17. Bölüm: Geçmiş Günahların Kefaleti

24 2 0
                                    




"İçeri gir." Woobin kapının ardından kimin olduğunu bildiğinden karşısındaki adama odaklanmıştı, gözlerini bir saniye bile ayırmadan. İçeri giren düzgün tıraşlı adam oturdukları koltuğa yaklaştığın "Beni çağırmışsınız." diyerek kulak kabarttı.

"Gel Hoseok, Bay James'i tanıyorsun, zamanında benim soruşturmamı kapatmak için onun illegal işlerini örtbas etmiştik."

Bay James ve Woobin'in bakışları ayakta dikilen Hoseok'a döndüğünde, Hoseok kafasını salladı. Bizzat kanıtları kendi yok etmişti.

"Evet efendim kanıtların hepsi yok edildi."

"Pek sanmıyorum." dedi Bay James. "Bugün Kim Jennie tarafından tehdit edildim ne tesadüftür ki Woobin'in soruşturmasıyla da bağlantılı isimlerden."

"Ne yaptınız?" Woobin Hoseok'a dönüp sorduğunda Hoseok, kastettiği şeyi anlayıp ciddi suratıyla konuştu.

"Depoda bağlı halde,  korumalar çoktan yerini aldı şuan can sıkıcı bir durum yok. Hala baygın."

"Güzel." dedi Woobin keyifli sesiyle. "Gerçekleri öğrendiğinde canım kuzenimin yüz ifadesini oldukça merak ediyorum. Bakalım o çok sevdiği kardeşinin aslında koca bir yalan olduğunu öğrendiğinde ne kadar üzülecek." yüzü yapmacık bir hal alıp ardından gülerek viskisini yudumlarken sahte bir hüzün yerleştirdi suratına. Keyfi oldukça yerinde her şey istediği gibi gidiyordu.

Woobin pis sırıtışına karşılık veren Bay James'in ardından Hoseok'a döndüğünde Hoseok muzurca sırıtıp onu dinlemeye koyuldu.

Bu sırada Metropolitan'ın içinde ise kargaşa hakimdi. Lisa'yı alıp sorgulamak için götürürlerken kargaşadan yararlanan Bambam, Jimin ve Yoongi ise bir araya geldi.

"Pekala senin burada ne işin var?" Bambam etrafı gözleyip dikkat çekmediklerinden emin olmaya çalışırken "Sizi buradan çıkarmaya gelmiştim." dedi Jimin.

"Bu kıyafetlerle mi?" diye sordu Yoongi. Üstünde ona bir beden büyük gelen polis kıyafeti içinde pek de ciddiye alınmıyordu.

"Hey en azından bir şeyler düşünüyorum."

"Sakin olun. Ne yapıp edip Lisa'yı sorgulamalarına engel olmalıyız. En azından avukat gelene kadar."

"Ne avukatı benim niye haberim yok?" Jimin şaşkınca sorduğunda "Her zaman bir ikinci planımız vardır Jimin, işler boka sardığında durumu kurtarır."

"Her halükarda onu çıkarmak için zaten bize bir avukat lazım olacak." Bambam gözlerini devirirken Jimin gözlerini kısarak ona baktı. Dedektiflerin hepsi böyle miydi?

"Sanırım nasıl halledeceğimizi biliyorum." Bambam tek kaşını kaldırıp söyleyeceği şeyi beklerken gözleri Yoongi'ye takıldı. Yoongi aklına gelen şeyle direk telefonunu çıkarıp çektiği dosyayı okumaya başladı. Şuan konuşulandan tamamen alakasızdı ama asıl olayın kendisiydi. Gördüğü tarih ve isimle beraber bir nara atıp diğerlerinin dikkatini çekti.

"Biliyordum katil Woobin. Tarih de 17 ocak 2016. Ben gidiyorum." Yoongi aceleyle yanlarından ayrılmak için hareketlendiğinde "Nereye?" diye bağırıp durmasına neden oldu Jimin.

"Anima'yı almaya. Şu sahile yeniden uğramam gerekiyor. Ayrıca.." diyerek yanlarına geri gelip "Luna'ya katilin Woobin olduğundan bahsetmeyin."

"Ne neden?" şaşkın ifadesiyle Yoongi'ye bakan Jimin, Yoongi'nin yan gözle Bambam'a bakıp Jimin'in kulağına yaklaşmasıyla fısıldamaya başladı.

"Zamanda yeterince karışıklığa neden olduk, bir de gelecekten gelen bir delinin cinayet işleme sorumluluğunu üstüme alamam."

"Haklısın zaman çizgisini yeterince mahvettik." Fısıldaşan ikiliyi keskin gözlerle izleyen Bambam anlatmaları için ikiliye bakarken ikili onu fark ettiklerinde sevimlice gülümsemekle yetinmişlerdi.

FRANGERE -taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin