Kendime karşı pek güvenli bir insan olmadığımdan benimkinin kazanacağını düşünmüyordum ama kazanmasını isterdim, Kim Taehyung'a karşı olan hislerimin bir sanat eseri gibi bulunup birinciliğe gitmesi gurur verici olurdu doğrusu.

"Tamamdır! Bitti!" Dedikten sonra yerinden fırladı Jennie aniden, gururla gülümserken bana döndü. "Sen bekle burada, hemen teslim edip geliyorum."

"Tamam." Diye onu onayladığımda eline kağıdı alıp koşarak okula ilerlemeye başladı. O yanımdan ayrıldığı anda etrafı inceleme işime devam etmeye koyulmuştum. İçimden, 'Acaba Taehyung şu anda ne yapıyor...' diye düşünmeden de edemiyordum bir yandan. Bu aslında tek şu ana özel değildi, genel olarak içimden bunu düşünürdüm. Ben ne yaptığımı biliyordum, acaba o tüm gününü nasıl geçiriyordu?

"Lalisa, selam." Birden yanıma oturan bedenle irkildim, başımı yanıma oturan kişiye doğru çevirdim. Okulun bilindik isimlerinden birisiydi kendisi, Sana Minatozaki. İçten gülümsemesine karşı bende gülümsedim hafifçe.

"Merhaba, bir şey mi oldu?"

"Aslında hayır. Yani sonuçta aynı dersleri alıyoruz, yanına gelmem için bir şey olması gerekli değil." Dediğinde kısa süreki duraksadım. Genelde sadece Jennie ile iletişim kurduğumdan pek iletişim kurduğum birisi değildi ama kötü ve şımarık birisi olmadığını biliyordum. Aksine çok tatlı, arkadaş canlısı bir kızdı. "Çoğu partiye katılmayı sevmediğini biliyorum ama ben artık aramızda seni ve Jennie'yi de görmek istiyorum. Bu akşam evimde parti olacak, sende gelmek ister misin?"

Sorduğu soruyla düşünmeye başladım. Aslında partilerden gerçekten hoşlanmıyordum. Çok gürültülü ve kalabalık ortamlar bana göre değildi. Ayrıca daha reşit olmamamıza rağmen o partilerde içki içiliyor olmasını pek hoş karşıladığım söylenemezdi, elbette kuralcı bir yaşlı teyze değildim ama bazı kurallara uymak yanlışları önlerdi.

"Aslında pek benlik değil, bilmiyorum." Diye onu yanıtladığımda yüzü düştü, yüzünün düştüğünü görmek benim de yüzümü düşürdü çünkü o heyecanla yanıma gelmişken onu kırmak istemiyordum.

"Anlıyorum ama gerçekten eğlenceli olacak. En azından bir şans versen. Bu beraber son yılımız, hep beraber geçirmemizi istiyorum, sen de dahil." Ne cevap vermem gerektiğine karar veremiyordum çünkü yanımda Jennie olmadığı zamanlar bir soruyu yanıtlamam gerektiğinde hep ikilemde kalırdım. Jennie bana çok yardımcı olurdu. Bu bir yana, Sana'ın söylediği şeyi düşündüm. Bu gerçekten de son senemizdi ve ben bir daha liseye dönemeyecektim. Lisede birçok yolu deneyimlemek belki geleceğim için daha iyi olabilirdi. "Lütfen." Diye mırıldandığında dudağımın altını ısırıp ardından konuştum.

"Tamam, gelmeye çalışırım."

"Harika! Jennie'ye de haber vermeyi unutma, adresi zaten biliyorsun." Deyip yanımdan uzaklaşmaya başladığında bir süre arkasından baktım. Onu buradan yüzü asık göndermediğim için mutlu hissediyordum.

...

Acaba Kim Taehyung da olacak mıydı? Meraktan deliriyordum. Hasta olabilme ihtimali vardı ama yine de içimden bir ses geleceğini söylüyordu. Onun partilere katıldığını, neredeyse tüm partilerde olduğunu biliyordum.

Eve döndüğümden beri yatağıma uzanmış Taehyung'u düşünüyordum, tavanı izleyerek bunu düşünmekten daha giyeceğim kıyafeti dahi seçmemiştim. Ne giyeceğim pek de umrumda değildi ama onun gelip beni görebilme ihtimaline karşılık güzel görünmek istiyordum. Onun için iyi görünebilirsem bu gururlanmama neden olurdu.

good for you, taelice Where stories live. Discover now