Piknik

127 16 0
                                    

"Kaiyo, koşma düşeceksin!" annesi küçük kızına bağırdığında dikkati dağılan kız, tam da söylenilen gibi düştü. Ebeveynleri bir anlığına korkup ayaklandılar. Ama yapıları gereği sadece baktılar. Küçük kız sessizce gülümseyip tekrar koşmaya başladığında rahat bir nefes alıp çimlerin üstüne serdikleri piknik örtüsüne geri uzandılar. Bir süre daha yeşil çimlerde kararlılıkla koşan kızlarını izlediler.

"Kaiyo, buraya gel."

Annesinim sesini duyan kız annesine doğru koşup, onun kucağına atladı. Elbette gücü onu devirmeye yetmezdi, tabi annesi kendini yere atmadıkça.

"Yorulmadın mı? Bu enerji nereden geliyor böyle? Babasına çekmiş"

" Güzelliği de annesine"

" Annemin yüzü kızardı. Hastalanmayacaksın değil mi anne?"

"O zaten bana hasta endişelenmeye gerek yok bücür"

"Egosu da sana çekmez umarım"

" Ben buna dürüstlük demeyi tercih ediyorum. "

"Evet evet herneyse"

"BEN ACIKTIIM. Ahtapot sosisli var mıı" kız neşeyle annesinin etrafında zıplarken tezahürat yapmaya başladı. İç çeken kadına karşılık kocası da kendinden beklenen şeyi yaptı.

"AHTAPOT! SOSİSİ! AHTAPOT! SOSİSİ!"

"Yemeğe daha bir buçuk saat var sabredin. Ayaklanıp kaçmıyor"

Kocasının köpek yavrusu bakışlarına baktı ve daha da kaşlarını çattı . Kız, babasını bir süre inceleyip aynısını denemeye çalıştı. İkiye bir kaybettiğini anlayan kadın yavaşça piknik sepetini açtı. Sepete uzanan kıza bakışlarını gezdirdi. Mesajı anlayan kız elini geri çekti ve bekledi. Babası ayağa kalkıp bahçelerindeki muslukta ellerini yıkadı. Bunu elbette kızının kendini taklit edeceğini bildiği için yapmıştı. Ve de biraz eşinin takdirini kazanmak için tabii. Pantolonu çekiştirilince aşağıda minik kızını gördü.

" Sorun ne bücür? Musluğa boyun mu yetmedi"

"..."

"Tabi rica edersen seni kaldırabilirim"

"Beni musluğa kaldırır mısın baba"

" baba mı?"

Neyi yanlış yaptığını anlayamayan kız başını yana eğdi. Birkaç saniye düşündükten sonra hatasını fark etti.

"Babacığım?"

"Efendim. Tekrar eder misin? Duyamadım da. Fazla küçüksün"

"..."

"pff. Bücür"

"...ANNEEE, BABAM-"

" Tamam tamam Şşt... Kimse ispiyoncuları sevmez."

"Yani...Babacığım... Beni sevm-"

" HAYIR! hayır babası kızını çok seviyor şakaydı. Ama ispiyonlamasan güzel olur haha. "

Babası Etsuyo wabi-sabi Kaiyo'yu kaldırıp çeşmede elini yıkamasında yardımcı oldu. Sonrasında ise kucağına aldı ve biraz yürüdü. Aklına gelen fikirle kucağındaki kızına baktı. Masum bakışlarla karşılaşınca fikrini değiştirecekti neredeyse. Kızı yukarıya fırlattı. Normalde bu epey tatlı bir an olurdu. Tabi 5 metre yukarısına olmasaydı. Kızın korkmasını beklerken kız heyecanla kollarını açtı. Babası bu sefer 10 metre yukarıya fırlattı.

"Daha yukarı baba daha yukarı!"

Aldığı tepkiden tatmin olmadı. Kızını korkutmak istiyordu. Kötü bir baba değildi o elbette, sadece biraz ilgi ve eğlence istiyordu. Gerçi kızının eğlendiğim görmek onu mutlu etmişti. 15 metre atmayı deneyecekken sırtında hissettiği keskin bakışlarla bu fikri aklından çıkardı.

" bu kadar yeter. Bücür kalmak istemiyorsan yemeğe"

Yemeği yerken yemeğin yarısını yüzüne bulaştırmayı başaran kaiyonun yüzünü işlemeli mendiliyle nazikçe sildi annesi.

"hah işte böyle! Babasının biricik kızı. Ama ben daha hızlı yiyebilirim "

" Ama senin ağzın daha büyük! Sayılmaz kii!"

" Mızıkçıı"

"SENSİN O! Hıh. Seni geçeceğim!"

Babasının kışkırtmasıyla ağzına koca sandwiçi sığdırmaya çalışıyordu.

" Boğazına takılacak kaiyo yavaş ol. Hızlı yersen karnın ağrır"

"tomom şono botoroyom"

" ağzın doluyken konuşma"

"yanakları böyle şişmişken çok tatlı. Değil mi Reika?"

" Evet. Ama daha tatlısı ne biliyor musun? Bu" kızının ağzındaki lokmanın bitmesini bekledikten sonra hızlıca kucağına aldı ve gıdıklamaya başladı. Kızın kahkahası bahçeyi doldurdukça yüzündeki gülümsemeye engel olamıyordu Reika. Eşinin bu güzel anın fotoğrafını çektiğini fark etmemişti bile.

_________________________________________

Uyandığımda bir süre tavana baktım. Neden uyandım ki. Çok güzel bir rüyaydı. Ah doğru ya. Okula gitmem gerek. Ama daha okula 4 saat var. Uykum çoktan kandığı için ayağa kalkıp shigaoyu uyandırmadan yavaşça odadan çıktım. Gerçi benim aksime uykusu epey ağırve fazla uyuyor. Ben de geç uyuyorum tabi ama 4 saat uyku benim için yeterli. Tabi hormonları ı istediğim gibi kontrol edebildiğim için hiçbir yan etki olmadan ilaçlarla bir hafta uyumadan kalabilirim. Ayrıca yeni uyandığında fazla huysuz. Uyandırma işini başkasına bırakalım. Kahvaltıya kadar da biraz antrenman fena olmaz sanırım.

KOMOREBİ [bnha] Where stories live. Discover now