İLK ÖPÜCÜK *Bölüm 1*

63.1K 1.4K 296
                                    

Selam! Yeni bir hikayeyle karşınızdayım. Kapak yapabilecek olanınız varsa lütfen yapıp bana atar mıı? :) Umarım beğenirsinizz! İyi okumalar.

Şu an ne mi yapıyorum? Deniz çantama -ya da adı her neyse- havlu, güneş kremi vs.. tıkıyorum. Çünkü benim biricik arkadaşım Su beni zorla denize götürüyor. Neymiş efendim eğlenecekmişiz. 15 yaşımda denizde en yakın arkadaşımla tecavüze uğramadan nasıl eğleneceğiz çok merak ediyorum. Bu arada ben Gece. Adımı seviyorum. Annem bana siyah saçlarım ve mavi gözlerim olduğu için adımı Gece koyduğunu söylerdi hep. Şimdi söylemediğinden değil gerçi. Kendisi hatırladıkça bana da hatırlatıyor. Yazın ortasındayız. Cehennem gibi sıcakta denize gidiyoruz. Bir de İzmir'de. Allah'ım sen benim arkadaşıma beyin ver!

"Hazırlanmadın mı daha!?" ailem olmasa bana ana bacı sayardı.

"Geliyorum be! Bekle biraz. Sabır Su sabır!"

"Aynen yavrum aynen Ya Sabır!" ayağını yere vurduğunu ta burdan duyabiliyorum. Çantayı alıp aşağı indim. O da elinde çantasıyla beni bekliyordu.

"Kolum koptu çantayı tutmaktan! Niye hızlı olmuyorsun ki?"

"Niye salak gibi çantayı yere bırakmak yerine taşıyorsun ki?" yüz ifadesi bir süreliğine donup kalınca bir kapak yaptım. Güzel ses çıkıyor hani. 

"Kızım! Birbirinize mi vuruyorsunuz?"

"He annecim. Dövüyorum eşek sudan gelinceye kadar Su'yu."

"Anneyle dalga geçilemez. Çarpılırsın. Annen tarafından." alttan alttan gönderme yapıyor. Asıl demek istediği şey şu: Eğer dalga geçmeyi hemen bırakmazsan poponda elimin izi olacak. Yapar. Yapmışlığı var. Canım acımıştı. Baya.

"Gece! Şu transtan çıkta gidelim lan hadi ama artık!"

"Tamam be! Çemkirme cadı garısı." kafama vurup önden yürümeye başladı. Kapının oraya gelince ayakkabılarımızı ayaklarımıza geçirdik. Bikinimi içime giydim. Zaten bu salak yarım saat güneşlenir bende o sırada kururum. Kıyafetlerin ıslanma derdi de olmaz. Kapıdan çıktığımız an bir küfür savurdum. Sıcaklık birden yetmiş derece arttı. Öyle böyle değil bu sıcaklık. Beraber kumsala doğru yürümeye başladık. Terliyorum. Çok sıcak. Susadım. Birazda düşüp öleceğim. Az kaldı. Sonunda vardığımızda Su ile birlikte getirdiğimiz şemsiyeyi toprağa geçirdik. Bir şezlonga 20 tl ödeyecek halimiz yok. Para sıçmıyoruz burada. Şemsiye işi bittikten sonra kendimi direk kuma bıraktım. Tabi yatmamla kalkmam bir oldu çünkü kum fazlasıyla sıcak. Kalkınca bir küfür daha savurdum. Havlumu çantadan çıkarıp yere serdim. Bu sefer onun üstüne kendimi bıraktım.

"Gel lan yüzelim."

"Su Allah aşkına iki dakika dur."

"Uyuşuk." bana burun kıvırıp üstündeki elbiseyi çıkardı. Bende gözlerimi devirip tişörtümü çıkardım. Daha sonra yattığım yerden popoumu biraz yukarı kaldırıp şortumu çıkardım. Onları çantamın üstüne atıp Su ile birlikte suya ilerledim. Söylemesi çok tuhaf. Suya ayağımı sokmamla çekmem bir oldu.

"Lan Su! Bu su çok soğuk!"

"Oğlum çok tuhaf oluyor lan."

"Ben diyorum bizim göt donanze sen diyorsun çok tuhaf oluyor." aklıma gelen fikirle piç bir gülüş attım.

"Hayır. Gece. Hayır. Allah belamı versin öcümü alırım. Gece." ben tam denizin ucunda duruyordum ama o biraz içindeydi. Ayaklarımla ona su atıp kaçtım.

"Bekle sen!" kıs kıs gülüyordum. Güldüğüme bakmayın valla s*kecek belamı. Bir kaç dakika sonra tekrar denizin kenarına geldim. Su çoktan girmiş beni bekliyordu. Yavaş yavaş girdim. Su'yla birbirimize su atmaya başladık. Lan valla tuhaf oluyor bu cümleler. Biraz oyalandıktan sonra çıktık. Kurulanmaya ihtiyaç duymadan direk havluma uzandım. Cehennem sıcağında ne kurulanması? Kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başladım. Bir kaç dakika sonra dudağımda hissettiğim sıcaklık ve baskıyla gözlerimi açtım. Taşın biri beni öpüyor! Lan bu pezevenk beni öpüyor!!

YAZ ÖPÜCÜĞÜTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon