dokuz

3.6K 227 16
                                    

Kılıç yatağın üzerine oturmuş güzel gözlü çocuğu bekliyordu. En huzurlu günlerini sorsalar Barlas'ın yanında olduğu zaman dilimini verirdi. Kapısı erken olmasına rağmen açıldığında başını kaldırdı. Yüzünden tebessüm varken babasını gördüğünde düz bir suratla baktı.

Ayağa kalkıp babasının oturmasına izin vermedi. Babası kollarını açtığında kaşlarını çatarak baktı. "İndir kollarını"dedi. Duraksamadan konuşmuştu ama bunu babası fark edemezdi. İlk defa uğramıştı. Babası üzgün bir şekilde "oğlum"dedi.

Kılıç kaşlarını çatarak baktı. İçindeki öfke patlamasını sakinleştirmeyi düşündü. Ama olmuyordu dişlerinin arasından siniri saklayarak "oğlun kim?"dedi.
Babasının yüreği parçalanırken uzatmamaya kara verdi. "İyi misin şimdi?" dedi. Kılıç sadece ona baktı. Bunların cevabını bilmesi gerekiyordu. Onun her zaman akıl sağlığı yerindeydi.
Babası kafasını salladı. Cevap gelmeyeceğini anladığında "iyi görünuyorsun. Peki o gözleri görüyor musun?"diye sordu bi umutla.

Kılıç'ın aklına Barlas'ın  bayık gözleri geldiğinde gülümsedi. Babası onun gülümsemesini buruk bir şekilde izledi.
"Her gün görüyorum"diye fısıldadı. Babasının kaşları çatılırken "Nasıl her gün"dedi.
Kılıç meydan okurcasına konuştu. "Her gün her dakika her yerde görüyorum" dedi. Babasının nefesleri hızlanırken korkuyla oğluna baktı. "İyi görünüyordun"dedi. Bu bir soruydu.

Kılıç odayı kahkaya boğdu. "O gerçek "dedi. Babası daha da endişelenirken elini oğluna uzattı. Kılıç geri bir adım attı. "Her gün onu görüyorum, yanıma geliyor, benimle konuşuyor,  bana sarılıyor, beni öpüyor."dedi. Babası endişeyle ona baktı. İyi görünüyordu. Ama dedikleri gerçek olamazdı. O gözlerin sahibini bulamazdı. Bir hayal ürünü olmalıydı.

Kılıç odaya kırık bir gülümseme bıraktı. Babası onun deli olduğunu düşünüyordu. Yatağı oturdu ve babasının sindirmesini bekledi. Dakikalar geçmesine rağmen babası ayakta duruyordu. Kapı yavaşça açıldığında gözlerini oraya çevirip gülümsedi. Karşısındaki çocuk  ona gülümserken ilgisi babasındaydı. Onu süzüp Kılıç'a baktı.
Kılıç acımasızca konuştu. "Baba o gözler"dedi. Babası başını çevirip Barlas'a bakarken kalbini sıktı. Bir erkeğe mi aşık olmuştu.

Kılıç yan bir gülüşle babasına baktı. Sonra bakışlarını baygın gözleri kısılmış şekilde bakan kişiye çevirdi. Barlas'ın elindeki tepsiyi eline alıp diğer elini Barlas'ın omzuna attı. "Kabullenmesi uzun sürecek bırakalım yalnız kalsın"dedi.
Barlas kafasını sallarken gülümseyip kulağına fısıldadı. "Beni odana mı götüreceksin?"dedi. Barlas yutkunup başını salladı. Kılıç çarpık bir gülüşle bakarken Barlas'a ayak uydurup onu izledi.

°°°
Bu sıralar bir şey yazamadım. Buda kısa oldu idare ediverin

TIMARHANE ~GAY~ Where stories live. Discover now