•Dance with Me•

4.4K 361 917
                                    

(140 vote ve 500 yorum sınırı)
(Vote vermeyi ve bolca yorum yapmayı unutmayın, sizi seviyorum.)

Şaşkınca Jed'e doğru döndüm. Kimden bahsettiğini anlamamıştım.

"Ben mi sandın? Kim olduğunu göremedin mi?"

Umutsuzca kafasını salladı.

"Çok uzaktaydım, birisinin elinde çiçeklerle çöp konteynerine doğru gittiğini ve çiçekleri çöpe attığını gördüm sadece."

Tekrar önüme dönüp düşünmeye başladım. Kim o saatte benim evimin önüne gelip çiçekleri atabilirdi ki?

"Her neyse, yenilerini alırım ben sana merak etme."

"Bir daha almana gerek yok, teşekkür ederim."

"Senin gibi güzel bir kıza her gün çiçek alabilirim Jade."

Bir şey söylemeden camdan dışarıyı izlemeye devam ettim. Jed'i üzmek istemediğim için konuşuyordum şu an, yoksa aklım tamamen Bayan Edwards'daydı. Düğüne Bay Chamberlain'le beraber geleceği için, ister istemez ne yaptıklarını düşünüyordum.

Bayan Edwards'ı düşünürken, aynı zamanda da bacağımın açık olan yerlerini elimle kapatmaya çalışıyordum. Jed'in gözleri bacağımdaydı ve bu durumdan oldukça rahatsızdım. Bir an önce düğün yerine gelmek ve arabadan inmek istiyordum.

"Düğün yeri yakınmış, geldik sanırım."

Çok güzel bir otelin önüne gelmiştik. Otelde yapılacağını biliyordum ama bu kadar güzel bir yer olacağını tahmin etmemiştim.

Otelin önüne geldikten sonra arabadan indik ve arabaları valelere teslim edip kapının önüne doğru yürüdük. Jed'le o kapalı ortamdan çıktığım için rahatça bir nefes verdim ve kızların yanına gittim.

"Jade, sen iyi misin? Betin benzin atmış."

Alycia'ya bakıp zoraki bir şekilde tebessüm ettim. Bu akşamın güzel geçmesini istediğim için hiçbir şeyi belli etmeyecektim. Ortalığın karışmasını istemiyordum.

"Hadi, içeri girelim."

Harry önden yürürken, Jed yanıma geldi ve kolunu uzatıp koluna girmemi istedi. İtiraz etmeyip koluna girdim ve kapıdan içeri girdik.

Eliza Alycia'nın, Camila da Lauren'ın koluna girmişti ve arkamızdan da onlar geliyorlardı. Kapıdan girdikten sonra sol tarafa doğru yönlendirildik. Biraz yürüdükten sonra büyük bir kapının önüne geldik ve kırmızı bir halıda yürüdükten sonra düğünün yapıldığı yere girdik.

"Hoş geldiniz efendim. İsminizi alabilir miyim?"

Görevliye bakıp davetiyeyi uzattım.

"Jade Thirlwall."

"Listede de isminiz var. Beyefendi ve hanımefendiler de sizinle mi?"

"Evet, beraberiz."

"Buyrun efendim."

Teşekkür edip içeri girdik. En önde ben ve Jed, arkamızda da Harry, Tom, Dylan ve kızlar vardı. Etrafa bakıp, aynı zamanda da nereye oturacağımızı düşünüyordum. Ben etrafa bakıp göz gezdirirken, Bayan Nelson'ın elini kaldırıp bize baktığını fark ettim. Onu görünce, oturduğu masaya doğru yürümeye başladık.

Teacher or Lover {gxg}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin