five

2.4K 210 59
                                    

Episode five, dress

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Episode five, dress

Okul bahçesinde Jennie ile oturuyorduk, o yetiştirmesi gerekiyor olan ödevleri tamamlarken ben etrafı izliyordum. Taehyung ile ortak derslerimiz boldu ama ben bugün onu okulda hiç görmemiştim. İçimdeki boşluğun derinliğini hissedebiliyordum, bir gün için olan yokluğu dahi benim içimdeki koca bir deliğe sebep oluyordu. Hasta olabileceğini düşünmek ise bana kendimi kötü hissettiriyordu, ona gelecek gramlık zararı dahi düşününce kendimi çok kötü hissediyordum.

"Sence neden gelmemiştir?" Diye sordum Jennie'ye bu duyguyu içimde yaşıyor olmaya dayanamayınca. Jennie hâlâ ödevine kafa yoruyorken başını kaldırmadan yanıtladı beni.

"Mevsim geçişleri yaşıyoruz Lisa, yani bazı insanlar gibi bu durumda grip olmuş olabilir. Çocuğun annesi değilsin, kendine gel." İç çektikten sonra çimenlere bakınmış, ardından ise bileğimdeki bileklik ile oynarken konuşmaya devam etmiştim inatla.

"Öyle davranmıyorum. Sadece, onun hasta olması hoşuma gitmiyor. Ayrıca, ben onu bir anne gibi sevmek istiyorum!"

"Tamam acemi anne, ben de bu ödevi bu teneffüste bitirmek istiyorum! O yüzden sus artık." Jennie birden çıkışınca gözlerimi devirip arkama yaslandım, etrafı incelemeye başladım.

Okulda partileri ile anılıyor olan Tzuyu, Sana ikilisi bir kenarda gülüşerek sohbet ediyorlardı. Okulumuzun kıdemli takımlarından birisi olan futbol takımının üyelerinden Kai, Sehun, Chanyeol ve Baekhyun ise topla tamamen benim ilgi alanımın dışında olan hareketler yapıyorlardı. Geri kalan kişiler ise genellikle çok tanınmayanlardı. Irene, Seulgi, Eunji ve birkaç kız daha; onların biraz uzağında ise kendi hallerinde gülüşüyor olan Jinyoung, Bambam, Eunwoo.

Kim Taehyung olmadığında okulun benim için bir cehenneme dönüştüğüne kanaat getirmiştim. Genelde vakitlerimi müzik dinleyerek ve ders çalışarak geçirirdim ancak onun burada olmadığını bildiğimde hiçbir şey yapasım gelmiyordu.

"Gerçekten çok sıkıcı... Ödevin hâlâ bitmedi mi?" Diye sordum Jennie'ye doğru bakarken.

"Bitmek üzere, son iki cümlem kaldı." Edebiyat ödevimizi yapıyordu ki ben onu birkaç hafta önce tamamlamıştım. Daha doğrusu ödevden ziyade, proje gibi bir şey sayılırdı.

Belli bir konu hakkında yazı yazacaktık, konu tamamen bize kalmıştı. Bir sonraki teneffüs teslim zamanımızdı. Birkaç ay boyunca bu projelerimiz Edebiyat öğretmenimiz Bayan Kim tarafından incelenecek, eleştrilecek ve kategorilere sokulacaktı. Sonunda ise en başarılı, en iyi bulunulan yazı okulun yıl sonu gösterisinde okunacaktı. Çoğu kişi buna kötü ve sıkıcı bir gözle bakmış olsa dahi ben yazmayı seviyordum ve yazımı da özenle yazmıştım. İçinde son yıllarda hissediyor olduğum karmaşık hisler, Kim Taehyung ile ilgili garip hislerim vardı. Yazımda isminden hiç bahsetmemiştim, anlamasına imkan yoktu.

good for you, taelice Where stories live. Discover now