ayakkabı olarak dore rengi topuklularımı giydim. Saçlarım dalgalı olduğu için 10 dakika da onları düzleştirmek için uğraştım. Telefonumu da aldıktan sonra işte hazırım. Hemen makyaj masama oturdum. Ilk önce dudağıma pembe bir ruj sürdüm. Gözüme açık kahve tonlarında far sürdüm ve ince kuyruklu bir eyeliner çektim. Son olarak parfümümü de sıktım. Telefonum titredi. Mesaj gelmişti. Mesaj Rüzgar ' dan dı. Evet telefonunu almıştım.

Rüzgar ;
Kapıdayım güzelim.

Hemen merdivenlerden inip kapıya yöneldim. Teyzemler sinemaya gitmişti. Kapıyı açtığımda şok oldum. Çünkü Rüzgar oldukça yakışıklı olmuştu. Üzerinde beyaz v yaka bir t-shirt , altında siyah dar paça bir pantolon ve siyah bir deri Ceket giymişti. Arabasına yaslanmış beni bekliyordu. Ağzımdan salya aka aka yanına gittim. Onun da ağzı açık kalmıştı. Yanağına öpücük kondurup şirince gülümsedim. O da muzipçe gülümsedikten sonra arabasına bindik. Arabada ölüm sessizliği vardı mübarek asdjhklsjh. Sessizliği bozan Rüzgar oldu.

- Çok güzel olmuşsun fıstığım. Dedi ve dudaklarını büzdü. Bu haline ne kadar gülmek istesemde dudaklarımı bastırdım.

+ Sende çok yakışıklı olmuşsun. Dedim ve gülmeye başladım. Yarım saat sonra durduk. Etrafı incelemeye başladım. Oldukça lüx bir yerdi. Arabadan indik ve içeri girdik. Mekanın içi de oldukça lüxtü. Sonunda masamıza oturabildik. Tam yemek yerken altımdan sıvı akmaya başladı. Hayır bu düşündüğüm şey olamaz değil mi ? Telaşla Rüzgara bir yalan uydurup lavaboya gittim ve işte beklenen an ADET OLDUM. Lanet girsin ya. Bunlar neden hep benim başıma gelir ki ? Şimdi ben Rüzgara ne diyecektim ? Yanımda orkit de yoktu. Yavaş adımlarla Rüzgarın oturduğu masaya yürüdüm. Kanın elbiseme geçmesinden korkuyordum. Rüzgar yüzüme endişe ile bakıyordu. Şimdi ne diyecektim ben ?

- Eve gitmemiz gerekiyor. Dedim aceleyle.

+ Neden ? Dedi merakla. Ay birşeyi de merak etme be.

- Ya şeyyy-

+Neyyy dedi taklidimi yaparak.

- Kızsal bir drum. Dedim gözlerimi kaçırarak. Şu an kıpkırmızı olduğuma kalıbımı basarım.

+ Yoksa ?!?

- Yoksa ne ? Dedim yine utanarak.

+ Sen âdet mi oldun ??

PAPATYA KADINIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin