yirmiiki

2.2K 122 9
                                    


Küçüğün odasına girdim. Tepsiyi önüne bırakırken gülümsedim. Kılıç gittikten sonra onunla iyi bir arkadaş olmuştuk.

"Selam küçük"dediğimde dudaklarını büzdü. "Abi büyüğüm ben"dedi. Gülümserken omuz silktim. "Benden küçüksün"dedim.

Burnundan nefes verip tepsideki ekmeği aldı. Tereyağını açıp ekmeğine sürerken onu izledim. Saçları uzamış önüne geliyordu. "Yine bir yerlere gidelim mi?" Diye sordum. Onunla olmak bana çok iyi gelmişti.

Heyecanla bakışlarını ekmekten kaldırdı. "Nereye?" Dedi. Omuz silktim. "Bilmem"dedim. Bu sefer Kılıçta bizimle gelecekti. Kılıç karar verirdi.

"Bir kişi daha var"dedim. Ağzındaki ekmeği yutup "kim?"dedi. "Arkadaşım"dedim.

Kaşlarını çatıp dudaklarını büzdü. "Hani kimseyi sevmiyordun "dedi. Hatırlıyordu. Yüzümdeki gülümseme genişledi. Yerden kalkıp saçlarını karıştırdım. "Akıllı çocuk"dedim.

Kapıdan çıkmadan önce "akşam yemeğinden sonra gelirim"dedim. Başını salladığında odadan çıktım.

Arka cebimden telefonumu açıp Kılıç'a bastım. Ona da haber vermeliydim.

Bir kaç çalıştan sonra "çabuk söyle"diye açtı. Ekrana tekrar bakıp kaşlarımı kaldırdım. "Kılıç"dedim.
"Güzelim şuan konuşmak için pek uygun bir zaman değil"diye hızla konuştu. Arkadan acılı bir inleme ve bağırış  gelirken telefonumu yüzüme kapattı.

Şokla telefona bakarken bir küfür savurdum. Bu ne yapıyordu? Derin bir nefes alıp tekrar aradım.
Bir çok kez çalarken sabırla bekledim ama açmamakta çok ısrarcıydı.

Arama sonlanırken tekrar aradım. İlk çalışında açılırken hızla konuşmaya başladım. "Ne yapıyorsan sadece beni dinle. Ne boklar yiyorsun bilmiyorum ama akşam işimiz var. Eğer beni bekletirsen ..." Ne diyeceğimi bilemez bir şekilde soludum.

"Yenge"diye bir ses gelirken kaşlarımı çattım. Bu yanındaki adamın sesiydi.

"Gökhan?"diye sordum. "Evet benim"dedi. "Kılıç nerde?"dedim.

Bir kaç cızırtıdan sonra yine inleme sesi gelirken Gökhan konuştu. "Abi biraz yaralandı. Biz eve geçiyoruz. Endişelenmene gerek yok. İstersen seni almaya gelebilirim"dedi.

İçimden kaynar su geçerken telefonu kapatıp derin bir nefes aldım. O iyiydi korkacak bir şey yok.

Titreyen bacaklarımla merdivenlerden aşağıya indim. Korkacak bir şey yoktu. Sakin..

...

Kapının kilidini açtım. İçeriye girerken karşımda Gökhan vardı. Islanan gözlerimi silip Gökhan'a baktım. "Nerde?"dedim.

Kolumdan tutup beni yatak odasına götürdü. Açık olan kapıdan üstü çıplak bir Kılıç gördüm. Gözleri yarı açık bana gülümsüyordu. Belinde kanlı sargı bezi vardı.

Yanına koşup yatağa uzanıp sarıldım. Boynuna öpücükler kondururken kolunu belime sardı.

"Benim yüzümden mi oldu?"diye sordum. Eğer onu aramasaydım vurulmazdı. İlk aradığımda sözünü dinleseydim belki hiçbir şey olmazdı.

Eli belimi okşarken zorla "hayır"dedi.
Yüzümü boynundan çıkartıp dudaklarını öptüm. "Nasıl oldu?"dedim.

Kılıç gözleriyle arkamıza bakarken arkama döndüm. Gökhan Kılıç'a baş sallayıp "ben anlatayım"dedi.

Başımı sallayıp onu onayladım. "Küçük bir işimiz vardı eve gittik. Güvenlikçiler işgillenip korumaları gönderdi. Benim yanımda Kılıç'ı gördüler. Kılıç ile babasının arasını bilirsin.
Kılıç'ın hastaneden çıktığını biliyordu. Öldürmek istedi. Bir çatışmaya girdik. Küçük aksilikler çıkınca belini sıyırdı. "

Acıyla gülümsedim. "Küçük aksilik benim sanırım"diye mırıldandım. Kılıç başımı okşarken "değilsin"dedi.

Başımı Kılıç'a çevirdim. Gözleriyle bana gülümsüyordu. Onun bulaşıcı gülümsemesiyle gülümsedim.

Saçımdaki elini belime getirip beni kendine çekti. Elimi çıplak göğsüne koyup bacağımı üzerine attım. Acıyla yerinden kalkıp dudaklarına bir öpücük kondurdu.

Onun bu haline gülümseyip kafamı kaldırıp dudaklarını dudaklarıma yasladım. Dudaklarımı değdirip kontrolü aldıktan sonra karşılık verdim. Alt dudağımı emip geri çekildikten sonra başımı koluna yasladım.

"Sincabım"dediğinde mırıldandım. "Kapat gözleri uyuyoruz"dedi. Gözlerimi kapatıp burnumu çıplak göğsüne dayadım. Kokusu bedenimi ele geçirirken her şey bulanıklaştı.

°°°

Saçmaladık bakam. Yazcak bir şey bulamadım.

TIMARHANE ~GAY~ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin