Yürüyüş🤸‍♀️

509 62 106
                                    

I wanna ruin our friendshiip we should be lovers insteaaad karı duy sesimi

Neyse bunu dinliyorum şimdi bye

...

"Gon bak üstünü sağlam giyin hasta olma birde"

Mutfaktan odaya seslenirken bir yandan da Kurapika'yla konuşuyordum.
"Nereye gidiyorsunuz bu saatte?"

Kurapika'nın sorusuyla tekrar ona döndüm.Meraklı bakışlarına karşı iç çektim ve konuşmaya başladım.

"Gon biraz yürüyüş yapmak istedi,ben de kıramadım.Çok bunalmış evde."

Kurapika kaşlarını çattı."tamam da niye öyle yaptı ki şimdi?"
Omuz silktim."ben de bilmiyorum ama bence zarar gelmez.zaten çok geç kalmayız yorulur o."

Kurapika öylece önüne dönüp düşünceli bir şekilde boşluğu izlemeye başlamışken,ben Gon'un yanına odaya gidiyordum.Hem onun üşümeyeceğine emin olacaktım,hem de kendim de bir şeyler giyecektim.

Odanın kapısını yavaşça açtığımda Gon giyinmiş,kendini yatakta geri atmış tavanı seyrediyordu.

Dediğim gibi kalın giyinmişti.Gülümseyerek yanına gittim

Kollarından tutup yavaşça çekerek oturmasına yardım ettim.

"Oha kollarım çıktı yavaş"

Dediği şeye karşı daha büyük gülümsedim."tamam tamam özür dilerim."

Aslında şerefsizlik yapıp bir şey olmaz diyerek onunla 50 saat tartışabilirdim ama,bence hiç gerek yoktu.

Montunun önünü kapatmamıştı.
yavaşça önünde diz çöktüm ve kapattım.Ona ben sana kalın giyin demişken sen niye önünü kapamıyorsun bakışları atarken o bana masum bakışlarını atıyordu.

Gözlerimi devirdim.
Dolaba doğru ilerleyip giyecek kalın bir üst aldıktan sonra üstümdekini çıkardım ve hızlıca onu giydim.

Arkama döndüğümde Gon'un öylece gözlerini kapatmış oturduğunu gördüm.

daha da büyük gülümseyip yanına gittim.Elini tutup onu yavaşça ayağa kaldırdığımda hala gözlerini açmamıştı.

İnadıma yaptığını biliyordum. gözlerimi devirdim."Gon eğer 2 dakika içinde gözlerini açmazsan seni bırakıp giderim bak."

Aslında gitmeyecektim ama olsun
Ufacık korkutmadan bir şey olmaz.

Oflayarak gözlerini açtı ve elimi tuttu.
"Tamam be.Sen de hemen sıkılıyorsun"

Sırıttım"sürekli böyle yaptığın için olabilir mi acaba"

Önce şaşkın şaşkın yüzüme baktı
sonra trip atar gibi omuz silkti ve elimi bıraktı.

Ben yine ne halt yedim der gibi  bakarken o beni es geçerek çıkışa doğru gitti.

Ben de peşinden hızlı adımlarla ilerlerken o çıkmıştı bile.
Hava hafif hafif atıştırıyordu.Soğuk yoktu ama yine de ıslanmasak iyi olurdu.Zaten Gon hasta gibiydi.Bir de ıslanırsa iyice hasta olurdu.

Askılıktaki Şemsiyeyi aldım ve hızlıca ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

Gon beni bekliyordu.Ona farkettirmeden gülümsedim.

Yanıma gelip elimi tuttu.Şemsiyeyi açtım.Bir şey demeden bende onun elini sıkı sıkı tuttum.

O şekilde 15 dakika kadar yürüdük.

Gon asla konuşmuyordu.

sessizlik tahamül edilemeyecek hale geldiğinde hızlı adımlarla Gon'un önüne geçtim.Kaşlarını çatarak durduğu zaman kafasını kaldırdı ve bana bakmaya başladı.

"Bir şey mi old-"

Cümlesini kesen şey onu öpmemdi.

Birkaç dakika öyle mal mal durdu.Sonrasında ellerimi tuttu ve o da karşılık verdi.

Sevinçle kendimi geri çekip tekrar yanına geçtiğimde o da gülümsüyordu.

"Niye trip attığını bilmediğim konuda beni Affettin mi şimdi?"

Gözlerini devirdi."bence şansını zorlama."

Tekrar elimi tutmaya başladığında yağmur iyiden iyiye artmıştı.

Evden de uzaklaşmıştık.Gon kafasını omzuma yasladığında gülümsedim.

"Üşüdün mü?"

olumsuz anlamda kafasını salladı."Aslında birazcık üşüdüm ama çok sorun değil.Biraz daha yürüdükten sonra eve döneriz."

Tekrar gülümsedim."Tamam o zaman sen nasıl  istiyorsan öyle olsun."

Gon'un anlatımından;

Aslında birazcık midem bulanıyordu.çok soğukta kalmıştım.

Ama yine de bunu Killua'ya söylemedim çünkü Eve gitmemiz konusunda ısrar edeceğine adım kadar emindim.

İç çektim.

O gecenin üstüne ne kadar geçmişti sahiden?

Killua'nın anlatımından devam;

Yaklaşık yarım saattir yürüyorduk.Hava atıştırmayı kesmişti iyiden iyiye

zaten o kadar da soğuk yoktu.
Ben salak gibi iç sesimle hava durumu tartışırken Gon iç çekti."Eve geçelim mi?saat geç oldu hem ben sanki biraz üşüdüm gibi"

Derin bir nefes aldım."sen nasıl istersen''

İlerlediğimiz yolu geri dönmemiz daha kısa sürmüştü çünkü evden uzaklaşırken ki gibi yavaş yürümüyorduk.

Sonunda eve geldiğimizde salonun ışığı hala yanıyordu.sanırsam kurapika uyumamıştı hala

Gon esneyerek üstündekileri çıkarıp askılığa astı.

O salona geçerken ben mutfağa gittim.1 bardak su içtikten sonra
2 tane bardak aldım ve onlara su doldurup bende salona geçtim.

Gon koltukta kıvrılmıştı.sanırım uyuyordu veya kestiriyordu.

Gülümseyip bardaklardan birini kurapikaya verdim.Bana teşekkür edermiş gibi gülümsedi.

Aslında oturmak isterdim ama hem uykum gelmişti,hem de Gon ben olmadan odada durmayacaktı.

Yavaşça onu kucaklayıp odaya doğru ilerlemeye başlarken kurapika'nın iyi geceler diye mırıldandığını duyar gibi olmuştum.
"Killua"
Kurapikanın bana seslenmesiyle birlikte durdum ve arkamı döndüm.
"bir şey mi oldu?"

Bana baktı ve gülümsedi.

"diyecektim ki yarın akşam deniz kenarına gidiyoruz.Leorio önerdi bana da.Siz de gelmek isterseniz gelebilirsiniz epeydir evdesiniz canınız sıkılmış olmalı."

Ona bakıp birkaç dakika düşündükten sonra kafamı olumlu anlamda salladım.
"Gon'da isterse neden olmasın?"

.....

Sırtım ve bacaklarım tırnak izleriyle dolu amk biri görse yanlış anlaşılmaya o kadar müsait ki kahpenin evladı kedim üstüme aniden atlamayı çok seviyor ilk sırtıma atladı,tutunamayınca boydan boya pençikledi sırtımı,sonra da bacaklarıma atladı bu sefer de oraları pençikledi hiperaktif midir nedir anlamadım gitti aq

Her yerim çizik izleriyle dolu siz siz olun kuduruk yavru kedi beslemeyin ŞÖÜĞLSHSISHSOSJÖÜĞ

Bileklerimdeki Cigliklar, killugon Where stories live. Discover now