Naz aklına gelenle yüzünde yarım sırıtma ile "aa bak o olur işte ne güzel olur birkaç arkadaşı toplarım sen bize servis yaparsın kaptan bana tekneyi kullanmayı öğretir ne harika olur "

Tarık sevinerek "yani geliyorsun "

Naz gayet ciddi "yooo"

"iyide olur dedin "

Naz farkında olmadan söylediklerini sadece farazi bir düşünce ile söylediğini anlatmaya başladı."lafın gelişi ikide bir gitmeye getirme sende hem konuşturup dikkatimi dağıtma"

Tarık kendini gösterirken "ben mi dağıtıyorum "

"evet, başka kim var burada "

"iyi sustum "

Araba yol alırken sessizlikten sıkılan Tarık şarkı söylemeye başladı.

Özledim seni, düştüm yollara
Açtım gönlümü rüzgarına
Bir hayaldi sanki, bir macera
Yıkıldım. Kelimeler paramparça
Yandım...Yandım...
Yandım yandım ahhhh ki ne yandım!
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın
Baka baka doyamadım, hem kokladım da
Sarhoşluğu geçmedi hala
İçimde sevdan...
Hala hoş bir havan var
Ne güzel adın
Bir çizik attın gönlüme, kanattın.
Yandım...Yandım...
Yandım yandım ahhhh ki ne yandım!
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın
Baka baka doyamadım, hem kokladım da
Sarhoşluğu geçmedi hala
İçimde sevdan...
Seni görebildiğim yer rüyalar artık.
Deli diyorlar bana
Ah bu ayrılık...

Her bir kelimesinde Naz'ın yüzünde gülümseme oluşuyordu. Yolculuk esnasında daha bir rahatlamıştı. Bir süre sonra Tarık uykuya dalarken Naz dik yolda giderken daha dikkatli sürmeye başladı. Artık Tarık'a bile bakmıyordu.

Arabayı park alanına park etti. Uyumuş olan Tarık'ı uyandırıp "geldik "

Tarık gerinerek esnedi "uyumuşum neden uyandırmadın "

"uzun yoldan geldin yorulmuşsundur diye uyandırmadım "

Arabadan inince Naz tanıtıma başladı. "Burası takım şelaleleri 3 tane var yükseklikleri değişiyor "

Tarık karşısındaki manzaraya baktı. "buradan bile harika görünüyor "

İzleme yerlerine doğru yürüdüler. Bir süre öylece izlediler.

Grup olarak gelenlerden bazıları da izleme yerinde izlerken bazıları da aşağı inmiş oradan izliyor ve arada çığlık atıyorlardı.

Tarık "bizde inelim "

Naz "sen bilirsin ama su çok soğuktur gördüğün gibi insanlara çarpınca nasıl çığlık atıyorlar ıslandıklarından değil tenlerine değen sular sanki buz gibi batıyor ondan "

Tarık buraya kadar gelmişken o hissi yaşamadan gidemezdi. "olsun insan buraya kadar gelip bir defa olsun o suyun tenine dokunmasını hissetmeden gitmemeli sen daha önce gelip indiysen ben kendim ineyim "

"indim yaşadım ki anlatıyorum. Ama bende gelirim "

Tarık başını yana eğip "tamam "

Birlikte aşağı doğru inmeye başladılar. Patika yoldan inmek pekte kolay değildi ayaklarının altından taşlar kayıyordu.

Tarık arkaya dönüp "dikkatli in sonra beni yine suçlama seni vahi amcaya yaralanmadan götürmeliyim. "

Yalancı yarim -   Ateşle DansOnde histórias criam vida. Descubra agora