1.⁵

155 25 9
                                    


Roséanne:

Teşekkür ettin Jungkook.

Sebebini merak ettiğim o iki kelimelik cümleyi bana sundun ve sonra sustun bense gittim.

Neden Jungkook ? Ben senin dilinden teşekkürü hakedecek n'aptım ?

Biliyor musun Jungkook ;asıl teşekkür etmesi gereken kişi benim.

İyiye gittiğin için , iyileştiğin için teşekkür ederim Jungkook.

Onun gibi olmadığın için teşekkür ederim.

O nu anmışken Jungkook biraz bahsedeyim ister misin O'ndan ?

O , Jungkook Yaşamayı severdi, ama kaybetti , O sevdiği yaşamı kaybetti. Önce diliyle ,sonra ruhuyla kaybetti. O en büyük savaşı yaşamı kaybederken verdi. En büyük hatayı bu savaşta yaptı.

Bilmeden ,umursamadan , düşünmeden yaptı bunu Jungkook. Düşünmesini engelleyen şeyler vardı. Umursamamasını ona aşılayan başka bir etken vardı. Ne yaptığını ona bildirmeyen o anlamsız şeyler.

Bunlar küçük ama büyük etkenlerdi Jungkook.

Senin kurtulmanı bırakmanı istediğim o küçük ama büyük etkenler onlar.

Açıkça söyleyemem Jungkook ama ; belki anlattıklarım içindeki o ince çizgiyi farkedersin. Belki görürsün de sen o dipsiz kuyuya düşmezsin.

Onu o kuyudan çekip çıkaramadım Jungkook.

Seninde o karanlık dibe çöküp de seni kurtaramamaktan korkuyorum Jungkook. Sırf bu yüzden Jungkook , adımını atamadan seni tutmaya çalışıyorum. Çalışıyorum ki bir adım daha atıp o kuyuya düşme.

Bana bu korkuyu yaşatma.

Lütfen.

las heridas que deja la muerte | RoséKook  Where stories live. Discover now